Cumhuriyet Halk Partisinde önemli bir süreç yaşanıyor.
Partide, yılların alışılagelmiş tablosu değişiyor.
Genel Başkanlıkta Deniz Baykal'ın, Genel sekreterlikte Önder Sav'ın ortaya koymuş olduğu siyaset anlayışıyla geçen yılların ardından şimdi yeni bir süreç başladı CHP de.
Yılların alışkanlığı da böylelikle siyasi tarihe karışmak üzere.
Önce Deniz Baykal'ın, ardından da Önder Sav'ın parti yönetiminden uzaklaşmasıyla doğan yeni durum, partide de yeni bir tablonun oluşmasına neden oldu.
Bu mevcut durum ortaya da iki farklı görüntü çıkarttı.
CHP de şimdi bir "Eskiler" var bir de "Yeniler"
Dolayısıyla...
CHP nin bir "Dün"ü var bu günkü tabloda , bir de "Bugün"ü...
CHP'de yaşanan olaylar sonucu oluşan "Bugün" "Dün"e oldukça kızgın.
Partinin "Dün"ü ise, hem biraz şaşkın, hem de nasıl davranacağını bilemez durumda.
Şüphesiz CHP nin "Dün"ü ile "Bugün"ü arasında da bir çekişme, bir hesaplaşma isteği var.

Özellikle şu ortamda CHP nin yapacağı en son iş, parti içi hesaplaşma olmalı.
Zira...
Dün ile bugün kavga ederse, bu işten zararlı çıkan "Yarın" olacaktır.
Hem de CHP nin "yarın"ı...
Bu yazıyı, CHP'de Genel Başken değişiminin hemen sonrasında kaleme almıştık.
Kongreler sürecine girilmek üzere olunduğu şu günlerde, yaklaşık bir yıl önce yazdığımız yazının daha da bir anlam kazandığını fark ettik.
Tahmin edileceği gibi, kongreler sürecinde CHP nin dün'ünü destekleyenlerle, bu gününü destekleyenler karşı karşıya gelecek.
Bakalım bu karşılaşma...
CHP'nin Yarın'ını nasıl etkileyecek?