‘’Hakları ödenmez’’ denilerek hakları yenilenler

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı…

Kökü, 1919 yılının 14 Mart’ına, işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık meşalesi yakan tıbbiyeyi gençlere dayanıyor.

O gençlerin ve hekimlerin Kurtuluş Savaşı’nda harcadıkları çaba ve verdikleri mücadele de unutulmaz… ‘’Destan yazdılar’’ dense yeridir.

Hekimlerin ülke ve insanları için fedakarlıkları yalnızca Kurtuluş Savaşı ile sınırlı değil…

Özverili çalışma örnekleri saymakla bitirilemeyecek kadar çok.

Çok gerilere gitmeye gerek yok…

Korona virüs salgının kasıp kavurduğu günleri bir anımsayalım…

‘’Can kurtarabilmek’’ için neler yaptılar neler…

Ne izin kullanabildiler ne emekliye ayrılabildiler ne de istifa edip görevden ayrılabildiler.

Hastaneler, sağlık birimleri 24 saat meskenleri oldu.

Evlerine gidemediler, eşlerine çocuklarına hasret kaldılar.

‘’Can kurtarmak’’ uğruna canlarını verdiler.

Çok sayıda sağlık çalışanı salgında yaşamını yitirdi.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özverileri konusunda söylenecekler oldukça fazla…

Sözü uzatmaya gerek yok…

Hakları ödenmez onların…

Toplum olarak onlara borcumuz çok fazla… Her şeyden önce minnet borcumuz var.

‘’El üstünde tutulmaları’’ gerekir.

Ama ne gezer…

Şiddete uğruyorlar, canlarına kastediliyor.

Gerekli koruma önlemleri alınmadığı gibi ülkeyi yönetenler tarafından da mağdur ediliyorlar.

Salgın günlerinde çok sözler verildi.

Ne yazık ki, verilen sözlerin hiç birisi tutulmadı.

Büyük sorunları var.

Hekimlerden de sağlık çalışanlarından da feryatlar, isyanlar yükseliyor.

Aile hekimleri büyük haksızlıklarla karşı karşıya…

‘’Vergide adalet’’ istiyorlar.

Haftalardır taleplerini dile getiriyorlar.

Ne yazık ki duyan yok.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Bülent Yıldırım dün bir kez daha seslendi.

‘’Maliye Bakanı vergiyi tabana yayacağız diye demeçler veriyor. Hükümet, büyüme rakamları ile övünürken, büyümeden kar rekorları ilan eden şirketler toplam verginin dörtte birini ödemezken, giderek yoksullaşan ücretli kesim toplanan vergilerin yaklaşık yüzde 80 ödemek zorunda kalıyor. Kar hırsları ile doğayı katleden, çalışanların güvenliğini yeterince sağlamayan, iş cinayetlerine sebep olan, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu kirleten, ormanlara kepçelerle giren doğamızı tahrip edenlere vergi muafiyetleri, afları sağlanırken, Aile Sağlığı Merkezinde çalışanlar daha ikinci aydan itibaren bir üst vergi dilimine sokularak ücret kesintileri uygulanıyor.”

“Öncelikle kamuoyuna şunu hatırlatmak isteriz, biz Aile Sağlığı Merkezi çalışanları maaş değil ücret alıyoruz. Bu 2 yılda bırakın temel maaş artışını, aldığımız temel ücret azalırken teşvik, destek, ilave ödeme gibi şarta bağlı ek ödemeler ile bordromuz şişiriliyor. Sağlık Bakanlığının iş güvencesiz sözleşmeli çalışma rejiminde ısrar etmesi nedeniyle vergi adaletsizliğine daha erken maruz kalıyoruz…’’

Bülent Yıldırım taleplerini yinelerken ‘’sesimizi duyurmak için daha ne yapalım’’ sorusunu da yöneltti.

Eğitim-Sen için haydi ‘’muhalif sendika’’ denilsin…

Hasan Hüseyin Köksal, AK Parti’den Odunpazarı Belediye Başkanı adayı olmak istedi.

Başvurusunu yaptı, çalışmalarda da bulundu.

Sağlık Sen Şube Başkanı olarak o da dün bir açıklama yaptı.

Bakın ne diyor?

“Devleti ve Milleti için gece gündüz demeden Avrupa’daki meslektaşlarına göre 2,5 kat daha fazla çalışan, Avrupa’daki meslektaşlarının beşte bir oranında kazanan önceliği hizmet, insanlık olan tüm hekimlerimizin ve Avrupa’daki meslektaşlarına göre 5 kat fazla çalışıp onda bir oranında kazanan cefakar Sağlık Ordusunun 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.’’

”Sağlıkta dönüşüm kahramanları sağlık çalışanları çocuğundan eşinden uzak kalmış, diğer tüm kurumlar esnek çalışırken sağlık çalışanları izin, rapor, istifa, emeklilik haklarını kullanamayarak en büyük bedeli ödemiştir.

Acilen sağlıkta yetersiz istihdam sorunu giderilmeli, sağlık çalışanlarının yükü hafifletilmelidir. İş yükü kaliteli sağlık hizmetini etkilediği gibi, tükenmişlik sınırında görev yapan çalışanları iyice yıpratmaktadır.’’

Onun söyledikleri de çok farklı değil…

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının zor durumda oldukları tartışma götürmez bir gerçek…

Görmemek olanaksız…

Ülkeyi yönetenler de görüyorlar elbette ki…

Ancak yalnızca görüyorlar.

Gördükleri gerçeği değiştirmek için kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.

Yapacakları belli…

Bugün Tıp Bayramı ya, yine övgüler yağdırırlar.

Hepsi bu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Vedat Alp Arşivi