1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Geç oldu ama sonunda oldu...

80'li yılların ortası.
İhtilal sonrasında ilk seçimler yapılmış ve Anavatan Partisi hem Genel seçimleri hem de Mahalli seçimleri büyük bir üstünlükle kazanmış.
Eskişehir'de 5 Milletvekilinden 3'ünü çıkartmış Anavatan Partisi.
Yine 3 Milletvekilinden biri olan Cemal Büyükbaş ise kabinede Enerji Bakanı olarak görev almıştı
Ardından...
Sezai Aksoy da ihtilal sonrası Eskişehir'in ilk Belediye Başkanı olmuştu.
İşte o yıllarda, yani 87 li yıllarda Anadolu Üniversitesinin Rektörü Yılmaz Büyükerşen bir proje attı Eskişehir'in gündemine.
-"Gelecek Termal Turizmde. Eskişehir'in elinde Hiçbir ile nasip olmayan bir su var. Sıcaksular mevkisi bu iş için çok uygun. Buraya Termal tesisler yapılırsa Eskişehir ihya olur. O bölgede işyerleri bulunan insanlar da paraya para demez" dedi.
Başta Sıcaksular ve Taşbaşı'nda bulunan insanlar ayaklandı "İşyerlerimiz yok pahasına gidecek" diye.
Sonra dalga dalga yayıldı tepki.
Araya. Dönemin Enerji Bakanı ve Milletvekilleri de girince, Büyükerşen'in projesi resmen yattı.
Hatta...
Bir sonra ki Mahalli seçimde Anavatan Partisinin Belediye Başkan Adayı olan Fethi Heper için:
-"Bu Büyükerşen'in adamı. Belediye Başkanı seçildiğinde Dozerin üzerine binecek ve Taşbaşında ne kadar işyeri varsa hepsini dümdüz edecek. Yerlerimize de Termal tesis yapacak" söylentisi yayıldı şehre.
Bu söylentinin de etkisiyle Fethi Heper seçim i kaybetti. Selami Vardar Belediye Başkanı seçildi.
Bu arada...
İşyerlerinin yıkılacağı endişesiyle herkes gidip Konya'da işyeri binalarını birbiri ardına tescil ettirmeye başladı.
Kısacası...
Büyükerşen'in Termal projesi, daha o yıllarda tam anlamıyla yattı.
Aradan 2-3 yıl geçmişti ki, Eskişehir gazetelerinde Afyon'daki Oruçoğlu Termal tesislerinin reklamları çıkmaya başladı.
Bunun üzerine...
Büyükerşen Üniversitesi'nde toplantı yapmış ve...
-"Bakın görüyorsunuz değil mi Afyon'un yaptığını. Bunu biz yıllar önce yapacaktık. Eğer o zaman engellenmeseydi, bu Termal projesi ile Eskişehir resmen uçardı" demiş ve Eskişehir'in çok büyük bir fırsatı kaçırdığını, bu projeyi engelleyenlerin ise Eskişehir'e en büyük ihaneti işlediğini söylemişti.
Çok iyi hatırlıyoruz çünkü Anadolu Üniversitesi'nde, kendi makam odasında Rektör olarak yaptığı toplantıya muhabir olarak katılmıştık.
O tarihten sonra da Büyükerşen, her lafı geçtiğinde ve Termalden bahsedildiğinde bu olayı anlatmış ve "Eskişehir'de bir Termal tesis kazandırmak benim hep hayalim olmuştur" demişti.
İşte yaşanan bu olayın üzerinden 25 koca yıl geçti.
Eskişehir'in ilk Termal Tesis ve Otelinin inşaatının temeli önceki gün Bademlik'te atıldı.
Büyükşehir Belediyesinin projesi olarak temeli atılan Bademlik'deki Otel 1,5 yılda tamamlanacak.
Böylece...
Eskişehir ilk Termal Otel'i 1,5 yıl sonra hizmete girmiş olacak.
Sözün kısası...
Büyükerşen "Benim hayalimdir" dediği termal Otel'i 12 yıllık Rektörlüğü sırasında yaptıramadı ama...
Hayali, bu kez Büyükşehir Belediye Başkanıyken, yine kendisine nasip oldu.
Eskişehir'e Termal tesislerin gelmesi netice olarak 25 yıl gecikti.
Yine...
Bu 25 yıl Eskişehir hep Termal tesisi tartıştı durdu.
Sonunda ilk termal tesis için ilk somut adım atılmış oldu.
Kısacası...
Geç oldu ama sonunda oldu
......

Bu iddia çok ciddi...
Teksan sanayi sitesinde önceki gün korkunç bir patlama oldu.
Patlamada 4 işçi feci biçimde can verdi.
Ortalık tam anlamıyla savaş alanına döndü.
Yanında ki işyerleri de bu patlama ile büyük zarar gördü.
İlginç olan, Patlamanın nasıl meydana geldiği ve patlamaya neyin neden olduğunun hala ortaya çıkmamış olması.
Feci olaya neden olan patlama ile ilgili soruşturma devam ederken, patlama ile ilgili ilginç iddialar var.
Örneğin, patlamanın olduğu gece, patlamanın olduğu işyerinden Odunpazarı Belediyesinin kamyonlarına malzeme yüklenmiş. Ancak, yüklenen malzeme ne ise, yüklendiği kamyonun kasasında yanmaya başlanılmış.
Bunun üzerine kamyon damperi kaldırarak malzemeyi yere dökmüş. Yoksa yanan malzeme ile birlikte Belediyenin de kamyonu yanacakmış.
Sonrasında, söz konusu malzemenin çöplüğe dökülmesi için Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi aranmış.
Büyükşehir, ne olduğu belli olmayan ve yanan malzemenin çöplüğe dökülemeyeceğini bildirmiş.
Sonuçta, büyük ölçüde patlamaya da neden olduğu tahmin edilen fakat ne olduğu. Neyin yapımında kullanıldığı belirlenemeyen malzeme, gecenin bir vakti kaldırılmış.
Bu elbette konuşulan bir iddiadan ibaret
Ama korkunç da bir iddia bu neticede.
Umarız bu iddia gerçek değildir.
Çünkü...
Bu iddia ile birlikte akla bir çok cevap bekleyen soru gelecektir çünkü...
..........

Toplu taşım araçlarına
bakın arada sırada
Kent içinde toplu taşım yapan araçlar ile ilgili öyle yoğun şikayetler alıyoruz ki son günlerde.
Oturup yazma ve ilgililerin dikkatini çekme kararı verdik.
Şikâyetlerin tamamı, toplu taşım araçlarının verdiği hizmetten değil.
Bilakis, verilen hizmetten memnuniyet özellikle belirtiliyor.
Şikâyetlerin konusu; toplu taşım araçlarının egzozlarından çıkan dumandan.
Birçoğundan kapkara duman çıktığını belirtiyor arayan vatandaşlar.
Durakta kendi otobüslerini beklerken, duran diğer otobüslerin çıkartmış olduğu bu egzoz dumanından nefes almanın mümkün olmadığını söylüyorlar.
Ardından da...
-"Galiba bu araçların çoğu 10 numara yağ kullanıyor. Böyle olunca da egzozlardan simsiyah bir duman çıkıyor" diyorlar.
Eğer durum böyleyse, bu hiç de iyi bir tablo oluşturmuyor.
Zira...
Anlatılan olayın, insan sağlığını tehdit eden bir hal aldığını gösteriyor.
O halde bu toplu taşım araçları acilen kontrol edilmeli.
Egzozlarından çıkan duman da.
Umarız ilgililer bu konu ile de ilgilenmeyi ihmal etmezler...
...........

Biraz da gülmek lazım
Genç adam; güzel bir tatil sabahı, çevre yolundan direksiyonu kırdı. Çiftliğinde yalnız yaşamakta direnen, 90 yaşındaki dedesini merak etmişti. İnatçı ihtiyar ne yapıyor, nasıl yaşıyordu?
Dede; torununu karşısında görünce sevindi, onu kucakladı ve sofrada ona da yer açtı. Sahanda yumurtaya uzanan genç adam, yağ ve yumurtadan başka şeyler gördü:
- Dede! Bu tabak temiz mi?
Dede çok sakin:
- Soğuksu bu kadar temizler. Otur da kahvaltını yap..
Öğle oldu. Dede, torununa mangalda et hazırlarken, torunun gözü tabaktaki siyah lekelere takıldı, dayanamadı:
- Dede, bu tabağın temiz olduğundan emin misin?
- Eee.. Soğuksu bu kadar temizliyor evlat!! İkide bir, bunu sormasan!
Akşam oldu yine yemeğe oturdular, torun tabağa baktı tam ağzını açacakken, yutkundu ve sustu. Yemeğini yinede yedi..Gece yarısına doğru, TV'de maça odaklanmış dedesine gideceğini söyledi ve vedalaştılar. Adımını dışarı attığında kapının önünde uyuklamakta olan köpek birden ayağa dikildi ve dişlerini göstererek başladı hırlamaya. Genç adam geçemeyeceğini anlayınca:
- Dede, köpeğin beni bırakmıyor!!
Maçı seyreden dede, kafasını bile çevirmeden bağırdı:
- Soğuksu! Gel oğlum, gel bakim dedeye

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi