1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de "Engelli" siyaset...

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in bir önceki dönemde en çok kullandığı söylemdi "Engelleniyorum" söylemi.
Meclis çoğunluğu AKP de olduğu için, meclisten istediği kararları çıkartamadığından yakınıyordu sık sık.
-"Meclisi bir şekilde aşsam bile bu defa karşıma hükümet engeli çıkıyor" diyordu.
Bademliğe yapılmasını istediği 5 yıldızlı otelden tutun da, Tramvay hat uzatım işine kadar bir çok hizmetin bu engelleme sayesinde geciktiğini söylüyordu.
Eskişehir'de yaşayanların büyük çoğunluğu, Büyükerşen'in "Engelleniyoruz" söylemine inandı.
İnandı ki; seçimlerde Büyükrşen'in aldığı oylar arttı.
Yeniden Büyükşehir belediye Başkanı seçildi.
Bu kez, meclis çoğunluğu da kendi partisinden oldu.
Şimdilerde bakıyoruz, iktidar partisinin Eskişehir'deki aktörleri "Engelleniyoruz" sözünü Büyükerşen'den daha çok kullanmaya başlamış.
-"Asıl hizmet engelleyen o" diye başlayan cümleleri şu günlerde sıkça duyuyoruz.
Üçüncü ilçeden tutun da, Eskişehir Türk dünyası Kültür Başkentine kadar her türlü hizmetin önüne Büyükerşen'in engel çıkarttığından yakınıyorlar.
Hemen her ağızlarını açtıklarında;
-"Eskişehir'e hizmet gelmesinin önünde ki en büyük engel Büyükerşen'dir " diyorlar.
Netice itibarıyla...
Eskişehir'de "Engelli" siyaseti devam ediyor.
Galiba...
İktidar partisi, Büyükerşen'in Eskişehir'de üst üste seçim kazanma gerekçesini, "Engelleniyorum" söylemine bağlamış olmalı ki, aynı yöntemi kullanıp, Belediye seçimleri için bu söylemi strateji haline getirmek istiyor
Eğer düşünce gerçekten buysa, bu taktik çok da başarılı olmaz.
Çünkü bu taktik, bir taklit'ten ibaret olarak algılanır.
Ve herkes şunu çok iyi bilir ki...
Kalabalık çoğunluklar her zaman, lafı ilk söyleyene ve bu yolla inandırıcı olana itibar eder...
O nedenle...
İktidar partisinin, Büyükerşen'e karşı, Büyükerşen'in söylemi ile mücadele yöntemi belirlemesi ters bir etki yaratabilir.
İnsanlar; "Yahu bunu Büyükerşen söylemiyor muydu?" diye bir mukayese içine girebilir.
Bizden söylemesi...
.........
Eskişehir'de olmadığı için mi?
Okullara serbest kıyafet uygulaması getirildi.
Yani...
Öğrencilerin istedikleri kıyafetle okula gitmelerinin önü açıldı.
Bu uygulama, değişik yönleriyle zaten kamuoyunda tartışılıyor.
Ancak...
Serbest kıyafet uygulamasıyla mağdur duruma düşecek bir kesim var.
Okul kıyafetleri satan esnaflar, bu uygulamayla bir hayli müşkül duruma düşecekler.
Çünkü...
Okul kıyafeti satan esnaflar, önümüzde ki hatta ondan sonra ki yılın da kıyafetlerini satmak üzere alıp, stoklamış durumda.
Dolayısıyla.
Uygulamayla birlikte depolarında bulunan önümüzde ki yılların okul kıyafetleri ellerinde kalacak.
Bu da kendileri için büyük zarar yaratacak.
İşte bu konu ile ilgili dün Esnaf Odaları Birlik Başkan vekili Ali Safa Şen açıklama yapmış.
-"Serbest kıyafet uygulaması iki yıl ertelensin. Çünkü üyelerimizin elinde stok okul kıyafetleri var" demiş.
Yapılan açıklama doğru, istek haklı...
Merak ettiğimiz ise, bu açıklamanın Birlik Başkanı tarafından niçin yapılmadığı?
Acaba Birlik Başkanı Eskişehir'de olmadığı için mi açıklamayı başkan vekili yaptı?
Yoksa...
İktidar Partili olduğu bilinen Birlik Başkanı, hükümetin uygulamasını, o partili biri olarak eleştirmemek için mi?
Büyük ihtimal Eskişehir'de olmadığı içindir!
........
Siyaset ve siyasetçi...
Osman Bölükbaşı Türk siyasi tarihinin yetiştirdiği en önemli siyasetçisidir.
Hitabet sanatında ki ustalığı, hazır cevaplığı ve esprili kişiliğiyle, en çok sevilen siyasetçiler arasında da yer almıştır.
Ömrü, iktidarlarla kavga ederek geçmiştir Osman Bölükbaşı'nın...
Siyaset yaparken söylediği sözler, siyasetin vazgeçilmez sözleri haline gelmiştir.
Mitinglerinde ki olağanüstü kalabalığa rağmen, bunların sandığa yansımayışı karşısında söylemiş olduğu "Bizde sap çok dane yok" sözü, hala anlatılır.
İsmet İnönü ile aynı uçakta yolculuk ederken, yine aynı uçakta bulunan oğlunun İnönü'den "Baba bana para ver Uçaktan aşağıya atacağım. Aşağıda bulan sevinsin" demesi üzerine çocuğa dönüp;
-"Sen şu babanı uçaktan aşağıya at da, herkes sevinsin. Ben sana istediğin kadar para veririm" esprisi hala kulaktan kulağa anlatılır.
İşte bu siyaset adamının siyaset ve siyasetçiyle ilgili söylemiş olduğu en önemli saptama kesinlikle şudur:
"Bir ahlak ve fazilet uğraşı olan Siyasette dürüstlük esastır.
Siyasette işinize geldiği gibi keyfi hareket edemezsiniz. Bunu meşru ve haklı gösteremezsiniz. Siyasetçinin hem nefsi temiz hem de siyasi çizgisi doğru olmalıdır. Zamana ve zemine, ortama ve şartlara göre yalpa yapmamalı, bunun için de gerekçe ve bahane arayışına girmemelidir."
Ne dersiniz?
Bu saptamaya uygun nitelikte siyaset ve siyasetçi günümüzde kaldı mı acaba?
.....
Biraz da gülmek lazım
Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken "Kolumun ağrısından ölüyorum" diye dert yandı.Arkadaşı da "İlerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun , yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri öğreniyorsun" demiş.
Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra yazılı olarak cevap gelmiş: "Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek" Adam, muzırca bu akıllı cihazı nasıl aldatılabileceğini düşünmüş. Bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir kılı koymuş, üstüne karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. Cihaza
atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş:
1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün.
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler sizden değil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi