UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı prof Dr Öcal Oğuz açıklamış.
-"Eskişehir 2013 yılında Somut olmayan Kültürel miras Başkenti olacak" demiş.
Kültürel miras'a, "Kültürel Miras" gözüyle baktığımız için, ilk defa duyduğumuz bu "Somut olmayan" tanımlaması karşısında şaşırdık elbet.
Sonra mantık yürüterek kendi kendimize;
-"Haaa...Demek ki Kültürel mirasın bir somut olanı var, bir de olmayanı."diye düşündük.
Aslında Somut'un karşılığının "Soyut" kelimesi olduğunu bildiğimiz için!, buna niçin "Soyut Kültürel miras" dememişler diye de sorgulamaya başladık.
Baktık ki işin içinden çıkamayacağız.
Hemen interneti açıp, tarifine yöneldik somut olmayan kültürel miras meselesinin...
Şöyle bir tanım çıktı karşımıza;
-"somut olmayan kültürel miras"; toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar anlamına gelir."
Yani...
Geçmişte yapıldığı ve yaşandığı bilinen fakat, gözle görülür bir delili bulunmayan kültürel olaylar için kullanılıyormuş.
Her neyse...
Öğrenmenin yaşı yok. Biz de bu sayede bir şey daha öğrenmiş olduk.
İşte Eskişehir, 2013 yılında Somut olmayan kültürel miras Başkenti olacak ve yıl boyunca Somut olmayan kültürel Miras ile ilgili bir dizi etkinliklere ev sahipliği yapacakmış.
Tabii ki sevindik şehir adına.
Nereden baksanız, bir hareketlilik gelecek Eskişehir'e.
Ancak...
Kafamıza da bir şey takılmadı değil hani...
Yıllardır müdahale edilmediği için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Yazılıkaya dururken, tarihi Odunpazarı bölgesinde her ay bir tarihi evin yanarak kül olurken, buna benzer her gün yeni bir haber duyarken...
Demek ki biz Somut kültürel mirasımızı korumayı halletmişiz de, sıra somut olmayana gelmiş...
Ne güzel...