Son yıllarda, "TÜRK" sözcüğü ve ATATÜRK" le ilgili, hiçte arzu edilmeyen gelişmeler yaşanıyor. Bugün ise bu gelişmelere, yasal statü kazandırmak için, ciddi çalışmalar var. Özellikle de Anayasa çalışmaları çerçevesinde, değiştirilmesi planlanan 'milletvekili yemini" ile gündemdedir.
Gündeme getirilen, Yeni Anayasadaki milletvekili yemininin," İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma, devletin bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma MUKADDESATIM ve şerefim üzerine yemin ederim." Şeklinde olacağı söyleniyor.
Bu yeminle de Devletin varlığı" , "Vatanın ve milletin BÖLÜNMEZ bütünlüğü" çıkartılıyor,, "Ülkenin bütünlüğü" getiriliyor. -"Laik Cumhuriyet, Atatürk ilke ve inkılâpları" ve -"Büyük Türk milleti" ifadesi de çıkarılıyor. metninin sonunda yer alan "Namusum ve şerefim üzerine andiçerim" ifadesinde "Namus" kaldırılıyor, onun yerini dinsel bir sözcük olan "Mukaddesat" sözcüğü yer alıyor.
MHP, Kayseri Milletvekili Sayın Yusuf Halaçoğlu, anayasaya uyma konusunda namus ve şeref üzerine yemin etmenin, cumhuriyetin temel ilkelerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalmanın, kime dokunduğunu sordu.
HDP' li Leyla Zana'nın, TBMM'deki törende, yemin metninin dışına çıkması ve yemininin geçersiz sayılmasıyla, gündeme gelen milletvekili yemini tartışmasını ile ilgili olarak, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Bu yemin metnini çok beğendiğimiz için, içimize sindiği için yapmış değiliz. Çünkü hiçbir demokratik ülkenin meclisinde ve anayasasında olmayacak şekilde kötü yazılmış olan bir yemin metnidir" dedi.
AKP, Yeni CHP ve HDP' nin "TÜRK" ve " ATATÜRK" sözcüklerine karşı çıkmasın, kabul edilemez. Çünkü ABD'de, 'Ethnologue Data from Languages of the World' adlı araştırma kurumunun hazırladığı 'Türkiye'de Etnik Dağılım' başlıklı raporda, 2001 yılı içinde, Türkiye'de etnik nüfus oranı yüzde 13.79 olarak gösterilmiştir (Yani, yüzde 86.21 Türk asıllıdır tespiti ortadadır.
Yine 2005'te, AB Eurobarometer Anketi'nde, ana dilini Türkçe olarak bildirenlerin, (yani Türk kimliğini benimseyenlerin) oranı ise yüzde 93 olarak tespit edildi Marko Polo bile, 13. asırda, bu ülkeye 'Türkiye' demiştir. Başta Anadolu olmak üzere, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar 'daki, bin yıllık Türk yerleşimleri ve bu bölgeye akın akın göç eden Türk nüfusu, arşiv kayıtlarında ayrıntılı şekilde tescil edilmiştir.
Yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin milletvekili yemin metniyle ilgili sorusunu "Anayasa değişiklik sürecinde görüşebiliriz" diye yanıtladı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de 4 partinin, uzun süre yeni anayasa çalışması yürüttüğünü anımsatarak, "4 siyasi partinin kabul gördüğü, 62 madde var. 62 maddenin içinde bu da var. Madem ki imzalarımız, bizim şerefimizdir, haysiyetimizdir, 4 siyasi parti olarak altına imza koyduğumuz 62 maddeyi hemen geçiriverelim. Bu tartışmaları da ortadan kaldırmış oluruz" sözleri ile değişikliklere, olumlu baktıklarını açıkladılar.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, ise "Yemin metninde katiyen değişiklik olmamalı" görüşündedir. MHP Milletvekili Sayın Yusuf Halaçoğlu da ise "Türk kelimesini mi yoksa anayasaya bağlı kalmayı mı değiştirecekler? Küçük Türk milleti' mi diyeceğiz... Neyi değiştirmek istediklerini açıklasınlar" dedi.
AKP'nin, seçim bildirgesinde, Anayasa'dan "Türk milleti" kavramının çıkarılması önerisinin, ilk olarak, Yeni CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan geldiği ortaya çıktı.
AKP ve HDP, seçim bildirgelerinde, "Türk milleti" kavramının Anayasa'dan çıkarılması açıkça savunurken, Yeni CHP "eşit vatandaşlık" kavramını tercih etti. Her üç patide "TÜRK" kavranın, gerçekleştirilecek Anayasada, yer almamasını istiyor.
Geçmiş yıllarda, Ceviz Kabuğu Programına katılan Dikran Kevorkyan'ın , "Türk vatandaşı değil, Türk'üm... Bu oynanan oyuna, alet olunmamak icap ederdi. Köy enstitüleri ve halk evleri kapatılmasaydı, Türkiye, bu duruma gelir miydi? Biz gençliğimizi kanalize edecek, ortamları yaratamadık. Ben Hıristiyan'ım. Hıristiyanlığım başka bir şey, bu bayrağın altında yaşamaktan, duyduğum gurur başka bir şey.. " sözleri mecliste olan "TÜRK" ve "ATATÜRK" sözcüklerine, karşı çıkan AKP, Yeni CHP ve HDP milletvekillerine ders olmalıdır.
Türk Halkı, Göktürk Kitabeleri'nin (M.S. 735) sonunda, Bilge Kağan, 'Türk-Oğuz beğleri, milletim, işitin! Üstte mavi gök çökmedikçe, alta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir... Ey Türk! Titre ve kendine dön!. Sözünü, dikkate almalıdır. Aksi halde, Rahmetli Turgut ÖZAKMAN' nın, "DİRLİĞİN, BİRLİĞİN, DİLİN, BENLİĞİN, TARİHİN, YURDUN, ADIN, BİR KEZ DAHA GİDERSE, BİR DAHA HİÇ GERİ DÖMEZ..." uyarısı hayata geçer. Son pişmanlık da fayda vermez.
