Emek Mahallesinde yüzlerce kişi imza topluyor.
Nedeni mahallenin ana caddesi olan Ertaş Caddesi ile ilgili...
Çünkü mahalle halkı, bu caddenin içkili yerler kapsamından çıkarılmasını istiyor.
Caddede yaşanan kötü olayların artışını ve bu olayların mahalleliye olan zararlarını da öne sürüp; belediyeye müracaat ediyorlar.
***
Önünde yüzlerce imzayı gören Odunpazarı Belediyesi de, durumu değerlendirmeye alıyor.
Vatandaşın isteğinin yerine getirilmesi için de konuyu meclise taşıyor.
Meclis karar alırsa, bu iş hemen çözülecek!
AKP'li meclis üyeleri konunun hemen halledilmesi tarafında duruyor.
DSP'liler ise talebin mantıklı olduğunu düşünüp, vatandaşın sesine kulak veriyor.
Ve bu sayede de vatandaşın isteği meclisten 'oy birliği' ile geçiyor.
Ve kararın ardındanda Ertaş Caddesi içkili yerler kapsamı dışı kalıyor.
***
Ancak nedense, daha sonra DSP bu işi yeniden kurcalama gereği duyuyor.
Kendi oyları ile alınan kararı, vatandaşın hakkına gasp olarak değerlendiriyor.
Ve kararı mahkemeye intikal ettiriyorlar.
Konuyla ilgili yeni karar elbette hukukun.
Biz o işe karışamayız.
Ancak DSP'li meclis üyelerinin tavrını yorumlayabiliriz.
Galiba ortada büyük bir çelişki var.
Kendi kararları ile çelişen bir DSP var daha doğrusu.
Önce kabul edip, sonra 'vazgeçtim' demek, siyaseten kabul edici bir tavır olabilir mi?
Ne dersiniz?