Eskişehirspor çok rahatlıkla kazanabileceği bir maçı resmen kendi elleriyle verdi. Maç sonunda beraberliğe sevinen Fenerbahçe olurken, Eskişehirspor adına çok önemli 2 puan daha adeta hay beye gitti.
Maçın en önemli gerçeği Eskişehirspor Fenerbahçe'nin beraberliği istediği kadar kazanmayı istemedi. Hem de yakaladığı birçok fırsatı heba ederek.

Atatürk stadında dün akşam her şey Eskişehirspor lehineydi.
Hakem helva gibi...
Maça iyi başlamışsın. Oyunun kontrolü sende.
Rakip 10 kişi kalmış, eli kolu bağlanmış.
İlk yarının son saniyesinde penaltıyla gelen müthiş zamanlamalı bir gol...

Eskişehirspor ikinci yarıda farkı açacak pozisyonları mutlaka bulur diye düşündüğümüz anlarda önce Tello, ardından Necati daha sonra Kamara...
Böylesine bir karşılaşmada girdiğini atamazsan sonucuna katlanırsın.
Savunmada sezon başından beri kangren olmuş gerçekler de, kendiliğinden çıkar ortaya.
Ve rakip Fenerbahçe olunca kalene gelen ilk topta golü yersin.
Hele ki Boffin gerçeği varsa...

Fenerbahçe'nin ikinci yarıda gösterdiği direncin açıklaması: yokluğun yol arkadaşları, varlığın arkadaşları oldu.
Eskişehirspor belki rakibi kadar beraberliği istemedi ama onlar kadar mücadele etmedi. Bazen futbolda sadece oynamak yetmez, istemek de lazım.
Alper istekliydi ama nereye kadar. Kamara ve Tello yine vasatlık çizgisinin altında. Dede'nin nadir bindirmeleri, Necati güçlü ama kendine düğümlenen pozisyon kargaşası gibi. Sezon başından bu yana hala saha içi ikinci planı bulunmayan ve bu maça hiç hazırlanmadığı her halinden belli olan Ersun Yanal'ın sahte hamleleri...
Ve galibiyeti kaçıran bir Eskişehirspor...

Maç sonunda kendi kendime düşündüm...
Eskişehirspor küçük maçların büyük takımı mı oldu diye.
Bu gurur duyulacak bir şey değil.
Çünkü kadro zenginliğine ve kaçan puanlara baktığımız zaman. Bu takımın bu ligde liderliği kaçırması, antrenörlük ayıbıdır.

Bunca anlamsız puan kaybına rağmen, ligde belki kaybedilmiş bir şey yok.
Ama yine söylüyorum Eskişehirspor'un da hala hedefi yok.
Bulunduğunuz yeri arzulamaz ve istemezseniz fazla kalamazsınız.
Hele ki yönetim ve takım arasında maddi konular ayyuka çıkmışsa...
Biliyoruz ki, Eskişehirspor'un kavgası da derindir, uykusu da. O yüzden gerçekleri işaret edelim. Çünkü onca galibiyete karşılık, yenilgiler de pusuda!
Bu meseleden çıkan sonuç: "Hala üst sıraları zorlayan bir takımı eleştirmek, düşünce suçuysa... Suçu üzerime alıyorum."
Çünkü havalı övgüler tetikteki düşman gibidir. Eskişehirspor'a hatırlatırım!