
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehir'de birinci partiyi Üniversite gençliğinin oyları belirler...
Yayınlanma:
Son yapılan seçimlere ve Referandum sonuçlarına baktığınızda...
AK Parti, ilçelerde birinci durumda...
Fakat, ilçelerdeki oy kaybı da seçimlerin tarihleri itibarıyla düştüğü görülüyor.
AK Parti, şehir merkezinin kırsal mahallelerinde de birinci çıkmış.
Öyle ki, bazı kenar mahallelerde birinciliği açık ara oyla sağlamış.
Buna karşın...
CHP ilçelerin çoğunda AK partinin arkasında.
Şehir merkezinin kırsal mahallelerinde de AK partinin arkasından geliyor CHP.
Ancak...
Merkez mahallelerde CHP açık ara önde.
Öyle ki:
Çoğu kalabalık merkez mahallelerde AK partiye atmış olduğu fark, neredeyse üç katına varıyor.
İşte böyle bir denge var Eskişehir'de.
Yani...
İlçeler ve kenar mahallelerde AKP, Şehir Merkezinde ise CHP üstünlüğü var.
Tüm şehir göz önüne alındığında da, AK Partinin CHP'ye 6 puan kadar farkı mevcut.
Önümüzdeki 7 Haziran seçimlerinin Eskişehir için özelliği, seçimlerin yapılacağı tarihte okulların açık olması ve Eskişehir'de öğrenim gören Üniversite öğrencilerinin bu seçimde oy kullanacak olmaları.
Yapılan araştırmaya göre, Eskişehir'de okuyup, 7 Haziran tarihi'nde de Eskişehir'de oy kullanacak olan Üniversite öğrenci sayısı 30 bin civarında.
Oy kullanacak olan Eskişehir'deki tüm seçmen sayısı hesaplandığında, Eskişehir'de oy kullanacak Üniversite öğrencisi oranı, toplam seçmenin yüzde 6-7 sine denk geliyor.
Bu son derece önemli bir rakamı oluşturuyor.
Tüm bu anlattıklarımızdan sonra oturup bir tahminde bulunun.
-"Üniversite öğrencilerinin 7 Haziran seçimlerinde oy tercihi hangi parti olur" diye...
Eğer ağırlıklı olarak Üniversite öğrencilerinin 7 Haziran seçimlerinde hangi partiyi tercih edebileceğini tahmin edebilirseniz, Eskişehir'deki seçim sonucunu da az buçuk tahmin etmiş sayılırsınız.
Hadi oturup biraz düşünün bakalım?
Üniversite öğrencilerinin oyu Eskişehir'de ağırlıklı olarak hangi partiye gider?
.......
Hızlı Tren'de Eskişehir markaları niye yok?
Hızlı Tren ile Ankara ve Konya'ya gidenler bilir.
Bu trenin özel vagonunda seyahat edenlere bir ikramda bulunuluyor.
İki çeşit ikram kutusu var.
Biri Bisküvi. Diğeri ise Börek ağırlıklı kutular.
Her iki ikram kutusunun içinde de içme suyu, çikolata ve şeker bulunuyor.
Bisküviler Gaziantep üretimi.
Şeker ve çikolatalar ise muhtemelen Konya'da üretilen markalar.
Su ise İstanbul'da üretilen bir sudan ibaret.
Anlayacağınız...
Eskişehir markası yok içinde.
Ne Kalabak suyu var, ne Eti'nin Bisküvisi nede Eskişehir'de üretimi yapılan şeker.
Bu durum zaman zaman okuyucularımızın yakınması olarak bizlere kadar geliyor.
Biz de zaman zaman bu durumu dile getiriyoruz.
Değişen tabii ki bir şey yok.
Bu Trende Eskişehir markalarının kullanılmasının o markalara parasal anlamda çok da büyük bir kazanç sağlayacağından falan değil de...
En azından Eskişehir markalarına sahip çıkılması açısından, Eskişehir markalarının bu trende kullanılmasının prestij olduğunu söylüyoruz sadece.
"Belki bir dinleyen ve hak veren çıkar" düşüncesiyle...
.......
Adaylar en azından çarşı Pazar'ı öğrenmiş oluyor
Şu sıralarda Milletvekili adayları çarşı Pazar geziyor... Neden geziyor? Tabi ki seçim var... O yüzden gezmek gerekiyor... Dükkân dükkân dolaşıyorlar çarşıda. Bir partinin adayları çıkarken, diğer partinin adayları giriyor dükkânlara. Beraberlerinde getirdikleri el ilanlarını ve tanıtım broşürlerini bırakıyorlar. Şu günlerde Çarşıda ki işyerlerine müşteriden çok milletvekili adayları giriyor. Bazılarında oturup bir çay içiyorlar, bazılarında ellerini sıkıp gidiyorlar. Aynı şekilde pazarlarda da benzeri görüntüler var. Müşteriden çok milletvekili adayları dolaşıyor Pazaryerinde. Pazarcı esnafı neredeyse tüm partilerin milletvekili adaylarını ezberledi. Zira... Pazar ve pazarcı neredeyse, milletvekili adayları da orada. Yine aynı görüntüler ve aynı sözler: -"Ben şu partinin şu sırasında ki milletvekili adayıyım. Seçimde desteğinizi bekliyorum" Tezgâhın başında domates ya da Karpuz satan pazarcı acaba; -"Yahu şu partinin adamı gelip benim elimi sıktı. Oyu ona vereyim" diyor mudur acaba? Ya da çarşıda ki dükkân sahibi; -"Taa dükkânıma kadar gel di. Bari oyu ona vereyim" diyor mudur? Demediği kesin. Eğer böyle düşünse, oyu kime vereceğini şaşırır. Çünkü, yukarıda da söylediğimiz gibi, adayların biri gidiyor, diğeri geliyor. O halde seçim çalışması adı altında bu Çarşı Pazar gezmenin ne yararı var? Aslına bakarsanız bir yararı var. Bu sayede milletvekili adaylarının çarşı Pazar'dan haberi oluyor. Domates kaç para?, karpuzun kilosu ne kadar? En azından bunu öğrenmiş oluyorlar... Eee... Bu da az bir şey olmasa gerek...
.....
Biraz da gülmek lazım
Yaşlı Fred, hastaneye kaldırılmış. Ailesi, aile papazını da kendilerine eşlik etmesi ve gereği haline görevini yapması için çağırmış. Papaz ve aile efradı yatağın etrafında beklerken, Fred'in durumu aniden kötüleşmiş. Yatağından yarı doğrularak, el işaretleri ile yazacak bir şeyler istemiş. Papaz, anlayışlı bir şekilde, Fred'e bir kağıt... ve bir kalem uzatmış. Fred titreyen ellerle hızlı hızlı kağıda bir şeyler yazıp papaza uzatmış ve aniden ölmüş. Papaz, böyle acılı bir anda kağıttakileri okumanın doğru olmayacağını düşünerek kağıdı cebine sokmuş. Birkaç gün sonra cenaze sırasında, Fred'in verdiği kağıdın cebinde olduğunu hatırlamış. Cenazenin gömülmesinden hemen önce, Papaz ileri çıkarak: "Sevgili Fred, ölmeden hemen önce benden kağıt kalem isteyerek bir şeyler yazdı. Zamanı uygun olmadığı için o anda bakmadım fakat şimdi, hepinizin önünde bu notu okumak istiyorum," demiş ve cebinden kağıdı çıkararak yüksek sesle okumuş: "Lütfen bir adım sola çekil. Oksijen hortumuma basıyorsun!"