Yoğun günlerden geçiyoruz.
Olağanüstü hal ilanının ardından herkes şehre döndü.
Kamu kurumlarındaki izinler iptal edildi.
Dahası izinde olan herkes şehre geri çağırıldı.
Ülke yeniden normale dönünceye, devlet birimleri yeniden tam huzur ortamı sağlayıncaya kadar vatandaşlık görevlerimizi yerine getirmeye çalışacağız.
***
Stresli günlerde kafamızı dağıtacağımız yegâne kurum ise Eskişehirspor olacak.
Çünkü Eskişehirspor bu şehrin en önemli can damarlarından birisi...
Şehrin gözbebeği konumunda...
Ülke insanı siyasi gündeme yoğunlaşmışken, Eskişehirlilerin bir gözü de kulüp yönetiminden gelecek haberlerde.
Öyle ki transfer konusunda şu ana kadar yapılanların yetersiz olduğu görüşü hakim.
Fakat herkesin bekleyişinin ardından bir umut var.
Eskişehirliler, mevcut yönetimin, özellikle ekonomik darboğazda en iyisini yapmak istediğini biliyor.
Bu yüzden sabır içerisinde bir bekleyiş var.
Yönetim ise bu bekleyiş içerisinde elini biraz daha çabuk tutmalı.
Ligin başlamasına az bir zaman kaldı.
Özellikle herkesi heyecanlandıran bazı isimleri artık bir an önce kulüp bünyesine katmalılar.
Lige "takım halinde" girebilmek için bu mutlaka gerekli.
***
Biraz da fikstür yorumu yapalım...
Süper ligde ki fikstürleri kolayca yorumluyorduk.
Çünkü takımların güç dengesi bakımından hangi noktada olduğunu biliyorduk.
İstanbul takımları ile yapılacak maçlar ve ardından gelecek diğer müsabakaları tartabiliyor;
Hangi haftada kayıplar yaşanabileceğini, hangi haftalarda tırmanışa geçilebileceğini tahmin edebiliyorduk.
Ancak içerisine düşürüldüğümüz lig de böylesine bir tahmin yürütmek çok zor.
Neredeyse tüm takımlar denk güce sahip!
Fikir edinebileceğimiz tek bilgi, takımların yaptıkları transferler ile ilgili.
Örneğin;
Şanlıurfa, Göztepe, Adana Demirspor ve Sivas gibi takımlar transfer konusunda iyi işler çıkardı.
Bu yüzden fikstür yorumu isteyenler için dikkat çekici yorumlar yapamıyoruz.
Ancak yine de birkaç kelam etmek istersek,
"Sezona zorlu maçlar ile başlayacağımızı" söyleyebiliriz.
Bu yüzden de ilk haftalarda takımın alacağı neticeler, sezonun gidişatına dair çok büyük ipuçları verecek.
Özellikle ilk 6 haftada alınacak neticeler, şampiyonluğa giden yolda belirleyici olacak.
***

İlk 6 haftanın çok önemli olduğunu bir kez daha belirtelim.
Bu önem, sadece takımların güç dengesi ile alakalı değil!
Tüm şehir biliyor ki, Eskişehir'deki ilk 5 maç taraftara kapalı olacak.
Bu da neredeyse ilk yarının ortasına kadar takımın taraftar desteğinden yoksun kalmasına yol açacak.
Yani Kasım ayına kadar Eskişehirspor, rakiplerine sahasını dar eden o güçten mahrum kalacak.
Bu da Eskişehirspor'un önünde büyük bir handikap olarak duruyor.
Bu nedenle 6 haftanın ne denli stratejik olduğu bir kez daha ortaya çıkarıyor.
Bu yüzden takımı yönetenlerin, ilk haftaları kazasız belasız geçirecek tedbirleri şimdiden alması gerekiyor.
Bunun içinde transfer konusunda artık aceleci davranmalar gerekiyor.
Yani "Direk oynayacak oyuncular" alınırken, hızlı olmalarını gerektiren bir yeteneğe de bürünmek zorundalar.
Bunu başaracak vizyona sahip yöneticiler olduğunu da söylemek gerekli.
Sonuç olarak şunu söyleyeceğiz;
"Yönetime tam güvenen bir şehir var.
Buna karşılık çok zorlu günlerde Eskişehirspor'u bekliyor.
Ekonomik şartlar.
İçerdeki ilk 5 haftanın seyircisiz geçilecek olması.
Yeni stadyum heyecanının uzayacak olması...
Dahası ilk 6 haftada sendeleme riski taşıyan bir takım..."
Umarız bu hengameyi en az yara ile atlatırız.
Zaten sonraki yol açık!