Deprem değil bu kafalar öldürüyor

Hatay’da lüks bir site…
Büyük reklam kampanyaları ile yapıldı.
Yapılışı çok eski değil…
Üzerinden 3 yıl gibi kısa bir sürü geçti.
Şimdi o site yok.
Depremle birlikte yerle bir oldu.
Gazeteciler müteahhidine soru sormaya çalışıyor.
Müteahhit öfkeleniyor…
Öfkeyle söyledikleri oldukça dikkat çekici…
“Burada atom bombaları etkisinde deprem oldu, her yer yıkıldı. Benim bina mı mesele? Bana binayı soramazsınız.”
Müteahhidin öfkeyle verdiği yanıt bu…
Bu yanıt karşısında söylenecekler oldukça fazla…
Aslında söz söylemenin ötesinde yapılması gereken çok şey var.
Öyle olmasına öyle de böylesi müteahhitlerin varlığına şaşırmamak gerek…
“Neden” mi?
Söyleyelim…
Prof. Dr. Ünvanına sahip bir adam bakın ne diyor?
“Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni. Depremde ölenler aynı anda Marsta bile olsalar yine öleceklerdi.”
Prof. Dr. Ünvanlı adamın söyledikleri böyle…
Şu kafaya bir bakın…
İnsan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor.
Bu kafaya sahip bir adamın Prof. Dr. Olduğu bir ülkede yaptığı binalar yerle bir olan müteahhidin o söylerine kızmamak gerek…
Prof. Dr’si bu kafada olan bir ülkenin müteahhidi de öyle olur.
Prof. Dr ünvanlı adamın doğru bir sözü var.
“Deprem öldürmez” diyor ya, işte o doğru…
Evet, deprem öldürmüyor, bu Prof. Dr gibi kafalar öldürüyor.

...................................................

Herkese serbest belediyelere yasak

Deprem felaketine karşı, “ulusal dayanışma” örneği sergileniyor.
7’den 70’e herkes “yaraları sarmak” için seferber olmuş durumda…
Belediyelerde de yoğun bir çalışma var.
Büyükşehir Belediyesi’nin deprem bölgesine gönderdiği malzemeler 50 tıra yaklaştı.
Odunpazarı Belediyesi de 20 tıra yakın malzeme gönderdi.
Belediyelerin dayanışma organizasyonları devam ediyor.
Değişik merkezlerde yardım topluyorlar.
Gerçekleştirdikleri kampanya malzeme ile sınırlı…
Para yok.
“Neden” mi?
Para toplamaları yasak da ondan…
Yasak, korona virüs salgını sırasında konuldu, hala da kaldırılamadı.
Anlamak da kabullenmek de olanaksız…
Para bağışı toplayan çok sayıda kurum var.
ESO, üyeleri arasında kampanya başlattı. Malzemenin yanı sıra para da topluyor.
Ayın şekilde ETO da bankalarda hesap açtı. Üyelerinden para topluyor.
EOSB ve ETB’nin de kampanyaları var.
Serbestçe para topluyorlar.
Onların yaptığını belediyeler yapamıyor.
Para bağışı organize etmek herkese serbest, belediyelere yasak…
Olacak şey değil…
Vatandaşlar arasında en küçük bir ayırımcılık söz konusu değil…
Depremin yaralarını sarmak için büyük bir kenetlenme sağlanmış durumda…
Buna karşın ülkeyi yönetenler hala ayırımcılık yapıyor.
Bugünde bir ayırımcılık…
İnsan söyleyecek söz bulmakta zorlanıyor.
Aslında söylenecekler çok fazla da neyse…
Biz sadece “pes” deyip geçelim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi