
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Fırtına öncesi sessizliği mi?
Kim ne derse desin, olabildiğince sessiz bir seçim süreci yaşıyoruz.
Doğrusunu söylemek gerekirse, meslek hayatımızda bu denli halkın ilgi duymadığı bir seçim görmedik.
Eski seçimleri hazırlıyoruz da, insanlar aylar öncesinden seçim havasına girerlerdi.
Sadece dışarıda ki insanlar mı?
Partiler de, seçimlere bir-iki ay kala Cadde ve sokakları adeta bayram havasına dönüştürürlerdi.
Bu seçimde maalesef böylesine bir tablo yok ortada.
İnsanların büyük bölümü, bir seçimin yaklaştığından bile habersiz.
Seçimin yapılacağını bilenler de, zerre kadar ilgilenmiyor.
Partilerin milletvekili adaylarını bilen de yok, bilmek için çaba harcayan da.
İNSANLARIN SİYASETTEN BEKLENTİSİ KALMAMIŞ
Dışarıdan şöyle bir baktığınızda ister istemez;
-"Bu insanların artık siyasetten her hangi bir beklentisi kalmamış" yorumunu rahatlıkla yapabiliyorsunuz.
Seçimlere şunun şurasında 18 günlük bir süre kaldı.
Bu gün için dışarıda siyasetten başka hiçbir konunun konuşulmaması lazımken, siyasetin dışında her şey konuşuluyor.
Sanki aynı ilgisizlik partilerde de var.
Eski seçimlerde olduğu gibi büyük bir hevesle sarılmıyorlar işi.
Tek heyecan ve endişe duyanlar, şüphesiz milletvekili adayları.
Seçilebilmek için gözle görülür bir çaba sarf ediyorlar etmesine ama...
Bu bile, partilerin seçim heyecanı içinde olduğunu göstermeye yetmiyor.
İLGİSİZLİĞİN İKİ NEDENİ VAR
Peki niye bu duruma geldi siyaset.
Seçim öncesi ortalığın yıkılması lazımken, niçin büyük bir ilgisizlik mevcut?
Bize göre bunun iki önemli nedeni var.
İnsanlar ya seçimin sonucunu tahmin ediyor, o yüzden çok fazla ilgilenerek zaman kaybı yaratmak istemiyor.
Ya da...
Bu seçimler çok büyük sürprizlere gebe.
Bize sorulacak olursa, seçimlere olan ilgisizlik ve seçim öncesi yaşanan bu sessizlik, adeta sürprizlerin olabileceğini çağrıştırıyor.
Yani...
-"İnsanlar kararını vermiş, o nedenle seçimin üzerinde pek fazla durmuyor. Verdiği kararla seçim günü gidip oyunu kullanacak" diye düşündürtüyor.
Bu durum da, seçim sonuçlarının beklenenden çok farklı çıkabileceği beklentisini ister istemez kuvvetlendiriyor...
SESSİZLİK HAYRA ALAMET DEĞİLDİR
Özellikle, seçimler öncesinde yaşanan bu tür sessizlikler hayra alamet değildir.
Bu sessizliğin sonucunda, beklenilen durumlar ortaya çıkmadığı gibi, çok farklı sonuçlar doğar.
Öyle ki...
Bu tür sessizliklerin ardından ortaya çıkan tablo, herkes için de şaşırtıcı olur.
Yazının başından bu yana söylüyoruz.
Belki de son yılların en sessiz seçim süreci işliyor.
Ne dersiniz?
Bu sessizlik, fırtına öncesinin sessizliği mi acaba?
Bekleyip göreceğiz...