1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Diyemezler arkadaş...

Hükümet olan partinin Eskişehir'deki aktörleri her ağızlarını açtığında "Başarılıyız" diyorlar ya...
Aslında resmen masal anlatıyorlar...
Başarı, yaptığın ve tamamladığın işle ölçülür.
Bir işe başlamakla olunmaz başarı. O başladığın işi bitirmekle olur.
Bakın şu Eskişehir'in orta yerinde bulunan Demiryolunun yer altına alınma meselesine.
6 yıl olmuş dile kolay.
Başlanmış ama, orta yerde kala kalmış.
Yerin altına girmiş ama bir türlü çıkamamış.
Deyim yerinde ise, başlanılan iş tam anlamıyla yerin dibine girmiş.
Ne zaman çıkacağı, daha doğrusu çıkıp çıkmayacağı da meçhul.
Daha önce onlarca kez bitiş tarihi verilmişti. Şimdi ve veriliyor ama...
Doğrusunu söylemek gerekirse, verilen tarihe çoğu kimse de inanmıyor.
Gelelim çevreyoluna.
Güzel bir yol genişlemesi yapıldı.
O istikamette ki trafiği de rahatlattı.
Ama gelin görün ki, ne tam anlamıyla bitirilebildi, ne de yapılan genişleme çalışmalarıyla ortaya çıkartılan sorunlar giderilebildi.
Hala, bağlar Caddesi'nden giderek, Anadolu Üniversitesi önünden çevreyoluna çıkamıyorsunuz.
Hala, Gündoğdu mahallesinin esareti giderilmiş değil.
Hala yolun iki tarafında ki eksiklikler tamamlanmadı.
Konulan üst geçitler bırakın yaşlıları, atletlerin bile çıkmakta zorlandığı cinsten.
Sadece bunlar mı?
Havaalanı pistinin uzatılması tartışmalarına harcanan zaman, yapımına harcanan zamanın 4 katı oldu bu şehirde.
Stadyum tartışmaları ile geçen zaman içinde iki stadyum birden yapılırdı.
-"Yeni çevre yolları" dediler, ses çıkmadı.
Demiryolu ile liman bağlantısını söylediler, üzerine varılmadı.
Seçimlerin hemen ardından, ilk icraat uçak seferleri kalktı.
Kısacası...
"Başarılıyız" diyen iktidar partisi aktörleri bir daha düşünsün.
Çünkü...
"Başarılıyız" demekle başarılı olunmuyor.
Onlar öyle zannetse de, vatandaş bunu yemiyor.
Sen bitirip, halkın kullanımına açabiliyon mu bu yukarıda saydıklarımızı, hah ancak o zaman başarılı olursun.

BİR İKİ ÇİFT LAF DA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE...
Şimdi diyecekler ki "İktidara verip veriştiriyorsun da, diğer tarafı hiç görmüyorsun"
Bal gibi görüyoruz.
Aynı sözler Büyükşehir Belediyesi ve Büyükerşen için de geçerli.
Verdiğin süre içinde Tramvay hat uzatım işini tamamlayıp, halkın hizmetine sunuyor musun? Bitiş tarihlerinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen bir türlü bitiremediğin Çifteler Caddesi üzerinde ki Kültür merkezi ile, Kentpark içinde ki nikah salonunu tamamlayabiliyor musun? Bu şehrin trafiğini düzen altına alacak projeler üretebiliyor musun? İşte o zaman başarılı olduğunu söyleyebilirsin.
Aksi halde, tıpkı iktidar partisi aktörlerinin yaptığı gibi "Başarılıyım" deyip gezersin ki, yiyen yer, yemeyen yemez.
Bu "Başarılıyız" hikâyesini yiyen ve yemeyenlerin sayısını da, zaten sandıkta görürsünüz...
.......
Biraz da MHP'yi yaz bakalım...
İki gündür bu köşede AKP ile CHP nin kıyaslamasını yapınca, MHP li dostlar aradı.
-"Hadi biraz da MHP nin tahlilini yap da, bir de O'nu görelim. Biz parti içinde her şeyi görebiliyoruz ama, bakalım parti dışarıdan nasıl görünüyor?" dediler.
-"Yapalım bakalım o zaman" dedik.
Öncelikle...
MHP'linin ömrü, Genel Başkanı savunmakla geçer.
Seçimler geldiğinde, canı gönülden, coşku ile çalışmaz MHP'li.
Çünkü...
Canı gönülden ve Coşku ile çalışabileceği bir aday koymaz genel merkezi.
Eskişehir'den çıkartacağı milletvekili bir tanedir, o bir isim de her zaman dışarıdan gelir.
Belki de siyasetin en şanssız insanlarıdır Eskişehir MHP de siyaset yapanlar.
Garanti seçilecek yerlere paraşütle adam indirilir, kazanılmayacak seçimlerde Eskişehir'de siyaset yapanlar sırtı sıvazlanarak ve yalvar yakar aday yapılarak, resmen harcanır.
En güçlü teşkilatlardan birine sahip olmasına rağmen, özellikle seçimlerde teşkilatını görmeyen bir partidir MHP.
Yönetimde bulunanlar ne yapsa yaranamaz, muhalefettekiler ne yapsa sesini duyuramaz.
Hepsi için "Dava" dır asıl olan ama, işte o Davaya kayıtsız şartsız bağlılık frenler çoğu yerde herkesi.
Başka partiden gelen MYK üyesi, milletvekili hatta Divan başkanı olur da, partiye 30 yılını vermiş adamı Meclis üyesi bile yaparken düşünürler.
Teşkilatlara "Şunu yapmayın-Bunu yapmayın" diye talimat yağdıran üst düzey yöneticileri kendi yaşantılarına dikkat etmezler de, taşrada ki partilinin bu durumu çevresine nasıl anlatacağını ve nasıl savunacağını hiç mi hiç düşünmezler.
Tüm bunlara rağmen...
Hakları da yenilse, istifa da etseler, hatta mağduriyete de uğrasalar MHP lidir hepsi.
Davaya inanmışlık, çaresiz kılar hepsini.
Başka partiye ne benleri gider, ne de oy vermeye elleri.
Partiyi yönetenler de bunu çok iyi bildiği için, aynı sıkıntılar hep vardır MHP de.
Netice olarak...
MHP de siyaset yapmak zordur.
Çünkü...
Hem ülkenin gittiği yol, hem de parti içinde sürekli yaşanan haksızlık ve olumsuzluklar MHP'lileri isyan siyaseti yapmaya zorlar...
.........
Biraz da gülmek lazım
Üç mühendis beraber arabada seyahat etmekteyken arabaları bozulur ve yolda kalırlar.
Makine mühendisi hemen kolları sıvar ve motorla uğraşmaya başlar. Yarım saat sonra diğerlerinin yanına dönerek:
_"Motoru baştan elden geçirdim, burada bir sorun bulamadım."
Bundan sonra elektrik mühendisi kalkar ve o da yarım saat uğraşıp geri döner:
_"Herhangi bir elektrik arızası da görünmüyor." der.
Bunun üzerine iki mühendis bilgisayar mühendisine bakar, o da kalkıp arabanın önüne geçer sonra diğerlerinin yanına geri dönüp:
_"Kapatıp bir daha açsak?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi