1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehirspor'a yeni alınacak 3 yönetici ile ilgili yaşananlar

Eskişehirspor yönetiminde istifalar oldu.
Önce Ahmet Yalçın, ardından Mesut Hoşcan istifa etti.
Bu istifaları Ahmet Sivri'nin de istifası izledi.
Böylece...
Eskişehirspor yönetiminde 3 yönetici eksildi.
Bunun üzerine...
Eskişehirspor kulüp Başkanı Halil Ünal, yönetimden istifa eden üç isim yerine, alttan üç ismi yönetime alma taraftarı olmuş.
Bunu da geçtiğimiz yönetim kurulunda gündeme getirmiş.
Yönetime almak istediği üç ismi de açıklamış.
Bu üç ismin ortak özelliği hem genç olmaları hem de tanınmış işadamların çocukları olmasıymış.
Durum, yönetim içinde bazı isimler tarafından hoş karşılanmamış.
-"Yeni üç ismi yönetime almanın hiçbir anlamı yok" demişler baştan.
Ardından da...
-"Zaten işi götüren 5-6 kişi var. Bu isimlerin yönetime alınmasının herhangi bir manası da olmayacak" demişler.
Kısacası...
-"Ne gerek var yeni üç yöneticiye. Gayet de güzel bir şekilde işi götürüyoruz" diye devam etmişler.
Halil Ünal ısrar etmiş bu üç ismin yönetime alınmasına.
Diğer bazı yöneticiler "Gerek yok" ısrarını sürdürmüş.
İşte bu sırada Halil Ünal;
-"O Zaman Genel kurula giderim" çıkışını yapmış.
Sizin anlayacağınız...
Eskişehirspor yönetiminde istifa eden 3 isim yerine, alttan üç yeni ve genç ismin yönetime getirilmesi fikrinde bir türlü mutabakat sağlanamamış.
Durum böyle olunca iş de tatlıya bir türlü bağlanamamış.
Tabii ertesi gün gelinceye kadar.
Çünkü...
Önceki gün yine toplanmış yönetim.
İstifaların ardından boşalan görevlere atama yapılmış önce.
Ardından da...
İstifalarla boşalan üç yönetim kurulu üyeliği için Ahmet Akpınar, Ali Uçar ve Kaan Ay'ın davet edilmesi kararı alınmış.
Netice olarak...
Eskişehirspor'da Başkan Halil Ünal'ın dediği olmuş ve yönetime üç yeni ismin daveti karar altına alınmış.
Bu fikre karşı çıkan bazı yöneticiler de, her zaman olduğu gibi "Başkanın dediği olur" diyerek, kararın altına imzalarını atmış.
.........

Artık kendilerine
tanınan opsiyonlar
tükendi

Milletvekillerinin seçilmeleri üzerinden bir yıl geçti.
Değim yerinde ise...
Acemilikleri sona erdi.
Bir yılda hem TBMM ye, hem de TBMM deki konulara hakim oldular.
Bu arada...
Hepsi için geçerli değil ama, Eskişehir meselelerine de vakıf bulundular.
Dolayısıyla...
Milletvekillerine tanınan opsiyon bir yılın dolmasıyla birlikte sona ermiş oldu.
Bundan sonra mazeretleri yok vekillerin.
O nedenle...
Bu saatten sonra yapacakları her türlü olumlu hareket kendilerine yarayacaktır.
Bundan sonra yapacakları her türlü olumsuz hareket ise...
Yine kendilerine bir şekilde dönecektir.
.............

Hangisi kriterlere uyuyor sizce?

İki defa İttihat ve Terakki'den milletvekili seçilen, sonra da Hürriyet ve İhtilaf Parti'sini kuran, Damat Ferit hükümeti döneminde Ayan Üyeliği'ne atanan Mehmet Zeynelabidin Efendi, "Meşrık-ı İrfan Gazetesi"nde milletvekili olma kriterlerini açıklamış.
Hem de bundan tamı tamına 100 yıl önce...
Şöyle bir okuduk...
Aradan 100 yıl geçmesine rağmen bu gün hala geçerliliğini koruyan kriterler olduğunu gördük.
İşte size 100 yıl önce milletvekili olma kriterleri:
Birincisi: Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların bir kere iyi olup olmadığı bilinemez.
İkincisi: Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir arayan toplamaya muktedir olmalıdır.
Üçüncüsü: Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır. Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.
Dördüncüsü: Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
Beşincisi: Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürekler.
Altıncısı: Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
Yedincisi: Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
Sekizincisi: Halk içerisinde zulmü, işkencesi olanlardan olmamalıdır.
Dokuzuncusu: İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
Onuncusu: Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
Onbirincisi: Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemeli. Çünkü bu özellikleri olmayan kişiler hükümetin ayıbını örtüp boyun eğmeye mecbur kalırlar.
Şimdi bu yazıyı okuyup, kafanızdan bir mukayese yapın bakalım?
Hangi vekilimiz uyuyor 100 yıl önceki kriterlere? Hangileri uymuyor?
Takdir sizin...

........

Biraz da gülmek lazım
Hırsızın biri herhangi bir evin çatısına çıkmış ve bir anten kablosunu kesmiş.Evin reisi de tam TV ye dalmışken yayın kesilince televizyonunu kurcalamış ama "bozuldu herhalde" diyerek yatmış.Ertesi gün adam ise gittikten sonra hırsızlardan biri kapıyı çalıp adamın karısına
-"Yenge, abi gönderdi beni sizin televizyon bozukmuş herhalde. Alın da bir bakın dedi" demiş. Saf kadın da televizyonu vermiş. Akşam adam eve gelip de televizyonu görememiş ve karısından olayı öğrenince dumura uğramış tabi. Hemen o hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hırsız aşağıdan ıslık çala çala onlara bakarak geçerken, kadın hırsızı tanımış ve
-"Bak bey! televizyonu çalan adam işte buydu!"demiş. Adam bunu duyunca pijamalarla
adamı kovalamaya başlamış. 5 dakika sonra diğer hırsız adamın evine gelip, karısına
-"Yenge, ben polisim abi hırsızı yakaladı şimdi karakoldalar pantolonuyla, cüzdanını istiyor" demiş ve kadın da vermiş tabii ki normal olarak. Adam hırsızı uzun bir süre kovaladıktan sonra kan ter içinde eve dönmüş.. veee

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi