(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK

Eskişehirspor dün kendi gerçekleriyle yüzleşircesine bir maç oynadı. Ligin ikinci yarısında futboldan yoksun bir takımın çekirge misali sıçraması son buldu aslında.
Bu takımın kritik maçları kazanamama hastalığı dün başlamadı. Zaten bu tip karşılaşmaları kazanmak için önce iyi bir kulübeye ihtiyacınız vardır. Eskişehirspor'da ne oyunu okuyabilen bir kulübe; ne de o kulübede sonucu değiştirebilecek bir oyuncu var. Değişikliklerin ne getirdiği ortada...

Daha ilk dakikalarda oyunu rakip alana yığma düşüncesinde bir Eskişehirspor vardı sahada.
Ama bindirmelerin arkası kof çıktı.
Eskişehirspor'un Kayseri maçında bu sezon ki en acı halini gördük. Bırakın hücum yapmayı, topa ayak koyan adam bile göremedik.
Bu nedenle sonuç hiç sürpriz değil...

Bakıyorsunuz rakibi hep ısıran Kayserispor. Eskişehirspor'un orta alan ile hücum bölgesinde ki pas bağlantılarını kestiler. Yetmedi zaman zaman taktik fauller ile oyunun hızını düşürdüler.
Takım halinde hücum, takım halinde savunma ve futbolun gerekliliklerini yerine getiren bir ekip varsa sahada, o da Kayserispor'du.

İkinci yarıda rakibin pas trafiğine seyirci kalmak, Eskişehirspor'un aciz futbol anlayışının resmiydi. Eskişehirsporlu futbolculara bakınca, "Bunlar gönüllü hayalet olmuşlar da, korkutacak kimseleri yok" dedim.
Necati'ye baktım... Bedeni sahada ama ruhu başka yerde. Kamara yine hava boşluğunda. Diego'nun bu kadar top kaybettiği, Erkan Zengin'in de bu kadar etkisiz kaldığı bir maçı hatırlamıyorum.
Diğerlerine baktım, Hep bir ağızdan, "Siz oynayın" diyorlar Kayseri'ye, "Biz seyredelim." Aynen öyle oldu ve goller de arka arkaya geldi.
Dünkü Kayseri, yardımlaşmanın bütün kollarını harekete geçiren koro hayatlar takımıydı zaten.
Hep aynı sadakat. Aynı tempo ile oynadılar.
Düşündüm de, dün tribünde Kayseri takımı beğenmeyen var mıydı acaba?

Maça damgasını vuran adam kimdi derseniz; yine Ersun Yanal derim. Hala ikinci bir stratejisi yok. Girecek ve çıkacak oyuncuları ezberledik ve hatta dakikalarına kadar tahmin edebiliyoruz desem; sanırım yanlış olmaz.
Hep sonuçları işaret ederek, kendi yanlışlarını saklamayı marifet sayıyor.
O yüzden ikinci yarıda biz golleri saydık.
Ama Kayserispor'un hakkını da verelim.
Onlar çok daha farklı bir galibiyeti hak ettiler.
Kendilerine kapandıkları sanılan zaman dilimlerinde bile harika açılımları vardı.
Prosınecki'nin hamlelerini de, Ersun Yanal'ın yanlışlarına yem etmeyelim.

Maç sonrası yaptığı açıklamalara baktım da;
Ersun Yanal'ın, günahlarının altına atacak bir imzası bile yok.
Puan tablosuna bakınca, işler iyi görünüyor.
Küçük düşünenler için, her zaman ucuz teselliler mevcuttur.
Zaten toplanan puanların arasına gizlendi ya gerçekler. O yüzden Eskişehirspor'un doğruyu bulması biraz zaman alacak.
Her zaman söylüyorum, Eskişehirspor'un her anlamda yönetim sorunu var.
Bu kadro kalitesine, bu yoksul futbol, beceriksizlik değilse nedir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi