Youla giderayak Eskişehirspor'a öyle bir şey yaptı ki;
Düşmanın 40 yılda yapamayacağını başardı.
Hocaya 'sahtekâr', başkana 'yalancı' dedi.
Ortalığı karıştırsa iyiydi yine ancak milletin ağzına camianın adını sakız etti.
Herkes Eskişehirspor içerisinde yaşananları konuşur oldu.
Tüm TV kanalları bu konu üzerinde özel olarak duruyor şimdi.
Youla'yı tutan canlı yayına sokuyor.
Halk içinde anlaşılacak deyimi ile ailenin odalarını karıştırıyorlar.

Elbet bu konunun ardı arkası kesilmeyecek.
Rıza hoca işi hukuk yoluna sokuyor.
Youla bu yüzden Eskişehir'e daha çok gelir gider!
Gelip gittikçe de bu kente ve insanlarına yaptıklarını daha iyi anlar.
En azından kendisini görür aynada!
Sporcu olamadığını, sadece basit bir futbolcudan ibaret olduğu gerçeğini, belki daha iyi anlar!
Hangi kulüple anlaştıysa da, orada artık futbolunun son günlerin yaşayıp, arkasından kaybolur gider...
Ancak;
Bu kayboluş öncesinde, Rıza hocanın yaptığı gibi yönetim kurulu da tüm hukuksal hamlelerini yapmalıdır.
Eskişehirspor'un ne derece büyük bir kulüp olduğunu;
Youla ve benzeri futbolcuların bu camia için nasılda bir 'hiçten' ibaret olduğunu, Türk kamuoyuna sunmalıdırlar.
Youla'nın Eskişehirspor camiasına yaptıkları, muhakkak ki karşılıksız kalmamalıdır.
Öyle olacağını da umuyoruz.

Youla meselesi uzadıkça, bu gündemin arkasında kalan bir şey var.
O da takımın her geçen gün düşen form düzeyi.
Antalya maçında sahaya konan performansı konuşan hiç yok.
Bir revizyonun şart olduğu gerçeğini kimse önüne koymuyor.
Varsa yoksa Youla...
Bu yüzden Youla işi unutulmazsa, gerçek gündem kaçacak gibi.
Zaten ulusal basın bu gibi konularla kendisine malzeme arıyor.
Oralara konu mankeni olmasın bu camia.
Biz kendi işimize dönelim, kendi derdimizle uğraşalım.
Sezon sonunda kimse Eskişehir'e Youla'yı sormayacak, aldığınız puan kadar muamele yapacak.
Bu nedenle Youla işi artık bitsin.
Takviye işine bakılsın.

Yazımızı birde espriyle bitirelim.
Halil Ünal hangi forvete el attıysa, adları hep gece alemlerine takıldı.
Batuhan'ın gece kaçmaları, Youla'dan gelen şikâyetler, Ümit Karan'ın İstanbul barları vs...
Mesajımız şu Ünal'a...
Barlar sokağından değil, Mehmet Yılmaz'ın sokağından futbolculara bakmakta fayda var!
Hem trilyonlar adına, hem de çekip giden futbolculardan şu lafları yememek adına...