
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
FIRSAT HER VAKİT ELE GEÇMEZ
Eskişehir'de, olaylar, gelişmeler ve icraatlar, sürekli haktan gizlendi. Hatta tozpembe gösterildi. Birkaç kişi, Eskişehir halkı adına, karar verdi. Sonuçta da kent, kan kaybederken, halkımız da hüsrana uğradı. Dün öyle idi, bugün de öyledir. Nitekim Eskişehir 2013 yılında, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras ve Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile önemli bir fırsat yakalamıştı. Bu fırsat, yeteri kadar değerlendirilemedi.
Oysa Eskişehir, Türk Dünyası Kültür ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti olmakla, Türk Dünyansın, kültür sanat gündeminin merkezine oturacaktı. Eskişehir' in, tüm kültür zenginliği, Türk dünyası ile paylaşılacak. Kültür varlılarımızın korunacak ve çağdaş müzecilik anlayışıyla sergilenecek, Türk kültürü tanıtacak, öte yandan Türk dünyası ve Türk sanatçılar arasında, esin paylaşımına olanak sağlayacak, ekonomik işbirliğine de zemin hazırlanacak. Kalıcı eserler, yapılacaktı.
Bu hedeflerin, büyük çoğunluğu gerçekleştirilemedi.
Elbette başarısızlığın, neden/nedenleri var. Etkinliklerin başında, iyi fizibilite çalışması yapılmadı. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin, her aşamasında, "TOPLUM KATILIMI" düşünülmedi. Etkinliklerle ilgili, her kesimden gelen öneriler dikkate alınmadı. Etkinliklerin, her aşamasına, bürokrasi hakimdi.
Türk Dünyası Kültür ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti etkinliklerinde, "TOPLUM KATILIMI" sağlanmış olsaydı, etkinlikler, daha az masraf olacaktı. Ancak etkinliklerde, "TOPLUM KATILIMI", "ORTAK PAYDA, "ORTAK AKIL" ve " BEYİN FIRTINASI " gibi kavramları, ön planda tutulmadı. Oysa etkinliklerde, bu kavramlar, yer bulsa, etkinlikler, daha görkemli şekilde kutlanacaktı.
Diğer önemli bir sebepte, etkinliklerle ilgili "TAKIM RUHU" gerçekleştirilemedi. Kurum/kuruluşlar, özellikle de Anakent, Tepebaşı, Odunpazarı belediyeleri ve ETO ve ESO gibi meslek odaları arasında, işbirliği sağlanamadı. Halkın katılımı ise yok denecek kadar azdı. O nedenle de pek çok etkinlik, devlet memurlarının katılımı zorunlu tutularak yapıldı.
Eskişehir' de, çok önemli iki etkinlik , kent gündeminde iken vali değişiklikleri oldu. Ajans' daki görev değişiklikleri ve Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN ve Vali Sayın KOÇDEMİR arasındaki anlaşmazlık ise olumsuz gidişin tuzu biberi oldu. Elbette Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı'nın yönetim kurulu' ndan, niçin istifa etti, gerekçesi nedir bilinmez ama 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri arifesinde, bu istifa ve etkinliklere, BEN YAPTIM OLDU", felsefesinin hakim olması, başarısızlıkta, önemli nedenlerdi.
Oysa 2012 yılındaki bir yazımızda," ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşması için, takımı oluşturan, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, her türlü siyasi düşünce de bir tarafa bırakılmalı, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir. " demiştik.
Etkinliklerde, bu ortam sağlanamadı. Bazı kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, küçük sorunlara veya olaylara takıldılar. Takım ruhu içinde, belirlenen hedefe doğru birlikte ilerleyemediler. Detaylara baktılar, bütüne bakmadılar. Takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket etmediler.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı' nın, 400 milyonluk bütçesi olduğu söyledi. Böyle bir bütçe, gerçekleşti mi bilinmez ama vaat edilen eserlerden hiçbiri gerçekleşmedi. YUNUS EMRE ve NASREDDİN HOCA gibi mümtaz kişilere arzu edilen boyutta yer verilmedi. Özellikle de 'Kültür Kompleksi' adı altında kalıcı eserler yapılması için, karar alınmıştı. Yapılması planlanan yapılar içinde, Yunus Emre Kültür Merkezi' de vardı. Ancak hiçbiri, gerçekleşemedi.
TÜRKVİZYON, Şarkı Yarışması etkinliği ile biraz olsun teselli bulunuldu. Ancak kentten uzak Anadolu Üniversitesi, 2 Eylül Kampüsü BESYO Spor Salonu'nda düzenlenmesi sonucu, halkımız, bu etkinlikten mahrum edildi.. Oysa' Türkvizyon Şarkı Yarışması" yaz aylarında, Atatürk stadında yapılarak, daha geniş halk katılım sağlanabilirdi.
Her iki etkinlikle, Eskişehir, ulusal ve uluslararasında daha iyi tanıtabilir, Türk dünyası arasındaki bağlar, daha da güçlendirilebilir, Eskişehir' e, daha fazla turist getirilebilirdi. En önemlisi de ESİAD, ETO ve ESO, hatta TOBB, MÜSİAD ve TÜSİAD gibi meslek örgütleri, Türk Cumhuriyetleri ile İHTACAAT, MÜTEAHHİTLİK, YATIRIM, FİNANS BANKACILIK ve diğer alanlarda, işbirliği sağlayabilirlerdi. Hülasa Eskişehir 2013 yılında, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras ve Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile ayağına kadar gelen fırsatı, bürokrasi de yapılan yanlışlıklar, nedeniyle heba etti. Oysa Eskişehir için, bu tür FIRSAT HER VAKİT ELE GEÇMEZ.