Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Ayşe Ünlüce açıklandı.

Kadın, genç, dinamik olması açısından olumlu bir karar olduğunu söyledim.

Büyükerşen “kızım” dediği Ünlüce’ye emanet etti kenti.

Mutlu da oldum.

Ancak Ünlüce’nin adaylığına olumlu bakmam diğer adaylara haksızlık yapılmadığı anlamına da gelmiyor maalesef…

Evet Ünlüce’nin adaylığının açıklanması Eskişehir’de büyük bir siyasi kaos yaşanmasına engel oldu.

Fakat…

Genel Merkez tarafından yerel seçim süreci Eskişehir bazında iyi koordine edilemedi diye düşünüyorum.

Yılmaz Büyükerşen’in “kararı” uygulanacaksa bile bu süre zarfında birçok spekülasyonun doğmasına neden oldu genel merkez…

25 yıldır şehri yöneten ve 25 yıldır AK Parti’ye karşı kazanan Büyükerşen’in “ankete” tabi tutulması en büyük yanlıştı.

Yaşı üzerinden polemiklerin artmasına ve Eskişehir bazında CHP’nin de kan kaybetmesine neden oldu.

Her şeyden önce “vefa” gösterilmeliydi ve bu tür parti içi meseleler içerde kalmalıydı.

Kol kırılır yen içinde kalır misali…

Böylece Büyükerşen’de bu kadar yıpratılmazdı…

Üzerine üstlük Büyükerşen’in vereceği kararı uygulayacaksan…

Eskişehir’in malzeme yapılmasına ne gerek vardı.

Büyükşehir Belediye Başkan adaylığında ismi geçen ve “değişim” için adeta kendisini siper eden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un da bu süre zarfında genel merkez nezdinde haksızlığa uğradığını düşünüyorum.

O da spekülasyonların bir parçası oldu.

Adı adaylıkta en önde zikredilen isimlerin başındaydı…

Hak ediyor muydu?

Elbette…

Çünkü parti içerisinde değişim yaşanmasaydı Kurt’un üzerinin çizileceği muhakkaktı…

Risk aldı Kurt…

Her şeye rağmen “değişim” diyerek Özel’i destekleyenlerin başında geldi.

Özgür Özel süreci iyi yönetemedi.

Gelen gideni aratır misali…

Ay bilmiyorum kafam çok karışık.

Herkesin bu konuda bir fikri var ve herkes kendine göre haklı…

Ödüllenenlerin yanında haksızlığa uğrayan kişilerin de olduğu bir gerçek ama…