Türk Dünyası Kültür Başkenti, her yıl, belirlenen, Türk dünyasındaki, kent veya kentlere, verilen unvandır. Seçilen kentin, sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamını ve kültürel gelişimini sergilemesi için de oldukça iyi bir fırsattı. Ne yazık ki Eskişehir, bu fırsatı, arzu edilen boyutta değerlendiremedi.
Eskişehir, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmakla, Türk Dünyasının, kültür sanat gündeminin merkezine oturacaktı. Eskişehir' in, tüm kültür zenginliği, Türk dünyası ile paylaşılacak. Kültür varlılarımızın korunacak ve çağdaş müzecilik anlayışıyla sergilenecek Türk kültürü tanıtılacak, öte yandan Türk dünyası ve Türk sanatçılar arasında, esin paylaşım olanağı sağlayacak, ekonomik işbirliğine de zemin hazırlanacak ve kalıcı eserler, yapılacaktı.
Bu hedeflerin, büyük çoğunluğu gerçekleşmedi. Ancak vilayetin ve camilerin Restorasyon çalışmaları yapıldı. Ramazan da iftar verildi. Bir kısım öğrenci ve kişiler Türk Cumhuriyetlerine gönderildi. Şemsiye, kitap, kalem dağıtıldı...
15 Mar 2012 tarihli yazımızda, "ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi, çok iyi değerlendirilmesi için, kent çok iyi organize olmak ve bu onuru sürekli ve kalıcı kılmak için, çok iyi sınav vermek zorundadır. Eskişehir, bu sınavı kazanmak için de her türlü imkâna sahiptir. Yeter ki bu imkânlar, iyi organize edilerek, gelen misafirlere en iyi şekilde sunulsun." demiştik.
Yine Eskişehir valilerimizden, Sayın Kadir KOÇDEMİR' le yaptığımız görüşmede, Vilayetin, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerde, kurum/kuruluşlara Özelikle de belediyeler, ETO, ESO gibi sivil toplum örgütlerinin, Üniversitelerin görevlendirmesini önermiş, vilayetin katalizör olmasını istemiştik. Ancak Vilayet, tüm görevleri üstlendi, Vali ve ajanstaki görev değişiklileri, olumsuz gidişin tuzu biberi oldu. Etkinlikle ilgili Sayın TUNA, istemesine, randevu talep edilmesine rağmen de görüşemedik.
Şu bir gerçek ki ülkemizde, her şey, devletten, Kültür Başkenti Etkinlikleri de Valilikten beklendi. Veya valilik, görevi kendi üstlendi. Oysa halkın katılmadığı ve "TAKIM RUHU" nun olmadığı, bir icraat veya etkinlikte, başarı beklemek hayaldir. O nedenle de ildeki tüm kurum/kuruluşlar, özellikle de Anakent ve alt belediyeler, Üniversiteler, ESO ve ETO gibi sivil toplum örgütleri, elini taşın altına koymak zorundaydı.
Defalarca köşemizde, "ETO ve ESO, hatta TOBB, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi ulusal örgütlerimiz ile birlikte, Türk Cumhuriyetlerinin, işadamları ve sanayicileriyle, " EKONOMİK İLİŞKİLERİ, KALICI HALE GETİRİMESİ için, her kesim, üzerine düşeni yapmak zorundadır" demiştik. Çünkü Türk devletlerinin ve topluluklarının olduğu bölgeler, yeraltı kaynakları ve pazar bakımından, dünyanın en zengin coğrafyalarının başında geldiğini vurgulamış, Ayrıca yıllardır, söz konusu, zenginliklerin paylaşımı veya değerlendirilmesi konusunda, ülkelerarası, ciddi politik mücadeleler yaşandığını da belirmiştik.
ESİAD, ETO ve ESO, hatta TOBB MÜSİAD ve TÜSİAD gibi meslek örgütleri, Türk Cumhuriyetleri ile İHTACAAT, MÜTEAHHİTLİK, YATIRIM, FİNANS, BANKACILIK ve diğer alanlarda, işbirliği olanakları aramalıdır. ESKİŞEHİR ve Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında, gerçekleşen ekonomik ilişkilerde, daha kalıcı adımlar atılması için, bazı yapısal düzenlemeler yapılmalıdır, önerisini de sıkça vurgulamıştık. Ancak bu önerilerin, hiç biri dikkate alınmadı. Ekonomik alanda, elle tutulur gelişme olmadı.
Öte yandan ", Türk dünyasındaki YUNUS EMRE" ve " NASREDDİN HOCA" gibi, ebediyete intikal eden, düşünürlerin de anıldığı, ortak programlar yapılamadı veya arzu edilen boyutta hayata geçirilemedi.
Ayrıca köşe yazılarımızda, " ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşması için, takımı oluşturan, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin, başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, her türlü siyasi düşünce, bir tarafa bırakılmalı, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir. " önerimiz de sıkça vurgulamıştık.
TEMA, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansına, bir ağaçlandırma projesi verdi ama dikkate alınmadı. Oysa Ajans, TEMA' nın, hazırlayacağı, bir veya birkaç proje ile "TÜRK DÜNYASI" ormanı veya ormanları gerçekleştirebilirdi.
ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ile ilgili, onlarca öneri yapıldı. Ancak etkinliklere, "Cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur" veya "BEN YAPTIM OLDU" politikaları, etkinliklere de hâkim oldu.
Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri için, yapılan öneriler, ajans tarafından dikkate alınmadı. Etkinliklere, Kurum/kuruluşlar, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve halkımızın katkısı sağlanamadı. Sonuçta da Eskişehir, fırsatı değerlendiremedi. Oysa Çok büyük umut ve hayallerimiz ve beklentilerimiz vardı. Hepsi de umut ve hayallerde kaldı.