Vali Hüseyin Aksoy’un üzerinde durduğu bir konu var.

O da dilencilik ve küçük yaşta çocukların sokakta çalıştırılması…

Her ikisini önlemeye yönelik çalışmalar yürütülüyor.

1 yıl içerisinde önemli sonuçlara ulaşıldı.

1 yılda işlem yapılan dilenci sayısı 297…

Çoğunluğu kadınlar oluşturuyor. İşlem yapılan 297 dilencinin yüzde 65’i kadın…

Erkeklerin oranı da yüzde 35…

Dilencilerin yaş aralıkları da dikkat çekici…

‘’18-25 arası yaklaşık yüzde olarak 30, 26-40 yaş arası yüzde 25, 41-60 yaş arası yüzde 30 ve 61 yaş üstü de yüzde 15…’’

60 yaş üzerindekilerin oranı düşük…

Hakkında işlem yapılan dilencilerin büyük bölümü çalışma yaşında…

Şu veya bu şekildi bir iş bulup çalışabilirler.

Ancak çalışmak yerine dilencilik yapmayı tercih ediyorlar.

Dilencilerin tamamı Eskişehir’de yaşayan insanlar değil…

Onların yanı sıra bir de dışarıdan gelen ‘’gezgin dilenciler’’ var.

Sayıları da az değil…

Uygulama yapılan dilencilerin yüzde 20’sini oluşturuyorlar.

Dilencilere yönelik çalışmalar, yalnızca ‘’ceza vermek’’ ve ‘’gelirlerine el koymak’’ ile sınırlı değil…

O çalışmaların yanı sıra ‘’sosyal inceleme’’ de yapılıyor.

Vali Hüseyin Aksoy’un bu inceleme sonuçlarıyla ilgili olarak aktardığı veriler oldukça dikkat çekici…

"Sosyal inceleme yapıldıktan sonra gerçekten ekonomik ihtiyaçları olup olmadığına bakıyoruz. Özellikle 160 hane ziyareti gerçekleşti. Bu hanelerin içerisinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na da bunları iletiyoruz ve vakfa, 'yardıma muhtaç olabilir mi' diye bakmaları için gönderdiğimiz 42 kişiyle ilgili kriterlere uygun olmadığını gördük. Bu ne demek?

Demek ki gelir düzeyi oldukça iyi ancak dilenmeyi meslek haline getiren kişilerin var olduğunu görüyoruz.

Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz 160 hane ziyareti gerçekleştirdi. Sadece geçici olarak 4 kişiye ekonomik yönden 1 defaya mahsus destek verilmesi yönünde bir karar alındı.’’

Veriler oldukça düşündürücü…

Dilencilerin büyük bölümü yaşlı, bir başka deyimle de ‘’çalışamaz’’ durumda değil… Çalışma yaşında olanların sayısı daha fazla…

Çalışma yerine dileniyorlar.

Aynı şekilde maddi durumları da kötü değil…

Gerçekten yardıma muhtaç olanların sayısı çok az…

Bu veriler de ortaya koyuyor ki; dilenciler ‘’çaresiz’’ oldukları için dilenmiyorlar.

Dilenciliği ‘’meslek’’ edinmişler.

‘’Duygu sömürüsü’’ yapıp kazanç sağlıyorlar.

Bunun önüne geçmek gerekiyor.

Vali Hüseyin Aksoy, dilenciliği tamamen ortadan kaldırmak istiyor.

Bu konuda oldukça kararlı…

Bu konuda mücadele veren kamu görevlileri var.

Emniyet birimleri, jandarma birimleri, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü birimleri, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin zabıtaları aktif olarak görev yapıyor.

Onların mücadelesi ile önemli mesafe alındı.

Ancak yalnızca resmi kamu görevlilerinin çabası yetmez…

Dilenciliği tamamen ortadan kaldırmak için topyekun mücadele gerekiyor.

Vatandaşlara da büyük sorumluluk düşüyor.

112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunabilirler.

Bugüne kadar 226 ihbar yapılmış.

Topyekun mücadelede yalnızca ihbar da yetmez…

Bu konuda Vali Hüseyin Aksoy’un bir çağrısı var.

Diyor ki;

‘’…Ben özellikle vatandaşlarımızdan dilenen kişilere yardım yapmamalarını istiyor ve istirham ediyorum. Gerçekten ihtiyacı olanlara biz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla gereken desteği veriyoruz. 'Benim etrafımda tanıdığım veya bildiğim yardım yapacak kimse yok ancak yardım yapmak istiyorum' diyen vatandaşlarımız varsa da bu yardım yapacakları miktarları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza yatırmaları durumunda biz onları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız.’’

Bu da dikkate alınması gereken bir çağrı…

İnanıyoruz ki, Eskişehirliler çağrıya kulak vereceklerdir.

Hep birlikte mücadele ile dilencilik ortadan kaldırılabilir.

Kaldırılmalıdır da…

Eskişehir’e yakışan da budur.