1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Dışarıda ki vatandaş Milletvekillerini nasıl değerlendiriyor dersiniz?

Eskişehir'in 6 Milletvekili ile ilgili olarak elbette bir fikrimiz oluştu.
Hemen hepsinin kendimize göre özelliklerini biliyoruz sayılır.
Ancak...
Milletvekillerinin dışarıda nasıl algılandıklarını merak ettik.
Kendimizce bir mini anket yapmaya karar verdik.
Kısacası...
Tanıdık tanımadık, önümüze gelene sorduk "Milletvekillerimizi nasıl bilirdiniz?" diye.
Öncelikle şunu söyleyelim ki, Milletvekillerimizin 6'sını da denk getirebilen pek çıkmadı.
Siyasetle uğraşanların dışında, pek az kişi bir-ikisini ancak hatırlayabildi.
Ama yine de yapmış olduğumuz bu mini anket sonucunda milletvekillerinin nasıl tanındığı hakkında aşağı-yukarı bir fikir oluştu.
İsterseniz sorduğumuz insanların Milletvekilleri hakkında ne düşündüklerini paylaşalım....
Ve...
Milletvekillerimizin, vatandaşın gözünde hangi özellikleri ile tanındıklarını ifade edelim.
NABİ AVCI- Son derece kibar. Oldukça seviyeli. Naif bir özelliğe sahip. Entelektüel. Ancak Eskişehir'i bir kasaba gibi görüyor. Eskişehir'deki tartışmaları da Kasaba tartışması gibi algılıyor. Son derece şüpheci. Kendisine aktarılan her konunun arkasında başka bir amaç olabileceğini düşünüyor. Değişik bir siyaset anlayışı var. Çevresi son derece geniş ama, bu geniş çevreyi zorda kalmadıkça kullanmak istemiyor. Bu yüzden "iş çıkmaz' diye bilinen siyasetçiler gibi algılanıyor. Partililerden gelen taleplere pek kulak asmıyor. Şehirle ilgili talepleri takip ediyor. Başbakana yakınlığının vermiş olduğu güven her geçen gün artarken, bunu her ortamda dillendirmemeye özen gösterse de, hissettiriyor.
SALİH KOCA- Seveni de var, sevmeyeni de. Parti içinde ki muhalif düşüncede olanların belki de en çok tepki gösterdiği kişilerin başında geliyor. Görev yaptığı her kademede muhalifi olmasına ve süreç içinde Genel merkeze en çok şikayet edilen kişi olmasına rağmen, parti görev merdivenlerini tek tek çıkarak milletvekili olmasına hala bile şaşıranlar var. Son derece teşkilatçı bir yapısı var. Kimin hangi ilçede etkili olacağını, hangi mahallede kimin sözü dinleneceğini oturduğu eve kadar biliyor. Eskişehir'in sorunları ve yatırımlarının tamamına vakıf. Olabildiğince titiz çalışıyor. Ama eleştiriye hiç mi hiç tahammülü yok. Her zaman kusursuz çalıştığını düşünüyor ve bu kusursuzluğu sarsabilecek bir eleştiriye anında reaksiyon gösteriyor. İçinde sanki sürekli bir güvensizlik taşıyor gibi bir algı yaratıyor. Bu yüzden "sinsi politikacı" tipi ile zaman zaman tanımlandığı oluyor. Nabi Avcı'ya karşı son derece hürmetkârlığı dikkat çekiyor.
ÜLKER CAN- Yüzü bir türlü gülmüyor. Sürekli memnuniyetsizlik tavırlarının ön plana çıktığı ifade ediliyor. Uzaktan tanıyanlar, ilk önce bu özelliklerini söylüyor. Yakından tanıyanlar ise, aslında böyle bir kişi olmadığını iddia ediyor. Nabi Avcı ve özellikle Salih Koca'nın gölgesinde kalıyor. Bu yüzden kendisini ifade etmede yetersizlik yaşıyor. Sohbetlerde daha rahat ve sevecen olabilirken, resmi konuşmalar ve toplantılarda daha tutuk görünüyor.
SÜHEYL BATUM- Eskişehir Milletvekilliği görevinde bir yılı geçmesine rağmen, 3-5 kişi dışında kimseyi tanımıyor. Eskişehir'e her geldiğinde kendisini karşılayan bir-iki kişi önceden uyarıp, ismini söylemezse, karşısına gelen herkese ismini de bilmediği için "Nasılsınız" deyip geçiyor. Tartışmaları ne yapıp edip, Anayasa'ya getirmesini iyi beceriyor. Teşkilatla ilgili konulara ne bulaşıyor ne de bu konularda bilgi sahibi oluyor. Eskişehir'e çok sık gelmek istemiyor, geldiğinde de biran önce gitmenin yolunu arıyor gibi algılanıyor.
KAZIM KURT- Eskişehir'in en çok bilinen siyasetçilerinden biri. Yıllardır Milletvekili olma mücadelesi verdiği için partide seveni de bir hayli fazla, sevmeyeni de. Ancak, parti teşkilatı ile ilgili tüm bilgilere vakıf. Hangi mahallede kim oturur, hangi köyden kim delege çıkar daha seçim yapılmadan önce biliyor. Milletvekili olmasında Yılmaz Büyükerşen'in büyük rolü olduğu, bu yüzden Büyükerşen'e minnet borcu bulunduğu ifade ediliyor. Siyaseti Milletvekili olmasına rağmen Eskişehir'de yapmayı sürdürmesi takdir topluyor. Parti içinde kendi çevresinde bir ekip oluşturma çabası ise, açıkça hissediliyor. Ancak Eskişehir'de yaşayan herkesi tanıyor olması, kendisine büyük bir avantaj sağlıyor.
RUHSAR DEMİREL- Genel başkan yardımcısı olması nedeniyle Eskişehir'e çok sık gelmiyor. Bu durum büyük eleştiri konusu oluyor. Geldiğinde de yalnız dolaşması, değişik yorumların yapılmasına neden oluyor. Parti teşkilatı ile anlaştı pek söylenemez. Seçim öncesi kendisinin yanında olanların bile sonradan kendinden uzaklaştığı söyleniyor. Düzgün bir diksiyona sahip olması ve kendisini güzel ifade etmesi insanları etkileyebiliyor. Ancak, zaman zaman kendine aşırı güvenli olması, hakkında olumsuz düşünceler yaratabiliyor.
Yukarıda da söyledik.
Mevcut milletvekilleri ile ilgili bazı düşüncelerimiz vardı.
Bir de, aynı vekillerin dışarıda nasıl algılandıklarını öğrenmek istedik.
Kesinlikle başka bir amacımız olmadığı için, Milletvekillerinin bu değerlendirmelere bu gözle bakmalarının daha olumlu olacağını düşünüyoruz...
Umarız da öyle olur...

........
Referandumda çıkan oy...
Yeni yasa kapsamında Beldeler kapatılıyor.
CHP, Beldelerin kapatılma kararına kararına karşı, kapatma kararı alınan Beldelerde Referandum adı altında bir etkinlik düzenlemeye başladı.
Beldenin ortasına bir sandık koyuyor ve Belde halkının "Kapatılsın mı? Kapatılmasın mı?" diye oy kullanmasını istiyor.
İşte bu uygulamanın ilki önceki gün Doğançayır Beldesinde yapıldı.
CHP Doğançayır'ın ortasına sandık koydu.
954 Doğançayırlı oy kullanmış CHP nin referandumunda.
944 oy geçerli olmuş.
942 kişi, "Beldemiz kapatılmasın" diye "Hayır" oyu verirken, sadece 2 kişi "Beldemiz kapatılsın" diye Evet oyu vermiş.
Doğançayır CHP oylarının yüksek olduğu bir Belde.
Bakalım CHP nin diğer beldelerde yapacağı Referandumda nasıl bir sonuç çıkacak?
..........
Biraz da gülmek lazım
Jack ve arkadaşı Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmişler. Bir kaç saat yol aldıktan sonra korkunç bir kar fırtınasına yakalanmışlar. Yakındaki bir çiftlik evine arabalarını çekmişler ve evin çekici hanımından geceyi orada geçirmek için izin istemişler.
- "Dul bir kadınım ben" diye açıklamış hanım,
- "Eğer evimde kalmanıza izin verirsem komşular dedikodu yaparlar."
- "Endişelenmeyin" demiş Jack, "ahırda da rahat edebiliriz."
Bir sene sonra Jack, dulun avukatından bir mektup almış. Arkadaşı Bob'u çağırarak sormuş:
- "Bob, şu çiftliğinde kaldığımız çekici dul kadını hatırlıyor musun?"
- "Evet, hatırlıyorum."
- "O gece geç vakit eve gidip, o kadınla yattın mı?"
- "Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptım."
- "Ona kendi adın yerine benimkini verdin mi peki?"
Bob yüzü kızararak cevap verir:
- "Evet, korkarım öyle yaptım."
- "Eh, sana çok teşekkür borçluyum dostum. Kadın ölmüş ve çiftliğini de bana bırakmış."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi