Yerel seçimlere bir yıl kaldı.
Seçim çalışmalarının da ufak ufak başladığını zaten yazıyoruz...
Öyleyse geriye, kimin nereden aday olacağı sorusu kalıyor.
***
Şimdilik aday olarak görülen birkaç isim var.
Toplasan bir elin 5 parmağını geçmez!
Bunun değişik sebepleri olabilir.
Ancak;
En önemli neden, elbette adaylık çıtasının hayli yüksek oluşudur!
Yani;
Şehirde herhangi bir partiden aday olmayı düşünen isimler, Büyükerşen, Ataç ya da Burhan Sakallı gibi isimlerin de üzerinde olması gerekecek.
Onun dışındaki isimler ise seçimi mağlup kapatmak acısını yaşamaya mecbur kalacaktır.
Ki, zaten denenmiş ve yaşanmıştır da!
***
İşte partiler adına da sıkıntı burada başlıyor.
Yani aday belirlemede...
Hadi CHP rahat!
Adayları Odunpazarı haricinde zaten belli,
Ya AKP, ya MHP ne yapsın?
Ne aday bulabiliyorlar, ne de buldukları ismi aday olmak için ikna edebiliyorlar!
Durum zor yani!
K K K
Dediğimiz gibi;
AKP seçimi geçebilmek için bahsettiğimiz isimlerin üzerinde isimler bulmalı.
Ve bunun için şu an Harun Karacan'dan başkasının ismi de anılmıyor.
İşte o yüzden 'Burhan mı, Harun mu?' diye soruyorlar.
***
Oysa AKP için bundan sonraki süreçte daha fazla alternatif olmalı!
Koskoca iktidar partisi, koskoca şehirde iki isim arasında kalmamalı...
Önemli isimler üzerinde durmalı...
Bir bakan, bir bürokrat, bir yıldız, bir başka kişi yani!
Ha;
Pek çok isim arasında yine kafanıza yatan olmaz, Burhan Sakallı zaten göreve hazır!
AKP'nin sadece bu yönden kafası rahat olabilir!
***
MHP adına da çok fazla seçenek yok!
Kadir Çalışıcı ismi en çok ağır basan isim!
Fakat;
MHP, iktidar partisi kadar şanslı değil!
Onların ne bir bakanı, ne de üst düzey bürokratları var.
Ya da hayli isim yapmış birisini aday yapabilirler...
***
Sonuç olarak;
Aday belirleme meselesinde CHP, rakiplerine göre hayli önde!
Büyükerşen ve Ataç seçim çalışmalarına başladı bile!
Seçime kadarda hayli yol alırlar.
Bunun karşılığında, işin adı konmadığı için Burhan Sakallı herhangi bir seçim çalışması yürütemiyor.
Ve diğer belediyeler içinde bir belirsizlik hakim!
Ayrıca bu belirsizliğin seçime yakın bir zamana kadar süreceği de öngörülürse, muhalif partilerin işi daha zor hale geliyor.
Bakalım;
Muhalif partiler AKP ve MHP bu süreci nasıl en aza indirgeyecek?
Nasıl adımlar atacak ve rakiplerine yetişmek için bu zamanı nasıl kullanacak?
En önemlisi, en az rakipleri ölçütünde adayları bulmayı nasıl başaracaklar?
Yerel seçime doğru giderken en önemli soru da işte bu!
..........

KAVATSIZLAR TOPLANTISI GİBİ OLMUŞ!

Ramazan ayında pek çok iftara katıldık ama Sanayi Odası'nın iftarını kaçırdık.
Kaçırdığımıza da üzülmemiz lazım geldiğini, katılımcıları görünce anladık...
Neredeyse şehrin tüm üst düzey yöneticileri gelmiş çadırdaki iftara...
Devlet erkânı katılmış.
İki vali yardımcısı bulunmuş sofrada.
Siyasiler deseniz ha keza!
Yine iki milletvekili var!
En başta Milletvekili Salih Koca...
MHP'li Ruhsar Demirel!
CHP'den yine kimse yok!
Normal karşılıyoruz artık.
Neyse;
İş dünyası deseniz zaten ev sahipliği yapıyorlar.
Bununla birlikte, Ticaret Odası ve Borsası Başkanları da aynı sofrada...
Eğitim camiası da yine aynı yerde iftar yapıyor.
Rektör Davut Aydın orada!
K K K
Demek istediğimiz şu;
Ramazan boyunca protokolün bunca itibar ettiği ilk iftar, Sanayi Odası'nın iftarı oldu!
Odanın tarafsızlığından kaynaklanıyor galiba bunca ilgi!
Baksanıza 'kravatsızlar toplantısı' gibi olmuş...
Salih Koca'da belki de eliyle bu durumu anlatmaya çalışıyordur.
"Kravatsız geldik, gelmişken şehri konuşalım" diyor olabilir...
'Her zaman, hepimizi aynı yerde görüyorum' diye yaka silkecek hali yok ya!
***
Şaka bir yana...
İyi olmuş iftar...
Keşke her iftarda böylesine manzaraları görebilsek!
Herkesi bir arada yani.
Sahiden o zaman daha iyi bir Ramazan olurdu!
NOT; Büyükerşen iyi ki bu iftara katılmış!
Öyle ya;
Masalardaki suyun markasını gördüğü zaman 'kravatsız' falan dinlemez kesin geri dönerdi!