
AKTÜEL
Hayallerinin peşinden gidenler başarıya ulaşır
Walt Disney
Walter Elias Disney, 1901 yılında Şikago'da kendi halinde çiftçilik yapan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Onu diğer çocuklardan farklı kılan şey, hayal dünyasının oldukça geniş olmasıydı.
Çevresindeki hayvanları inceliyor, onların insanlara benzeyen özelliklerini düşünüyor ve öyle ki, hayalinde bir devekuşuna bale yaptıracak kadar bunları kafasında canlandırıyordu.
Disney, hayvanat bahçesinde uzun süre araştırmalar yaptı. Hatta hayvanların konuşmalarını anlayacak kadar onlarla birlikte olduğu söylenir.
Çizimlerini gösterdiği Kansas City Star'ın yayın müdürü, yeteneğinin olmadığını söyleyerek umutlarını yıktı.
Artık çok az bir araya kilise için resimler çiziyor ve stüdyo olarak da babasının garajını kullanıyordu.
Bir gün yine garajda resimler çizdiği esnada ortaya çıkan bir farenin hareketlerini izlemeye başladı. O güne kadar ki gözlemlerini ve hayal dünyasının zenginliğini de kullanarak bu fareyle ilgili çizimler yapmaya başladı. İşte dünyaca ünlü çizgi film kahramanı Mickey Mouse'un doğuşu böyle oldu. Ardından neşeli tavşan Oswald, derken tüm Disney karakterleri.
Walt Disney, hayal gücü, gözlem ve yeteneğin birleştirilmesiyle ortaya ne muazzam şeyler çıkabileceğini bize göstermiş oluyordu aslında.
Mermerin içindeki heykel
Rönesans dönemi sanatçılarından İtalyan Michelangelo'nun (1475-1564) yaptığı heykelleri hayranlıkla izleyenler, ona bu kadar canlı heykelleri nasıl yapabildiğini sormuşlar.
Resimleri, şiirleri, mimari yapıtları ve heykelleriyle Avrupa sanatını yönlendiren ender sanatçılardan biri olan Michelangelo, bu soruyu şöyle açıklamış: "Ö-nümde duran kocaman mermer kütleye baktığımda taşı değil, içindeki heykeli görürüm. Bütün yaptığım iş, heykeli hapsetmiş olan parçaları keskimle yontmaktan ibarettir."
Pablo Picasso ve "4" rakamı
1881 - 1973 yılları arasında yaşayan Pablo Picasso'nun, öğrencilik yıllarında matematik öğretmeniyle aralarında ilginç bir sorun yaşanıyormuş.
Picasso, matematik dersinde ne zaman "4" sayısı ile karşılaşsa, "4" ü öne doğru fırlamış bir burun olarak gördüğünden hemen geri kalan uzuvları da çizmeye başlıyormuş. Böylece matematik dersinde çözmesi gereken problemleri yarıda bırakıp "4" ile uğraşıyormuş.
Öğretmeni onun bu davranışına ne yaptıysa engel olamamış. Her seferinde Picasso, bunu yapmak için dayanılmaz bir istek duyduğundan ve gözünün o anda başka hiçbir şey görmediğinden bahsediyormuş.
Hayal gücü oldukça geniş olan bu öğrenci, ileriki yıllarda yaptığı büyük eserler sayesinde sanat tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur.
İstekler ve belirtileri...
1899-1961 yılları arasında yaşamış roman yazarı ve gazeteci Peyami Safa, bir toplantıda, insanların isteğinin, hayallerinin hayatlarında ne denli önemli olduğunu şöyle vurgular:
"Kişinin isteği şahsiyetini ortaya koyar."
"Nasıl?" diye sorduklarında se şu karşılığı verir:
"Ne istediğinizi söyleyin, ne olduğunuzu haber vereyim:
Bir darı tanesi mi istiyorsunuz? Siz bir serçesiniz.
Bir kuzu mu istiyorsunuz? Siz bir kurtsunuz.
Bir zafer mi istiyorsunuz? Siz bir kahramansınız."