Geleceğin Tasarımcısı Olarak Sivil Toplum

Sivil toplum kavramının değişik çevrelerden farklı tepkiler aldığını gözlüyoruz. Sivil toplum kuruluşlarına (STK’lara) karşı da farklı tutumlar var. Sivil toplumu; bir ‘sömürgeleştirme oyunu’ olarak anlayanlardan bir fetişizm modeli olarak ona tapınanlara, bu alanı bir rant ve çıkar kapısı olarak kullananlardan bunu bir ‘sosyal kurtuluş’ vesilesi olarak algılayanlara kadar çok farklı yaklaşımlar var.

Herkesin kendi STK’sı var. Devletin kanunla kurulmuş meslek odaları var. Devletin kendi kurduğu ve desteklediği STK’lar da var. Sivil görünümlü ama siyasal parti gibi çalışan STK’lar var. Özel sektörün ‘satın aldığı veya kiraladığı’ STK’lar var. Birilerine ‘ekmek kapısı’ olarak iş gören STK’lar var. ‘Emekli kahvehanesi’ gibi olanlar da var.

Toplumda farklı kesimlerin oluşturdukları farklı örgütlenmeler var. Bunlar arasında merkezi devlet örgütlenmesini, bunun yerel temsilcilerini, yerel yönetim birimlerini, siyasal grupları, aileleri, ekonomik işletmeleri ve sivil toplum kuruluşlarını sayabiliriz.

Geçtiğimiz yüzyılda –Sanayi Toplumu çağında toplumun farklı kesimleri arasında kalın çizgilerle oluşmuş ayrımlar vardı. Bu çağ ise farklılıkların açık iletişimini öngörüyor. Toplumun değişik kesimleri birbirleri ile iletişim kurduklarında, sorunların çözümü kolaylaşıyor.

21’inci yüzyıl, kuruluşların odak noktasını kuruluşun dışına taşımıştır. Ekonomik işletmeler için burada müşteriler, rakipler ve tedarikçiler var. Sivil toplum kuruluşunun çevresinde ise insanlar, diğer STK’lar, devlet, yerel yönetimler, iş dünyası ve siyaset var. Odak noktasının kuruluşun dışında oluşması, iletişim olgusuna özel bir önem kazandırdı.

İyi yönetişim için sivil toplum aktörleri kendi dışlarındaki aktörlerle açık iletişim içinde olmak zorundalar. Bu olgu, Sanayi Toplumu’ndaki sosyal kesimler arası kapalılığın kaldırılıp geçirgenliğin artırılması anlamına geliyor. Böylece gelecek tasarımının en önemli unsurlarından biri olan çoklu ortak paydanın oluşmasına imkân sağlanacaktır.

Sivil toplumun birincil aktör olduğu gelecek tasarımının ana unsurlarından biri ortak payda fikridir. Birlikte barış içinde ve herkes için sürdürülebilir bir yaşamı sağlama ve toplum için yararlı işler yapma ideali saklı kalmak üzere; şunu söyleyebilirim ki, ortak payda; bir tane, tek ve eşsiz değildir.

Toplumun farklı kesimleri, bir araya gelişleri ile ‘kendi grilerini’ –yani uzlaşma alanlarını yaratabilirler. Ortak paydanın oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken noktalardan birkaçı; insana ve insan haklarına saygı, yaşam hakkının korunmasına özen gösterilmesi ve başka kesimlerin var olma ve varlıklarını sürdürme hak ve özgürlüklerinin gözetilmesidir.

Hangi yol ve yordamı kullanırsak kullanalım; sivil toplum aktörleri olarak geleceği tasarlarken, asla gözden kaçırmamamız gereken ortak ilkeler var. Bunlardan bazıları toplumun diğer alanlarında geçerli olsa da; sivil toplumun varlığı ile gündeme gelip farklılık yaratanlar özel önem ve değere sahip…

Bir gelecek tasarımcısı olarak sivil toplumun bazı ilkeleri var: Etkinlik ve verimlilik, açıklık ve izlenebilirlik, saydamlık, sosyal sorumluluk ve sayışabilirlik, işbirliği ile paylaşıma açık ve niyetli olmak, toplumsal yararlılık ve değer yaratma yönelimi, ayrımcılığa karşı durma… Ama bu ilkeler manzumesinin bir de olmazsa olmazları var: Demokratik kurumsallaşma, demokratik işlerlik, gönüllülük, hukuka bağlılık ama sivil itaatsizlik, katılımcılık…

Ne yazık ki; sosyal paradigmamızın ortalama endeks değeri, bu çağda bile hâlâ kişi ve kuruluşları tek renkli ve farksız olmaya zorluyor. Hâlbuki farklıyız. Farklı düşünce, duygu ve kimlikler taşıyoruz. Etnisite, kültür ve inanç yönlerinden farklılıklarımız var. Ama aynı çatı altında, aynı topraklar üzerinde birlikte yaşamak durumundayız.

Farklılıkların birlikte yaşaması gerçeği, bir zorluk veya zorunluluktan kaynaklanan durum değil; aksine olumlu algılanması gereken bir zenginlik… Bu zenginliği yaşayabilmek için ortak yaşam alanlarında buluşarak ortak paydayı bulmada bilinçli, gayretli, etkili ve verimli olmak zorundayız. Gelecek tasarımımızın ana teması ortak paydadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürcan Banger Arşivi