
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR
17 Ağustos Depremi, yıl dönümündeki sohbetlerde gördük ki ilgililerin ve halkımızın, hala depremle ilgili yeteri kadar, bilgi sahibi olmadığı gibi, deprem felaketini yeteri kadar dikkate, almadıklarına da tanık olduk.
17 Ağustos Marmara Depremi'nde, sabahın erken saatlerinde Gölcük' te idik. Üç gün, enkaz kaldırma çalışmalarına, yardımcı olduk. Orada gördüğümüz eksiklileri ve yapılması gerekenleri, o günlerde, Eskişehir Valisi olan, Sayın Ali Fuat Güven'e aktardık. Eskişehir' de, birkaç adet çadır kent kurulmasını da istemiştik. Önerilerimizin, büyük çoğunluğu, o yıllarda hayata geçti. Hatta üç yerde, çadır kent gerçekleştirilmişti.
Ayrıca Gölcük-Adapazarı merkezli 7. 4 şiddetli depremde, Eskişehir' de, 490 bina ve 49 işyeri hasar gördü. İki bina biri depremde, diğeri ise kendiliğinden çöktü. 4 adet ağır hasarlı bina da sonradan yıkıldı. 32 vatandaşımızda, hayatını kaybetti. Ancak Eskişehir merkezde, tespit edilmeyen, onlarca hasarlı bina var. Bu binalarda gereken tedbirler alınmaz ise, olası bir depremde, büyük mal ve can kaybına neden olacaktır.
Hülasa ülkemizde, deprem yeteri kadar dikkate alınmıyor. Nitekim Türkiye Deprem Vakfı, İMSAD ve bu örgüte üye, 29 derneğin imzasını taşıyan Deprem Manifestosu'nda, Türkiye'de deprem bilincinin yetersiz olmasına ve dayanıksız binalara dikkat çekildi. Acil olarak 'Sivil Deprem Platformu'nun, oluşturulması ve 'Deprem Stratejisi Eylem Planı' konusunda katılımcılığın artırılması, gerektiğinin vurgulandığı manifestoda, özelikle 'Bina Yönetmeliği' hazırlanmasının, önemi üzerinde duruldu.
Yayınlanan bildiride, Sivil Deprem Platformu oluşturulmalı, deprem stratejisi eylem planı konusunda, katılımcılık artırılmalı, ülkemizde eksik olan bina yönetmeliği hazırlanmalı, uygulamacılar, eğitimli ve belgeli olmalı, Kentsel dönüşümde, tereddütler giderilmeli, güvenli ve çağdaş binalar yapılmalı, deprem ve güvenli yapı bilinci oluşturulmalı" gibi önerilerde yer aldı.
Eskişehir' de, deprem gerçeği yıllardır masaya yatırıldı ve deprem konusunda çalışan uzmanlar sürekli bir araya geldi ve Eskişehir'de, 1998 yılından önce yapılan binaların güçlendirilmesi gerektiği de hep söylendi. Ayrıca kentte depremle ilgili pek çok panel, konferans, sempozyum ve toplantılar yapıldı. Pek çokta öneri getirildi. Ancak gelinen nokta ortadadır. Maalesef uzmanlarca, yıllardır gündeme getirilen ve depremde, insan yaşamı için de olmazsa şart olan, "SAĞLAM ZEMİN " ve "SAĞLAM BİNADA OTURMAK" gibi iki basit kural bile kentte göz ardı edilmektedir.
Eskişehir'de, Sivil Savunma ve İl Acil Yardım Ekipleri ve Sivil Savunma yükümlülerinin eğitimleri, sürekli olarak yapılmalı ve eğitimler tatbikatlarla pekiştirilmelidir. Sivil Savunma depoları kurularak, gerekli araç-gereç ve malzeme stokları yapılmalı ve kent düzeyinde etkin bir "Haber Alma ve İkaz Sistemleri", ilgili sivil ve resmi kuruluşlar ile koordine edilerek kurulmalıdır. Belediyelerdeki itfaiye teşkilâtları, bir afet anında kurtarma ve ilk yardım yapacak şekilde yeniden örgütlenmeli, donatılmalı ve eğitilmelidir.
Eskişehir ve ülke genelinde, depremle ilgili imkânlar, yeteri kadar muhafaza edilmedi. Nitekim Eskişehir'de, 17 Ağustos sonrası, Zincirlikuyu Mahallesindeki gerçekleş 62500 m2, dışındaki, Mamuca da gerçekleştirilen 55500 m2 çadır kent, TOKİ' ye, şahin tepesindeki çadır kent sahası da, bir kooperatif, tahsis edilerek ortadan kaldırılmıştır.
Oysa depremle ilgili imkânlar, eğitim çalışmaları, bina yapı ile ilgili önlemler, sürekli gündemde tutulmalı, gereği de tavizsiz yerine getirmelidir. Bu alanda, Vilayet, Anakent, Tepebaşı, Odunpazarı, İlçe, belde belediyeleri ve bilim adamlarımıza, depremle ilgili önlemleri, özellikle de uygulamaları, dikkatle almak, üzerlerine düşen görevleri de yerine getirmek zorundadır. Çünkü deprem, ihmale gelmediği gibi, geliyorum da demez...
Hülasa her kesim deprem olacak gibi, hazırlıklı olmalı ve alınacak önlemlerde, elini taşın altına koymalıdır. Çünkü Japon Fizikçi Torahiko TERAD' ın söylediği gibi, " DOĞAL AFET UNUTULDUĞU ZAMAN GELİR. Ayrıca insanları, deprem değil "İHMAL" öldürür.