
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
GENEL BAŞKAN BİLE 'ÇANAKKALE' DEMİŞKEN...
Hani kimsenin inanamadığı bir gerçek var;
"İstanbul'da oturupta yıllardır Avrupa kıtasına geçmemiş insanlar var" diye...
Abartı gibi gelir herkese.
Oysa doğrudur bu tespit.
Hayat şartları bazen yerinden kıpırdatmaz insanı.
Ancak herkesin gönlünde "yurdu gezmek, görmek, tarihiyle kucaklaşmakta" vardır...
İnsanların içinde yaşadığı bu hasret ise bir türlü gerçekleşmez.
Memleket vuslatı sürür de sürer...
***
Bu öylesine bir hasrettir ki;
Yaşadığımız şu anıyı hiç unutmayız...
Tepebaşı Belediyesi'nin bir Çanakkale gezisi sırasında feribotla karşıya geçerken, ağlayan yaşlı bir kadın görmüştük.
Yanına yaklaşıp neden ağladığını sorduğumuzda ise aldığımız yanıt bizi de ağlatmıştı;
"Nasıl ağlamayayım yavrum, hayatımda ilk defa deniz görüyorum" sözleri yüreğimizi parçalıyordu o an.
***
Sadece bunlar değil!
Çanakkale zaferini sadece hafızamızda canlandırabilen bir nesiliz.
Onu da ancak okuyanlar hayal edebiliyor.
Kalanı kulaktan dolma bilgiler.
Bu geziler sırasında şanlı tarihimizin nasıl yazıldığını görüyor insanlar.
Çanakkale ruhunu daha iyi anlıyor.
Vatanın nasıl kazanıldığını, hangi fedakârlıklarla bugünümüzü elde ettiğimizi kanıksıyor herkes...
HHH
Diğer geziler ha keza...
Yurdumuzun tarihi, doğal ve dini güzellikleri yerinde görülüyor.
Kah Mevlana'da, kah Beypazarı'nda oluyor Eskişehirliler.
Kah meclisi yaşıyor, kah deniz kenarında soluklanıyor.
Yani "Kültür Turu" deyip geçemezsiniz bu gezilere.
İçeriğinde binlerce anlam bulunan gezilerden söz ediyoruz.
***
Tepebaşı Belediyesi'nin bu gezileri öylesine benimsendi ki;
Halk artık bu turlara katılmak için adeta can atıyor.
Belediye de özellikle Çanakkale'yi görmeyen 'Tepebaşılı' kalmasın diye uğraş veriyor.
Partinin genel merkezinde de durum aynı.
Her hafta daha çok "muhafazakâr" kesimden insanları yanında bulan Kılıçdaroğlu elbette ki bu manzaradan etkileniyor.
Çünkü CHP, daha çok oy almak istediği kesimi de bu sayede yanında buluyor.
Bu nedenle de CHP lideri;
"Beni de Çanakkale'ye götürün, sizinle gezmek istiyorum" diyor Tepebaşılı kadınlara...
***
Ortada böylesine bir başarı varken, kuşkusuz taklit edilmemesi olamaz!
Bakın ilçe belediyelerine...
Güçleri yettiğince bu türden geziler düzenlemeye başladılar.
Herkes Tepebaşı'nın kültür turları konusundaki adımlarına yaklaşma niyetinde.
Ancak;
Beldeevleri diye bir yapılanması var Tepebaşı Belediyesi'nin...
Düzenli çalışan bu birimler kadar başarı sağlanması imkânsız gibi.
Beldeevlerinde sporunu yapan, kurslarını gören hatta aldığı eğitimler sayesinde gelir elde etmeye başlayan kadınlar bu turlara da kolayca katılabiliyorlar.
Yani organize bir hizmet var ortada.
***
Şimdi böylesine bir tablo karşısında eleştiriler de bir bir geliyor...
"Belediye, bütçesi ile böylesine hizmet edemez.
Gezilere harcanan paralar başka hizmet kalemlerinde harcanmalı" deniliyor.
Fakat;
Partinin genel başkanı bile bu gezilere katılmaya niyet ederken;
Halk yapılandan oldukça memnun iken;
Dahası;
Toplumun hafızasına, duygularına ve hislerine böylesine hizmet eden bir organizasyon varken bu tür eleştiriler çokta anlam bulmuyor.
Bırakın bu eleştirilerin karşılık bulmasını;
Yukarıda da değimiz gibi;
Bu gezileri taklit etmek için bidünya belediye sıraya giriyor...