
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ESKİŞEHİR TRAFİĞİ ASLINDA ÇÖZÜMÜ DE ORTA YERE KOYUYOR...
Deliklitaş Mahalle Muhtarı Hüsnü Petek'i pek çok kişi tanır!
Şimdi mahallesi için bir şey istiyor!
Sıkıntısı Hamamyolu'nu ikiye bölen caddenin trafiğe kapatılması ile ilgili...
Oysa o cadde şehir merkezi için gerçekten stratejik.
İbrahim Karaoğlanoğlu adını taşıyan cadde, merkezde ana caddeleri, dolayısı ile kentin değişik yakalarını birbirine bağlayan bir köprü gibi!
Hayli önemli yani!
Ancak bu gerçeğe rağmen, caddenin trafiğe kapatılmasını istiyor bölgenin mülki amiri.
Bu isteğinin sebebi belli!
Artık bu cadde araç trafiği altında boğulmak üzere...
Yayaların da yoğun şekilde kullandığı bölgede, ne çevre güzelliği kalmış ne de yaya güvenliği...
***
Geçtiğimiz günlerde UKOME bir karar aldı!
'Asarcıklı Caddesi girişinden, Köprübaşı Caddesine kadar olan kısım trafiğe kapatılacak.'
Kapatılma gerekçesi malum!
Yani bölge artık boğulma noktasına gelmiş durumda.
Aynı bölge hemen her gün yüz binlerce kişinin kullandığı bir alan olunca, trafiğe kapatılma kararı kaçınılmaz oluyor.
Karar elbette kentliler üzerinde memnuniyet yarattı.
Çünkü kentin ortasında artık daha güvenli ve ferah biçimde gezmenin tadını yaşayacaklar.
Tıpkı İsmet İnönü ve İki Eylül Caddesinde olduğu gibi!
***
İbrahim Karaoğlanoğlu Caddesi trafiğe kapatılsın deniliyor, Köprübaşı Caddesi içinde karar alınmış durumda.
Bu şehir merkezindeki pek çok cadde için bir başlangıç olacak.
Yarın birileri "İki Eylül Caddesi tamamıyla kapatılsın" diyecek.
Bir başka istek şehrin başka yerinden gelecek "Kızılcı artık kapatılsın!" istekleri ardı ardına gelecek.
Yarın bir başka yer, bir başka cadde!
Çünkü;
Eskişehir artık şehir merkezinin tamamen kapatılması için sinyal veriyor.
Eskişehir artık tıpkı Avrupa kentlerindeki gibi şehir merkezinin tamamının yayalara ayrılmasını istiyor.
Çünkü Eskişehir artık tıpkı çağdaş kentlerdeki gibi, şehir merkezine araçla girmenin bir bedel karşılığında olmasını istiyor.
Ve Eskişehir ve Eskişehirli artık tıpkı çağdaş kentlerdeki gibi şehrini doya doya yaşamak istiyor.
Araçlar arasında kokudan, kirden, isten ve dumandan bunalmış şekilde değil!
***
Aslında tramvay sisteminin devreye girmesinden bu yana, Eskişehir'in tartıştığı 'trafik sorunu' budur!
Aslında bu şehrin hiç trafik sorunu yoktur ve olmayan sorun tartışılır durur...
Çünkü trafik sorunu dediğiniz, hemen yanı başımızdaki Ankara'da yaşanlar gibi olur!
Girdiğiniz bir caddeden dakikalarca çıkamamak, orada tıkalı kalmaktır mesele.
Oysa bizim şehrimizde bir caddeden, en yoğun anında 3-4 dakikada çıkabilir!
İşte bu yüzden Eskişehir caddelerinin bugünkü görünümü başka şekilde değerlendirmek gerekir!
Olmayan trafik sorununu konuşmaktan ziyade, açıkça görünün üzerine konuşmakta fayda vardır!
O da ancak yukarıda anlattığımız şekilde olur!
Yani;
Yılmaz Büyükerşen'in ilk seçildiği dönemde Eskişehirliye anlatmak istediği gibi!
"Lastik tekerlekli araçların artık şehir merkezine girmemesi gibi" mesela!
Nüfusu hızla 1 milyon doğru giden bir kentin, şehir merkezinin tamamen yayalara ayrılması gibi...
Ya da kentin cazibe merkezlerine araçla girmenin gerçektende bir bedel gerektirmesi gerçeğini anlamamız gerektiği gibi!
Ya da bu konuda çağdaş Avrupa kentleri örneğini, "Avrupa kenti" dediğimiz Eskişehir'de de yaşamamız gerektiği gibi...
***
Sonuç olarak;
Eskişehir hızla merkeze doğru sıkışıyor deniliyor.
Bunun nedenini ve çözüm yollarını anlattık.
Aslında gelecekte kaçınılmaz olanı söylemeye çalıştık.
Çünkü bugün Köprübaşı Caddesi kapandı, ardından İbrahim Karaoğlanoğlu kapanacak, diğer gün bir başka cadde.
Çünkü Eskişehir trafiğinin gerçeği budur ve bu gerçeğin yaşanması da kaçınılmazdır...