Sedat Yurtseven çok nadir arar.
Aradığında da biliriz ki mutlaka önemli bir konu vardır.
Ve her aradığında dikkat çektiği konu, tam 12'den vurulmuş bir konudur.
Yine, onunla konuşup her telefonu kapattığımızda...
-"Bunu gazeteci olarak biz niye düşünmedik ki?" deyip, hayıflandığımız olmuştur.
Dün yine aradı Sedat Yurtseven.
Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası başkenti ilan edildiğini hatırlattı önce.
Ardından da...
Bu organizasyon kapsamında Türki Devletlerden yüzlerce- binlerce insanın Eskişehir'e geleceğini söyleyip;
-"Sence Eskişehir'e gelenler, Eskişehir'deki işyerlerinin Türkçeyle alakası olmayan isimlerini görünce ne düşünür?" diye sordu.
-"Herhalde Türkiye'deki bir şehre değil de, Avrupa'daki bir şehre geldiklerini zannederler. Zira Eskişehir'deki işyerleri Türkçe ile alakası olmayan isimlerle donatılmış vaziyette" demeye kalmadan, devam etti Sedat Yurtseven...
-"Aydın Arat'ın belediye Başkanlığı döneminde, yani 1996 yılında Meclisten karar çıkartıldı. İşyerlerine Türkçe isim verme zorunluluğuyla ilgiliydi bu karar. Sonra uygulanması unutuldu. Odunpazarı Belediye Başkanı bu konuda bir hayli direniyor. İşyerlerine Türkçe İsim vermesi konusunda zorluyor. Ben Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın Türklüklerinden ve Türkçeye olan özenlerinden kesinlikle şüphe duymam. Onların ve hatta tüm Oda başkanlarının bu konuya daha da hassas olmalarını diliyorum" dedi.
Şöyle bir düşündük.
Her zaman olduğu gibi son derece haklı Sedat Yurtseven.
Bu haklılığı sonrasında bizlere düşen de, Türkçe isimler ile ilgili daha hassas davranıyor olmamız.
Hele hele..
Önümüzde ki yıl yapılacak olan Eskişehir Türk dünyası Kültür başkenti misyonunu yüklenme öncesinde...