2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

HALA PARTİYE KARIŞACAK MISINIZ?



CHP öyle bir kongre yaptı ki, resmen tarihe geçti.
Önceki gün yapılan genel kurul bundan sonra hep anılacak.
Taraflarıyla, destekçileriyle, perde arkasıyla, delegeleri ve elbette sonucu ile hep hafızalarda kalacak...
++++++++
İl kongresi süreci partinin yıllanmışlarını delege seçilememeleri ile başladı.
Bu durumu partililerin artık partiyi yeni isimlerin yönetmesini istemelerinden kaynaklandığını söyledik.
Ancak, partide egemen olmayı düşünen isimler, partinin yakasını bırakmadı.
Belediyeciler diye tabir ettiğimi grup bir taraftan delegeler bazında yoğun şekilde çalışma başlatınca, delege seçilemeyen isimler 'Biz bu partinin asıl sahibiyiz' havasına girmek durumunda kaldı.
İş bu hale gelince de parti üyeleri yine kendilerinin önüne konulan listeleri seçmek zorunda kaldı.
++++
Odunpazarı seçimleri bunun ispatıydı.
Kazım Kurt destekli Akın Sallarel'in karşısında parçalanmış diğer taraflar seçimi göz göre göre kaybetti.
Oysa tek bir isim üzerinde yapılacak bir uzlaşı, CHP'yi dizayn etmeye çalışanların çabalarını bozacaktı.
Ki;
Yapılan yanlış il kongresinde düzeltilmek istendi.
İlker Özokçu gibi sadece CHP'lilerin değil, şehrin tüm kesimlerinin sevip saydığı birisi adaylığa ikna edildi.
Özokçu tercihi, belediyecilerin bile beklemediği bir hamle oldu.
Bununla birlikte, Odunpazarı seçimlerinin aksine, Özokçu bayrağı altında toplanmasını bilen bir delege yapısı çıktı ortaya.
Fakat sayılarının yinede Özokçu'nun başkanlığa ulaşmasına yetecek kadar olmadığını herkes biliyordu.
Kongreye gidilirken Özkar'ın yeni il başkanı olacağına herkesi kendisini hazırlamış, kongrenin sadece yapılacak konuşmalarda verilecek mesajlardan ibaret olacağı tahmin ediliyordu.
Zaten kongre salonundaki konuşmalar ortalığı hayli gerdi.
Mevcut milletvekilleri 'atama milletvekilleri' ile olmakla suçlandı.
Yani pek çok CHP'linin gözünde mevcut vekillerin yeri kendisini belli etti.
Mevcut vekillerin partilerin gönüllerinde sadece makamlarına saygı duyulan kişiler olduğu resmen itiraf edildi.
İşte bu itiraflar kongrenin seyrini değiştirdi.
Vekillik adaylarından kongrelere kadar dayatmalara maruz kaldıklarını daha iyi anlayan pek çok CHP'li delege, bir anda İlker Özokçu'dan yana tercih kullanmayı seçti.
'Sinan Özkar kolay kazanır' dediğimiz seçim kafa kafaya geldi.
Dayatmalara artık seyirci kalmak istemediğini gösteren CHP'liler ile belediyeciler grubunun yazdığı delegeler arasında kıyasıya bir mücadele başladı.
Belediyeciler adına mücadelenin başını çekenler, zarflar açıldıkça telaşa düşüyordu.
Çünkü seçim beklenenin aksine gidiyor, oylar başı başına gidiyordu.
Sayıldığında ise ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyordu.
Belediyecilerin adayı Sinan Özkar'ın ancak 1 oyla kazandığı ortaya çıkıyordu.
İşin enteresan yanı, bu oy'un daha sonradan genel kurula gelip oy kullanan Yılmaz Büyükerşen'e ait olduğu daha sonuç açıklanır açıklanmaz salonda konuşulmaya başlanıyordu.
Kısacası;
Parti yönetimini almak için çabalayan kişiler, bir kez daha kendi çabalarıyla değil Büyükerşen'in gayreti ile bir zafer kazanıyordu.
Zafer, tek oy farkla olsa da, Büyükerşen'in son andaki hamlesi ile gelen bir zafer olsa da yine de zaferdir.
Ancak kimsenin değer vermeyeceği ve zaferin nasıl kazanıldığı her daim anlatacağı bir zafer olarak akıllarda kalacaktır.
Yani;
Bu kongreyi gelecek adına kullanmak isteyenler olduysa eğer, onca güçlerine rağmen bu işi bile başaramadılar.
Başardılarsa da yine Büyükerşen'in sayesinde başardılar.
Ortada kendileri adına tek bir başarı yok.
Gelecek adına plan yapacak, masaya elini güçlü vuracak bir başarı yok.
Daha doğrusu, önceki günkü kongre birileri adına hüsran oldu.
Fakat CHP adına da pek çok dersin çıkarılması gerektiği bir genel kurul oldu.
Çünkü vekilini tartışan, yönetimini tartışan, dışarıdan yapılan müdahaleleri tartışan bir CHP çok fazla yol alamaz.
Alsa alsa yine ya Büyükerşen'in, ya da Ahmet Ataç'ın gayretleri ile ancak zafer yaşamaya devam eder...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi