Bizim demiryolu hattının yeraltına alınması işi gerçekten anlamsız bir hal aldı.
Adeta çok bilinmeyenli bir denklemden farksız.
Çöz çözebilirsen.
Halbuki ilk başta ne güzeldi proje.
Sonradan öylesine karmaşık bir hale geldi ki anlayabilene aşk olsun.
-"Proje niye hızlanmıyor?" diye soruyorsun...
-"Eee Muttalip köprüsü yıkılmıyor ki" diye cevap geliyor...
Bu kez...
-"Muttalip köprüsü niçin yıkılıyor ki? Dursa ne olur?" diye soruyorsun.
-"Olmaz. Mümkün değil diyorlar"
Denizin altına tüp geçit yapabilen teknoloji, köprünün altından Demiryolu geçiremiyor anlayacağınız.
Projenin uzun olduğunu, sonradan kısaldığını öğrenip, "Şimdi bu niye kısıldı?" diye soruyorsun.
Bu kez de "Yerin altında çalışmak çok zor" cevabı veriyorlar.
Yine aklınıza ister istemez "Denizin altına tüp geçit yapan teknoloji, yerin altında çalışamıyor mu?" sorusu geliyor.
En son tartışma Gar binası.
Ora mı olsun? Bura mı olsun? Tartışmaları arasında aklınıza;
-"Yahu olduğu yerde kalsın ama. Gar binası yer altına alınsın. Bu niye olmuyor?" diye soruyorsun...
Bu kez...
-"Olmaz yerin altında 20-25 tane ray olacak. Bu çok maliyetli" diye cevap geliyor.
-"İyi de niye 20-25 ray oluyor ki?" dediğinizde ise...
-"Bilmem kaç yılında bilmem kaç tane tren seferi olacakmış. Hepsine ray lazımmış" diyorlar...
-"İyi güzel de. Şimdi iki tane ray var ama üzerinden 150 tane tren geçiyor. Bu trenlerin hepsi aynı anda mı gelip gidecek?" dediğinizde ise...
-"Ne bileyim. Belki öyledir" diye kestirip atıyorlar.
Sizin anlayacağınız, biz bu Demiryolu hattının yeraltına alınma işini anlayamadık.
Aslında başta çok iyi anlamış ve sevinmiştik.
Şimdi ise bulmaca çözüyoruz...