Hatırlıyoruz da, Büyükerşen Kentpark içine "Yapay Sahil" yapılacağını söylediğinde, pek çokları gibi dikkate almamıştık bu söylediğini.
-"Üfürüyor" demiştik kendi kendimize.
Hatta...
Bunun örneklerinin Paris'te olduğunu söyleyip, önümüzde ki kâğıda sahilin kabataslak nasıl yapılacağını çizdiğinde bile inanmayıp;
-"Burası Eskişehir. Kentin ortasında yapay sahil mi olur?" diye düşünmüştük.
Dahası...
Yine pek çokları gibi kendi kendimize;
-"Yapılsa bile kim girip yüzer orada? Ancak çoluk çocuk. Kadınlar girmeye kalkışsa babaları ve kocaları izin vermez. Hadi buna rağmen girildi diyelim, bu kez de Röntgencilere gün doğar. Bir sürü olay çıkar" demiştik.
Bu endişemizi söylediğimizde ise Büyükerşen;
-"Burası Modern, Medeni bir kent. Göreceksiniz kadınlar da girecekler yapay sahile, kimse de dönüp bakmayacak." Demişti.
ENDİŞEMİZ YAPAY SAHİLİN AÇILDIĞI GÜNE KADAR SÜRMÜŞTÜ
Ne yalan söyleyelim, Büyükerşen'nin söylediklerine rağmen bu endişelerimiz Yapay sahilin açıldığı güne kadar sürüp gitti.
Hala inanmıyorduk Kentpark içinde bulunan bu Yapay sahile yüzmek için girileceğini.
hele hele kadınların buraya gireceği, aklımızın ucundan bile geçmiyordu.
-"Belki zamanla olur. Herkes de normal karşılayabilir" diye düşünüyorduk.
Açılış gününü dün gibi hatırlıyoruz.
Çoluk-Çocuk, genç-ihtiyar girmişlerdi Yapay sahile.
Kadınların sayısı ise bir hayli çoktu.
Yatıp güneşlendiler Yapay Sahilin ilk açılışının yapıldığı gün.
Ne dönüp kimse baktı, ne de olay çıktı.
İşte o günden bu yana Ketpark içinde ki yapay sahil'e yüzmek için gidiyor kadınlı-erkekli gruplar.
Ne Röntgen için mevzii alan var, ne de taciz eden.
O günden bu yana bir tek de olsa hiç bir olay çıkmadı.
Dolayısıyla...
Biz endişelerimizde yanıldık, Büyükerşen ise haklı çıktı.
PORSUK KENARINDA MAYOLARIYLA GÜNEŞLENEN İSKOÇLARI GÖRÜNCE...
Nereden mi geldi aklımıza bu yazıyı yazmak?
Anadolu Gazetesinde gördük fotoğrafı. Gazeteden hangi arkadaşın çektiğini bilemiyoruz.
Son derece güzel bir fotoğraf bu.
Eskişehirspor'un Avrupa Kupa maçı için İskoçya'dan gelen taraftarlar arasında bulunan karı-koca, güneşli havayı görünce giymişler mayolarını ve uzanmışlar Porsuk'un Adalarda ki porsuk sahiline.
Çimlerin üzerine serip havlularını, bir güzel güneşlenmişler.
Türklerin ve Eskişehirlilerin böyle bir alışkanlığı yok elbet.
Ama Avrupalıların güneşi görkünce neresi olursa olsun soyunup, güneşlenme alışkanlıkları var.
İşte bu alışkanlıklarını burada devam ettirmiş İskoç çift.
Hem de hiçbir rahatsızlık duymadan.
İnternet üzerinden yapılan geyikler dışında, bu tabloyu gören kimse de yadırgamamış durumu.
Hatta ...
Durama imrenip "biz niye yapmıyoruz ki?" diyenler bile olmuş.
Netice itibarıyla...
Önce yapay Sahilin hikayesi, ardından İskoç çiftin porsuk sahilinde güneşlenmesi.
Artık yadırganmıyor bu kentte böyle şeyler.
Aksine...
Sempatiyle, samimiyetle karşılanıyor.
Elbette aksini söylemeyi gerektiren birçok olay vardır ve bir çok kşi bu tespitimize katılmıyor olabilir ama...
Bize göre...
Eskişehir gerçekten modern bir kent olmuş.
.........

Süheyl Batum'u da oldukça geride bırakmış...
Gaye Usluer'in Cumhuriyet Halk Partisi'nin en etkili olan Parti Meclisine girmesinin önlemli bir olay olduğunu yazmıştık.
Tam 813 delegenin oyunu alarak CHP'nin parti Meclisine bilim kurulundan girmeyi başarmıştı Gaye Usluer.
Sonuçlar detaylı bir şekilde açıklandığında, Gaye Usluer'in ne kadar büyük bir iş başardığı bir kez daha ortaya çıktı.
Örneğin...
Gaye Usluer, parti Meclisi seçiminde CHP'nin Kadından sorumlu Genel Başkan yardımcısı Birgül Ayman Güler'den daha fazla oy aldığı ortaya çıktı.
Dahası...
Aynı Gaye Usluer, Parti Meclisine aday olan ve 539 oy alarak Parti Meclisine girmeyi başaramayan Eskişehir milletvekili Süheyl Batum'u da geride bıraktı.
Kısacası...
Gaye Usluer, CHP deki kısa geçmişine rağmen, partinin önemli isimlerini geçerek, parti Meclisinde yerini almayı başardı.
.........
Biraz da gülmek lazım
Benzin istasyonunun önünde bir afiş:
"Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava seks kazanıyor."
İki kafadar benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava seks için lotaryaya talip olur...
Benzinci sorar:
Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava seks.
"Üç" derler...
Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum."
Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya...
Bizimkiler "Yedi" der.
Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum".
Üç gün sora yine depoyu "fullerler", yine lotarya...
"İki" derler, benzinci "Bir" der.
Kafadarlardan biri arkadaşına açılır...
"Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam soyluyor...
Hile yapmasın!"
Diğer cevap verir:
"Yok canım kız kardeşim arka arkaya iki kere kazandı."