
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
DEVLET ESKİŞEHİR'E UÇUŞ HAKKINI VERDİ DE, ESKİŞEHİR KARŞILIĞINDA NE VERDİ?
Başbakan her bölünmüş yol açılışında;
"Yol medeniyettir" der.
Haklı da...
Kentlerin diğer yerleşim alanlarına karayolu ile bağlantısı ne kadar gelişmiş ise;
O şehrin ticari hayatı, dolayısı ile sosyal hayatı gelişmiş olur!
O şehirde daha medeni bir toplumun yaratılması için önemli bir adım atmış sayılırsınız.
Sahiden de öyle değil midir?
Peki ya havaalanları?
Onlar öyle mi?
Elbette çok daha fazlası onlar...
Bir yol medeniyetse;
Bir havaalanı, saygınlık, itibar, hızlı kalkınma, uluslar arası yatırım, turizm, daha az enerji tüketimi vs...
Listeyi uzatabildiğiniz kadar uzatabilirsiniz...
Bu nedenle havaalanı bulunduğu bölgeye bolluk ferahlık, olmadığı yere büyük zararlar getirecektir.
Bu önemli bir gerçektir!
Eskişehir medeniyetten de, gelişmişlikten de nasibini en fazla almış şehirlerden birisi...
Ancak eksik kalan yanlarının tamamlanması için gereken baş şartlardan biriside havaalanı...
Sadece yerel uçuşlarla sınırlı kalmayan bir havaalanı isteği, yıllardır süregelir kentte.
Her ne kadar havacılığın merkezinde otursakta, büyük gövdeli uçakların inip kalkmalarını izlemeye hasret bir yer olmuştur hep Eskişehir.
Ve hatta bu eksiklik sadece kentlinin içindeki bir uhdeden ibaret kalmayıp;
Politikacıların siyasi malzemesi konumuna kadar gelmiştir ki;
Bu durum, şehrin siyasi yoldan da olsa, bir havaalanına kavuşması için önemli bir adım olmuştur.
Nitekim bunun en önemli ayağını üç yıl önce geride bıraktık.
Mevcut havaalanının genişletilmesi için ihale yapıldı.
Yetmez denildi, Türkiye'nin ekonomi başkenti İstanbul'a günlük seferler konuldu.
Zira Eskişehir hepimizin tabiri ile bir eğitim, turizm ve sanayi kentiydi ki;
Bu sektörlerle muhatap olan kişiler, günü birlik işlerini bu uçuşlarla sağlayabilsinler...
Sonrası ise kısmet dedik...
Belki yurt dışı uçuşları, karşılıklı seferler halini alır.
Yurt içindeki bereket, yurt dışından bu yana uzar diye hayal ettik!
Her şey güzel giderken;
Yıllardır içinde uçuş özlemiyle yanan kent, nedense pek sahiplenmedi bu işi!
THY 130 kişilik uçaklarla uçmaya başladı.
Dolarsa daha büyük uçaklar gelip gidecekti.
Ancak Eskişehirliler en fazla 40 kişi ile gitti İstanbul'a...
Dönüşte aynı ilgi fiyaskosu!
THY birkaç kez bu sebeple uçuşları iptal ettirmek istedi.
Ancak siyaset girdi araya.
"Zarar etseniz de bu uçuşlar olacak" dendi.
THY mecbur devam etti!
Ülkenin gökyüzündeki gururu THY, Eskişehir'den vazgeçmemeye gayret ediyor.
Bunun için Eskişehir'i adeta dört dönüyorlar!
Kapılarını çalmadıklarını kimse bırakmıyorlar.
Uçuşlara sahip çıkılmasını;
Bunun için THY olarak dev reklam projeleri yapacaklarını, ancak bununla birlikte kentin de desteğini görmek istediklerini söylüyorlar.
Haklılar!
Bir Çanakkale ve Denizli'nin sanayicileri, uçuşlara sahip çıkmak amacıyla;
Sırf kentlerinde havaalanı aktif olsun diye. Sırf bizim şehrimizde havaalanının nimetlerinden faydalansın diye, uçuşlardaki koltukları satın alıyorlar!
Hemen yanımızdaki Kütahya bile, THY aracılığı ile Eskişehir'deki uçuşlara katılmak için otobüs yolladı her gün.
Kendi havaalanlarına sahip olmak için ihaleye de çıktılar.
Ancak Eskişehir!
Pekiyi Eskişehir ya da Eskişehirli, uçuşlarına sahip çıkmak, havaalanını her zaman faal tutmak ve hatta uluslar arası uçuşları Eskişehir'den yapmak için ne yaptı?
Hele hele devlet ya da hükümet ya da siyaset adını ne koyarsanız koyun; Eskişehir'e bu uçuşlar için zarar etme pahasına onca nimeti verirken biz ne yaptık?
Bir gazeteci olarak, İstanbul yolculuğumuzu kaç kez uçakla yaptık, kentimize destek olmak için?
Bir sanayici olarak?
Ya da öğretim görevlisi ya da başka bir şey...
Galiba işin bu yönünü hiç düşünmedik.
"Aman üç saatlik yol değil mi, arabamızla gideriz!" mantığıyla hareket ettik.
Şehrimizin bugünkünden çok daha fazlasını kazanacağını hiç düşünmedik oysa!
Galiba şu günlerde THY'nin Eskişehir'de, Avrupa kenti dediğimiz bir şehirde müşteri araması ondan!