1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehir'den giden CHP milletvekilleri biraz ezik gidecek?
Yayınlanma:
Belki bu örneği bu köşede pek çok kereler yazdık.
Belki, köşemizi sürekli okuyan okurlarımıza kabak tadı da vermiş olabilir bu örnek.
Fakat, adayların ön seçimle belirlenmesinin seçilen kişiye kazandırdığı itibarı anlatabilme adına siyasette yaşanmış en güzel olay bu.
Şöyle ki:
"Süleyman Demirel, AP nin Genel başkanı...
En yakın çalışma arkadaşları olan İsmet Sezgin ve Nahit Menteşe...
Her ikisi de Aydın'dan Milletvekili olmak isteğiyle Demirel'in yanına gelirler...
Direkt söyleyemeseler de;
-"Biz önseçime girmeyelim. Direkt Milletvekili adayı olalım" demeye getirirler lafı.
Demirel dinlemezden gelir.
Sonra da;
-"Seçilin gelin kardeşim" diyerek uğurlar en yakın çalışma arkadaşlarını...
Ön seçim yapılır.
İsmet Sezgin birinci, Nahit menteşe ise 2 nci sırada çıkarlar önseçimden.
Sevinçle gelirler yine Demirel'in yanına.
Demirel ikisini de kapıdan uğurlarken yanındakilere dönüp;
-"Gördünüz mü her ikisinin de boyu uzamış" der.
Anlayamaz yanındakiler...
-"Aman efendim bu yaştan sonra insanın boyu mu uzar?" derler.
Demirel;
-"Öyle bir uzar ki... Ön seçimden çıkan biri hem dikleşir, hem uzar hem de yürüyüşü değişir. Çünkü bunu birileri sayesinde değil, bizzat kendi hak etmiştir." Cevabını verir."
Şimdi:
7 Haziran seçimleri ile birlikte, CHP den iki türlü seçilen milletvekili profili olacak.
Yani...
CHP'nin meclis grubu içinde bir, ön seçimle gelmiş vekiller, bir de, merkez yoklaması ile, yani atanmak suretiyle gelen vekiller bulunacak.
Aslında her iki yöntemle gelen sonuçta Milletvekili olacak ama...
Şüphesiz...
Ön seçimle o mecliste milletvekili olanların omuzları daha kalkık, göğüsleri daha dik olacak...
Eskişehir de dahil olmak üzere, merkez yoklaması ile vekil seçilenler, ezik gidecekler Ankara'ya...
Belki verdiğimiz örnek abartılı olacaktır ama...
Genel başkan Kılıçdaroğlu bile, atama ile milletvekili seçilene, yeri geldiğinde "Ben ön seçimle geldim" diyebilecek...
........
HP depremi ve hesapta olmayanlar...
MHP de ilginç bir durum yaşanıyor.
Partide aday adayı olacağı ilk kesinleşen isim olan ve aday adayı olacağı için de il başkanlığı görevinden ayrılan Ayhan Sezer, müracaattan vaz geçti.
Aday adaylığından vaz geçme nedeni ise, Ruhsar Demirel'in liste başı olmasının bir anlamda ve kendisince kesinleşmesi.
Yani...
Ayhan Sezer "Ruhsar Demirel yine liste başı olacak. Bunun olacağının sinyallerini genel merkezde aldım. O nedenle niye boş yeere aday adayı olayım ki?" Diyor.
Sonuç olarak, MHP Eskişehir'de liste başına yine Ruhsar Demirel'i koyacak.
Ancak...
7 Mayıs gelmeden ve listeler açıklanmadan bunun bu şekilde olacağını kimse bu günden söyleyemez.
Zira, siyasette her an her şey olabilir.
Bunun yüzlerce örneği var.
Hele hele MHP nin seçimlere BBP ve SP ile seçim işbirliği ihtimali ortadayken, MHP nin listesinin nasıl olacağını söylemek mümkün değil.
Öyle ya...
Bu işbirliği olursa, MHP listesinde BBP nin Eskişehirli Genel Başkanı Mustafa Destici ya da SP nin bir isminin olmayacağını kim söyleyebilir ki?
.........
Ağaç günü önerileri...
Dünya Ağaç Günü'ne Odunpazarı Belediyesi ev sahipliği yapıyor.
Etkinlik takvimi olabildiğince yoğun ve renkli.
Özellikle etkinliklere çeşitli ülkelerden gelip, Odunpazarı meydanında kurulan tezgahların başında eserlerini yapmaya başlayan sanatçıların büyük ilgi görüyor.
Bu arada...
Söz konusu kutlama ile ilgili öneriler de gelmiyor değil.
Örneğin, çeşitli ülkelerden gelen ve büyük bir kısmı da milli kıyafetler içersinde çalışan sanatçıların, üzeri açık araçlarla şehir merkezinde gezdirilmesi önerisi var.
Bir diğer öneri Şükrü Ağaçsapan'dan.
"Kazım beye sunsanız daha önce Fransa da ki ağaç bayramında, yıllar önce yapılmıştı.
Eskişehir'in en ULU ağacını ve en ANLAMLI ağacını tespit edip resimlerini sergilesinler. Google de en ulu ağaçlar arasında Eskişehir de 2 tane tespit edilen var. En anlamlı olarak Nazım HİKMETIN başucundaki ağaç olabilir." Diye bir öneride bulunuyor Şükrü Ağaçsapan.
Bizden iletmesi...
.........
Biraz da gülmek lazım
İki Avusturyalı ihtiyar arkadaş sokakta karşılaşmışlardı.
Uzun zamandır görüşmedikleri için de biraz çene çalmak üzere o civardaki bir kahveye girdiler.
Bir tanesi:
- Seni aylardır görmüyorum. Nerelere tıkıldın? diye sordu.
Arkadaşı izah etti:
- Hiç sorma. Hapisten yeni çıkıyorum. Tam altı ay yattım.
- Allah Allah... Ne sebepten?
- Bir kadına saldırma suçundan.
Öbür ihtiyar şaşakalmıştı.
- Neler anlatıyorsun böyle? diye bağırdı. Gülünç olma, 90 yaşında bir adamın, bir kadına tecavüz ettiği görülmüş şey midir?
- Biliyorum gülüncüm ama böyle bir şeyle suçlanmak o kadar gururumu okşadı ki hemen itiraf ediverdim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.