Uçak seferleri iptal oldu, vekiller harekete geçti.
"Bize fikir verin" dediler.
Sessizliğini koruyan pek çok örgütü eleştirdik sonra.
"Bari bu konuda, fikir birliğine varalım" dedik.
Örgütler olmasa da, şehrine duyarlı vatandaş, hemen kâğıt kaleme sarılmış.
İsteklerini, taleplerini, beklentilerini sıralamış.
Konuyla ilgili bize gönderilen yazılar oldu.
Bunlardan en dikkat çekicisi okurumuz Ertan Özkan'a ait.
Bakın Eskişehirli nasıl düşünüyor, neler istiyor.
Nokta, virgülüne dokunmadan sizlere sunuyoruz;


23.Temmuz.2011 tarihli İstikbal gazetesindeki köşenizde kaleme yazdığınız "UÇAK SEFERLERİNİN İPTALİ İÇİN ACABA KİMLER ÇÖZÜM KİMLER FİKİR ÜRETECEK?" başlıklı yazınızı okudum.
Bir Eskişehirli ve özgür bir birey olarak bu konuda kendimi sorumlu hissediyor ve bu satırları yazıyorum.
Eskişehirliler olarak genelde hep günlük düşünüyoruz. Günlük konular üzerinde de haftalarca tartışıyoruz.
Uçak seferleri denince yalnız İstanbul-Eskişehir arasını algıladığımız için başka bir şekilde düşünemiyoruz.
TCDD Programına göre İstanbul – Eskişehir arasında hızlı tren 2013 yılında çalışmaya başlayacak. Hızlı tren çalışmaya başladıktan sonra THY İstanbul-Eskişehir arasında rekabet edemeyeceği için uçak seferlerini 2013'te kesinlikle kaldıracaktı.
Dolayısıyla bu konuyu uzatmanın yararı yok.
Ama Eskişehir havaalanı nasıl çalışmalı ve nasıl daha verimli hale getirilir?
Bu sorulara cevap aramaya çalışırsak Eskişehir için daha yararlı olur diye düşünüyorum.
Gelelim gar ve stadyum ile ilgili yazılanlara.
"Malum, her iki yeni tesis içinde şehirde bir türlü yer bulunamıyor.
Bulunsa dahi, bazı kesimlerden onay bulmuyor!
Böylece de iş düğümlendikçe düğümleniyor." diyerek belirttiğiniz düğümlenmeye.
Bu konuda da günlük ve kısa vadeli çıkarlar paralelindeki fikirlerin ön plana çıkarıldığını düşünüyorum.
Eskişehir'in en az 50 yıl sonrasını düşünerek bu konularda fikir üretmek geleceğimiz için daha yararlı olacaktır.
Eskişehir turizm kenti olma yolunda büyük bir adım attı.
Bunun devamını getirmek zorundayız. Frig vadisini bugünkü turizm açılımına dahil etmeliyiz.
Ayrıca Eskişehir'imizin hakikaten meydan diyebileceğimiz bir tane meydanı yok.
Atatürk Stadyumunun olduğu alanı şehir meydanı olarak düşünsek ve nasıl Paris denince yılda 6 milyon kişinin ziyaret ettiği "Eyfel kulesi", Newyork denince "Özgürlük anıtı", Rio de Janeiro denince "Jesus Christ heykeli" ilk önce akla geliyorsa; "dünya çapında açılacak bir proje yarışmasıyla" bu meydanla birlikte bu meydana yapılacak bir kule, anıt, heykel vs. Eskişehir denince ilk önce akla gelsin...
Bu düşünce gerçekleşirse gelecekte Eskişehir turizmine katkıda bulunur mu bulunmaz mı? Stadyum gerekli alt yapıyı kurduktan sonra her yerde olabilir.
Gar meselesine gelince; bu konuda da en az 50 yıl sonrasını düşünerek karar verilmeli. Trafik probleminin gelecekte şehri kilitlememesi için garın şehrin dışında olması ve toplu taşıma sistemi ile şehrin merkezine bağlanmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Bugün olduğu gibi "birisi bir yer gösteriyor, diğeri beğenmiyor" gibi kısır siyasi çekişmelerin Eskişehir'in geleceği için hiçbir yararı yok."