İnternette ki sosyal Paylaşım ağlarında müthiş hikâyeler çıkıyor ortaya...
İnsanlar, gerçekten hoş şeyler üretiyorlar.
Çoğu insanın içinde kalmış yazarlığı çıkıyor ortaya.
Sırf yazarlık mı? Elbette değil...
Komik olarak tanıdığımız sanatçılara taş çıkartırcasına espriler gırla gidiyor.
İşte, bizimle aynı şehirde yaşayıp, aynı sokakları arşınlayan bir Eskişehirli yazmış en son olarak.
Eskişehir Erkeğinin özelliklerini sıralamış.
Okuyup da gülümsememek mümkün değil.
Okuduğunuzda siz de mutlaka gülümseyeceksiniz...
Dahası...
Özellikle Eskişehirli erkek okuyucularımızın;
-"Yahu beni tarif etmiş" diyeceğini şimdiden duyar gibiyiz...
Eskişehir erkeği; gerekirse aç gezer ama şık gezer.
Uyanıktır askerde, en arazi işleri kapar.
Z.kuyuda'da berduş, Doktorlar'da cankuştur.
Sünnetten önce mutlaka üstü açık Cadillacla veya faytonla şehir turu atar...
İstanbul'a gitti mi, Ankaralılar gibi yerleşmez. Bir an önce dönmek ister.
Zarif adamdır; sabahları kahvaltısında bazen bal tereyağ, bazen de simit yer.
Sinemaya tek gitmez.. Gitse de tek çıkmaz.
Benjamin Button gibidir yaşlandıkça gençleşir.
Yediği balıktan, tuttuğu takımdan, sevdiği kadından vazgeçmez..
Geliyorum dedi mi gelir... Gidiyorum dedi mi gider..
Nereye giderse gitsin ESKİŞEHİRİ över ve elbet bir gün yine ESKİŞEHİRE döner.