4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

HAYALİ CİHAN DEĞER

1973 mezunları Deniz Astsubayları, Geleneksel Toplantısına katıldık. Beş gün birlikte olduk. Mesleklerinde yaşadıkları, güzellikleri paylaştık. Nice değerin, farkına beraber vardık. Mesleklerinde, yaşadıkları sorunları ve güzel anları da bir kez daha hatırladık.
1973 mezunları Deniz Astsubayları, emekli olduktan sonra, zamanla kimi, Anadolu'ya dağıldı veya dünyaya açıldı. Kimi de, ani ve acı bir sürprizle, ahret yolculuğuna erken çıkarak, meslektaşlarını şaşırttı. Dünya, telaşı-kargaşası derken, birbirlerinden, haber bile alamaz oldular. Ülkemizin çeşitli kentlerinde, yaşasalar 10 yıldır, geleneksel hal alan, toplantıları ile her yıl ülkemizin bir kentinde, birlikte beraber oldular.
İnsan, yaşamında, dostlar edinir. Bu dostlarına da vefa borçları vardır. Onları hatırlamak. İnsan olmanın da en büyük vasfıdır. O nedenle de1973 mezunları Deniz Astsubayları, her yıl bir araya geliyorlar. Ahrete giden meslektaşlarını, rahmetle anarken, yaşayanlarla da birlikte oluyorlar. Sende bir defa da olsa, o kısacık ömür ve mesleklerinde yaşadıkları, pek çok olay ve gelişmeyi de bir kez daha hatırlıyorlar.
Şu bir gerçek ki kişi/kişilerin, hayat mücadelesindeki başarı dereceleri, yaptıkları icraat ve bilgi derecesine bağlıdır. Toplumların ve kurum/kuruluşların düzeni, verim ve performansları, kişi/kişilerin, bu özelliklerinin düzeyine bağlı olarak, değişik boyutlardadır. Bilgili, becerili, erdemli kişilerin, çok bulunduğu toplumlar, daha ileri yaşam içerisindedir. Böyle üstün özelliklere sahip, kişi/kişilerin, yetişmesi hiçte kolay değildir.
Bir toplumun ve kurum/kuruluşların, özellikle de TSK' nın, bünyesini, icraat yapma sorumluğunu, omuzlarında taşıyan kişi/kişilerin, görevi güç ve kutsaldır. Bu güçlüğün aşılabilmesi için de kişi/ kişilerin, her yönüyle kendini mesleğine verip, görevini en iyi biçimde yerine getirmesi gerekir. O nedenle de İnsanımızın, her şeyden önce, iyi yetiştirilmesi, tecrübe ve deneyim sahibi olması, geleceği için maddi ve manevi her türlü kaygıdan uzak mesleğini ve hayatını sürdürmesi gerekir. Bu, geleceğe ulusça, sağlam bakabilmemizin ve gidebilmemizin de tek şartıdır.
Hülasa kişi/kişilerin başarısı, toplum içindeki değeri ve yeri ile orantılıdır. Bu durum insanlarımız, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları için daha da önem taşır. Çünkü icraatlarındaki her tavır ve davranış dikkate alınır. İnsanlar ülkesinin geleceğine, daha bir umutla baktığı gibi, ülkesinde de huzur ve güve içinde yaşar.
Ne var ki insan ömrünün doğası gereği, TSK mensupları da belli bir görev sonrası emekli olmaktadır. Ancak onların, değeri, hep varlıklarında saklı olup, dostlarının da gönüllerin de yer ederler. 1973 mezunları Deniz Astsubayları, Geleneksel Toplantılarında, dün olduğu gibi, Antalya'daki toplantılarında icraatlarını, anılarını, yaşadılar ve yaşattılar.
Çalıştıkları yıllarda, sorumluluk, çalışkanlık, fedakârlık, örnekleri bırakan, 1973 mezunları Deniz Astsubayları, vatanımızın ve Cumhuriyetimizin, o coşkun ve heyecanlı, bekçileri olduklarını, bütün vatan sathında, "Atatürkçü Düşünce" nin, ışığı ve meşalesi ile bizlere her zaman güven verdiklerini gösterdiler. Bütün zorluklara rağmen, çalışma azimlerinden bir şey kaybetmemişler. Görevlerinde ve emekli olduktan sonrada mütevekkil insanlara yaraşan o dost canlısı yüzlerinde, kutsal bir görevi yapmanın huzuru vardı.
Bir serencam-ı ömürlerinde, daha neler vardı kim bilir. Anılarını sadece gönül dostlarına anlatıyorlardı. İçlerinde, müthiş bir özgüven vardı. Fakat bunu hiç belli etmediler. Biliyorlardı ki mütevazılık, onların ilkesiydi. Oysa onlar, çok şey başarmışlardı.
Emekli olan 1973 mezunları Deniz Astsubayları, ciddi ekonomik sıkıntı çekiyorlar ama bunu Antalya' da yaptığımız sohbetlerde, hiç belli etmediler. Toplantıya katılan 1973 mezunları Deniz Astsubaylarının, her birini, vefalı dost olarak gördük. Çünkü vefalı dost olabilmek ve kalabilmek, herkesin harcı değildir. Vefa, sevginin dostluğun, kardeşliğin, bağrında yeşeren, sevgi, bağlılık, dostluk ve güzel ahlaklı olmanın adıdır.
1973 mezunları Deniz Astsubayları ile sohbet yaparken, Büyük Önder Atatürk' ün, " "Dünyanın hiçbir ordusunda, yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam, bir askere rast gelmemiştir. Her zaferin, mayası sendedir. Her zaferin, en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeği, nefsime en aziz bir borç bilirim" sözünü de hatırladık. Aslında insan ömrü, çok kısadır. Hatta görevleri icabı sevdiklerinden aylarca ayrı da kalabilirler ama insan isterse, o kısacık ömürde, çok şeyler yapar ve pek çok olaya ve gelişmeye de tanıklık eder. Zaman içinde de bunları, bir vesile hatırlar. Ancak hep olumlu düşünerek, büyük de haz alır. 1973 mezunu Deniz Astsubayları, Antalya'daki 5 günlük beraberlikte, bu hazzı yaşadılar, bizlere de yaşattılar.
Kutluyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi