
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DERSHANELER!
BBP, Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ, dershanelerin kapatılmaması gerektiğini, eğitimdeki kaliteyi yükseltmeden, öğretmenlerin temel problemlerini ortadan kaldırmadan, dershanelere olan ihtiyacın devam edeceğini söyledikten sonra, ".Ben bu hükümetin, dershaneleri kapatmaya gücünün yetmeyeceği düşünüyorum." dedi
Dershanelerin ve bütün etüt merkezlerinin, 2013-2014 eğitim öğretim yılı bitiminde kapatılmasına ilişkin iddia, kamuoyunda da tartışılıyor. Dershane sahipleri, dershanelerin kapatılmasına karşı çıkarken, AKP iktidarı, dershaneleri kapatmakta kararlıdır.
Aslında Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yol haritasını belirledi. Buna göre yeni dershanelere, MEB tarafından ruhsat verilmeyecek. Mevcut dershanelerle ilgili yönetmelik değiştirilecek. Ardından da teşvik planı açıklanıp, dershane ruhsatları iptal edilerek kapanma tarihi verilecek.
Oysa özel dershanelerin sayısı, AKP döneminde katlanmış durumda; SBS, YGS, LYS, ALES, KPDS, KPSS başta olmak üzere, tüm eğitim sistemi, sınavlar üzerine kurulu olduğu için "imkânı olan" öğrenciler, bu dershanelere yönlendirilmektedir.
Tartışmaya Başbakan yanında, Parti liderleri ve Cumhurbaşkanı da katıldı. Nitekim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bir ülkede okullar varken, o okullara paralel başka bir eğitimin olması aslında çok hoş değil. Ama önce böyle bir ihtiyacı ortadan kaldırmak gerekir. Bunlar arz talep meselesidir. Ama bunları eminim ki gayet dikkatli şekilde bütün eğitimciler konuşacaktır " diyerek, örtülü de olsa, iktidarın kapatma kararına destek verdi.
Şu bir gerçek ki dershaneler, kendiliğinden doğmadı. Sınav sistemleri ve eğitim sisteminin çok değişkenliği de dershaneye ihtiyacı gündeme getirmiştir. Türkiye genelinde kayıtlı 4 bin 55 dershanede 50 bin 209 öğretmen, 20 bin personel çalışıyor. 1 milyon 234 bin 738 öğrenci de eğitim alıyor. Tahmini cirosunun ise 2 milyar dolara ulaştığı sanılıyor.
Bir araştırmaya göre, sınava giren 1,5 milyon öğrenci arasından rastgele seçilen 120 bin öğrenciden 53 bin 240 (%44,37) kişi dershaneye katıldığını belirtmiştir. Gelir düzeyi 750 TL ve altında olan ailelerin çocukları, dershanelere katılan öğrencilerin yaklaşık %85'ini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, özel dershanelerin, özellikle orta veya düşük gelir düzeyine sahip ailelerin çocuklarına, hizmet sunduğu tespit edilmiştir.
Dershaneler kapatılmalıdır, demek kolaydır. Ancak beraberinde pek çok sorunu getirecektir. O nedenle de iktidar, dershanelerin kapatılması ile ilgili kararı almadan evvel tarafların masaya oturarak, konuyu tartışmaları ve bir sonuca varmaları gerekirdi. Ancak Ak parti iktidarı, neden bilinmez, dershanelerin kapatılmasına taraflara danışmadan karar verdi.
Ak parti iktidarı, dershaneleri kapatma kararında evvel, Eğitim sitemini gözden geçirmesi gerekirdi. Çünkü AK Parti iktidarında, en çok bakan değişikliği Milli Eğitim Bakanlığı'nda oldu. Her gelen bakan da sistemde, arzu edilmeyen boyutta değişiklik yaptı.
Bugün "EĞİTİM-ÖĞETİM" alanındaki sorun, dershaneler değil, "EĞİTİM SİSTEMİ" dir. Türkiye' nin, araştırmacı ve inovasyona dayalı eğitim sistemine ihtiyacı var. Ezberci sistem ortadan kalkmadıkça, çocuklar ilköğretimden itibaren yarış atı gibi çalışacaklar. Ayrıca dershanelerin kapatılması kararı, zamana yayılmalı, eğitim seviyesi yükseltildikten ve sınavsız geçişler sağlandıktan sonra, dershaneler kapatılmalı. Eğitim sisteminde, standart yükseltildiği zaman, dershanelere zaten ihtiyaç olmayacaktır.
Dershanelerin, çıkış amacı güya fırsat eşitliği yaratmaktı. Oysa çıkma sebepleri eğitimin düşük seviyede olmasıydı. Eğitimde, kalite yükseltilseydi, dershanelere de gerek kalmazdı. Bugün, dershane ücretleri astronomik seviyelere çıktı. Neredeyse eğitime harcanan paranın, büyük kısmını dershaneye harcanır hale geldi. O nedenle de Türkiye, bu soruna çözüm bulmak ve her çocuğumuzun, eşit şartlarda eğitim almasını sağlamak zorundadır.
Çünkü Eğitimde yapılan hatlar, gereksiz sınavlar, ailelerde"dershane olmadan olmaz" "etüd olması lazım" "özel öğretmen tutmadan çocuk başarılı olamaz" fikrini perçinledi. Dershane ve özel ders sektöründeki rant inanılmaz boyutlara geldi. Aileler dişinden tırnağından arttırdığı hatta borç alarak çocuklarını dershaneler yazdırdı. Hatta dershane parasını ödeyemediği için, hayatını kaybedenler bile oldu.
Dershanelerin dönüştürülmesiyle ilgili 42 ilde 11 bin 200 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen ORC Araştırma Şirketi'nin anketinde "Hükümetin dershanelerin dönüştürülmesine yönelik projesini destekliyor musunuz" sorusuna yüzde 61.9 oranında "Evet destekliyorum", yüzde 20.4 oranında "Hayır desteklemiyorum", yüzde 17.7 oranında da "Fikrim yok" yanıtı verildi. Halk dershanelerin kapatılmasından yanadır.
Ayrıca eğitim özelleştikçe, okul sahiplerinin, eğitim üstünden, genç beyinlerde tahakküm kurmaları daha da kolaylaşır. O nedenle de bir an önce eğitim- öğretim reformu gerçekleştirilmeli, "ÖĞRETİM-EĞİTİM" devlet eliyle yapılmalıdır. Çünkü eğitimimiz millidir. ANADİL, TİCARET, CEMAAT VE SİYASET" aracı olarak kullanılamaz.