Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, özellikle de Tıp Fakültesi Hastanesi sürekli gündemde…
Dün de dile getirdik, sürekli gündemde kalma nedeni ‘’bilimsel araştırmalar’’ ya da ‘’akademik başarılar’’ falan değil…
‘’ESOGÜ ne hale geldi’’, ‘’Tıp Fakültesi Hastanesi’nde neler oluyor’’ dedirten olaylar var.
Arka arkaya eklendiler.
Doğal olarak açıklama beklentisi oluştu.
Beklenti, çok gecikmeli olarak da olsa karşılığını buldu.
ESOGÜ Rektörlüğü tarafından yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklama, kamuoyuna yansıyan olaylarla ilgili bilgiler içeriyor.
Oldukça uzun da…
Açıklama uzun olmasına uzun da olayları aydınlığı kavuşturmuş değil…
Eski soruların üzerine yeni sorular eklenmesine neden oldu.
Dün dile getirdik…
‘’İcap nöbeti olayı’’ henüz netleşmedi.
Açıklamada, ‘’İcap nöbetleri uygulaması Sayıştay’ın yönlendirmesi doğrultusunda kaldırılmış olup, ödenen ücretlerin tahsili konusunda herhangi bir çalışma başlatılmamıştır’’ deniliyor.
Yapılanlar, ‘’sanki hiç yapılmamış gibi’’ hava yaratılıyor.
Ama boşuna…
Yapılanlar biliniyor.
Olayı netleştirmenin yolu belli…
Yanıtlanması gereken bir soru var.
Dün yönelttik, bir kez daha yöneltelim…
-Şu an hazır olan geri ödeme tebligatı, Sayıştay müfettişlerinin yazılı raporu geldikten sonra, hazırlanan listedeki personele tebliğ edilecek mi, edilmeyecek mi?
-Daha açık bir anlatımla da ‘icap nöbeti’’ karşılığında yapılan ödemeler personelden geri istenecek mi, istenmeyecek mi?
Sorular çok net…
Aynı netlikte yanıtlanırsa ‘’icap nöbeti olayı’’ da aydınlığa kavuşur.
Bekliyoruz efendim…
ESOGÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada yer alan bir başka konu da Tıp Fakültesi Hastanesi binası…
Binanın depreme dayanıklılığı konusunda kuşkular var.
Deprem felaketinden sonra ciddi endişeler oluştu.
Gözler de ESOGÜ ve Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimine çevrildi.
Gecikmeli açıklamada bu konuda deniliyor ki;
‘’… Depremden sonra Üniversitemiz Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin durumu öncelikli olarak ele alınmış olup Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili makamlarla gerekli görüşmeler devam etmektedir. Üniversitemiz Hastanesi depremlerden etkilenmemiş olmakla birlikte konunun önemine binaen klinikler binasının deprem performans analiz çalışması başlatılacaktır.’’
Denilenler böyle…
Neymiş efendim, ‘’ilgili makamlar ile gerekli görüşmeler devam ediyor’’ imiş…
Yok neymiş efendim, ‘’Üniversitemiz Hastanesi depremlerden etkilenmemiş olmakla birlikte konunun önemine binaen klinikler binasının deprem performans analiz çalışması başlatılacak’’ imiş…
Şaşırmamak elde değil…
‘’Hastanemiz depremlerden etkilenmemiş’’ deniliyor da ortaya bir ‘’analiz sonucu’’ konulmuyor.
Yapılmamış da zaten…
Hastane binasının ‘’depremlerden etkilenmemiş’’ sözü neye dayanarak söyleniyor ki?
Anlamak gerçekten çok zor.
Anlaşılmaz ve kabul edilemez bir şey daha var.
Eskişehir ‘’deprem riski yüksek’’ bir kent.
Dahası, fay hatlarından birisi ESOGÜ yerleşkesinden geçiyor.
Bunlar bilinen gerçekler.
Bu gerçekler orta yerde dururken bugüne kadar ‘’deprem performans analiz çalışması’’ yapılmamış olması kabul edilemez…
ESOGÜ bünyesinde mühendislik fakülteleri var.
Dahası, yapıların dayanıklılık testinin yapılabileceği tesisler de bulunuyor.
Tesis var, işin uzmanları var.
Gerekli olan her şey varken, nasıl olur da bugüne kadar hastane binasının depreme dayanıklılığı test edilmez…
Anlamak da kabullenmek de olanaksız…
Açıklamada, ‘’Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin durumu öncelikli olarak ele alınmış olup Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili makamlarla gerekli görüşmeler devam etmektedir’’ deniliyor ya…
Bu denilen karşısında ‘’ilgili makamlarla ne görüşülüyor’’ dememek elde değil…
ESOGÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, Tıp Fakültesi Hastanesi binasına yönelik kuşkular ortadan kalkmadığı gibi endişeler daha da büyümüştür.
Açıklama ile ilgili olarak söylenecek daha çok şey var ama neyse…
Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
‘’ESOGÜ ne hale geldi’’, ‘’koca üniversite ve büyük önem taşıyan hastane nasıl yönetiliyor’’ deniliyor ya… Açıklamayla birlikte bir kez daha anlaşılıyor ki, o sözler boşuna denilmiyor.
Üzülmemek elde değil…
Yazık ki, ne yazık…