Önceki gece 'El Classico'yu' izledik!
Tertemiz bir maçtı.
Zaman zaman yaşanan sertlikler, futbolun doğası gereği vardı.
Tüm dünyanın gözünü diktiği maçta, görsel anlamda bütün güzellikler şahit oluyorduk.
Ancak asıl güzellik sondaydı.
Çim zeminde futbol dehalarının gösterisine, tribünlerde ortak oluyordu.
Hep birlikte maçı izleyenler iki takımın taraftarı, büyüleyen gösteriyi yine birlikte alkışlıyordu.
İzlediğimiz her kareden futbolun ayrı bir hazzını alıyorduk...
***
Bu maçın öncesinde ülkemizin liginde oynanan bir maç vardı!
Bırakın müsabakanın tamamını, özetlerini bile izlemekten kendimizi alıkoyuyorduk!
Meslektaşının bileğine bilerek basan futbolculardan tutunda, oyunu çirkinleştirecek her türlü hareketin var olduğu bir maç vardı ekranlarda.
Oynanan futbol, teknik, taktik hak getire...
Yorumların tamamı da kasten atılan tekmeler içindi.
Acaba direk kırmızı mı olmalı, yoksa sarı mı?
Ya da hakem böyle pozisyonları neden izler!
***
İşte Türk futbolunun geldiği ya da getirildiği nokta!
Kazanan yok, kaybeden izlenir dahi olmaktan çıkmaya başlayan Türk futbolu.
Ne kadar da acı...