
Vedat Alp
"Her şeyden yorulmuş" bir başkanın yapması gereken takımın başından ayrılıp dinlenmeye çekilmektir
Eskişehirspor’un hali ortada…
Ligde sonuncu sırada…
Düşme tehlikesi ile karşı karşıya…
‘’Kurtulamaz’’ değil… Elbette ki kurtulma şansı var.
Ancak takımın haline bakınca ‘’kurtulur’’ demek çok zor.
Uzun sözün kısası Eskişehirspor’un hali için ‘’içler acısı’’ demek yanlış olmaz…
Bu hale çare bulması gerekenler de belli…
Elbette ki, takımın başında bulunanlar…
Başkanları da Mehmet Şimşek…
‘’Derde çare arayışları’’ elbette ki var.
Ancak onlarla değil sosyal medya paylaşımları ile dikkatleri üzerinde topluyor.
Yaptığı paylaşımların bazıları neyse de bazıları son derece sıkıntılı…
Hele bazıları var ki ‘’Eskişehirspor başkanına yakışıyor’’ demek olanaksız…
Gerginlik yaratıyorlar, takıma yarar sağlamadıkları gibi zarar veriyorlar.
Eskişehirspor son maçında Mersin’e yenildi.
Mehmet Şimşek, değerlendirmelerini basın açıklaması ile kamuoyuna sunacağı yerde yine sosyal medya paylaşımında bulunmayı tercih etti…
Maçın ardından yaptığı bir paylaşım var.
‘’Sitem yüklü’’ demek yanlış olmaz…
‘’90 dakika küfür yediğimiz maçın analizi; Yorulduk.
Sahipsizlikten, kulübe para aramaktan, söz verip sözünü tutmayanlardan, sürekli kendi aralarında Eskişehirspor’u kurtarıp iş ciddiye binince yok olanlardan, ciddiyetsiz futbol oynayanlardan, FK hayali kuranlardan, eleştirmekten başka bir iş yapmayanlardan, bir deplasmanın 100 Bin TL olduğu şartlarda uçuk hayaller kuranlardan, genel kurullarda piyasada olmayıp masalarda takım kurtaranlardan, basit goller yemekten, üzülmekten ve hatta kendimden bile yoruldum.’’
Mehmet Şimşek ‘’yoruldum’’ diyor.
Ancak yorgunluğunu dile getirirken suçlamadık kimse bırakmıyor.
Suçladıkları arasında futbolcular bile var.
‘’Haklı’’ demek olanaksız…
Tamam… Başkanlık görevini nasıl üstlendiği unutulmuş değil…
‘’Takımı ortada bırakmamak’’ için zor görevi üstlendi.
‘’Direneceğiz ve Eskişehirspor’a ayağa kaldıracağız’’ dedi.
Takdir de gördü.
Yaptığı yanlışlar görmezden gelindi.
Takım küme düştüğü halde kimse tek laf bile etmedi.
Eskişehirspor tarihinde görev yapan hiçbir başkana bu kadar hoşgörülü davranılmadı.
İki yılın sonunda gelinen nokta ortada…
Takım yine düşme tehlikesi ile karşı karşıya…
İki yıl önce var olan sorunların hemen hepsi olduğu gibi duruyor.
Ne borçlar azaldı ne de transfer yasağı kaldırılabildi.
Mehmet Şimşek ve arkadaşları ne kadar çaba harcamış olsalar tablo dün nasılsa bugün de aynı.
Aslında daha da kötü…
Takım düşerse gideceği yer amatör küme…
Takım bu halde iken Başkan konumundaki Mehmet Şimşek’in futbolculara varıncaya kadar herkesi suçlaması, ‘’aba altından sopa göstermeye’’ çalışması doğru değil.
Son derece yanlış bir yaklaşım…
‘’Yoruldum’’ demesi son derece doğal…
Yorulmaması olanaksız…
Takımın içinde bulunduğu durum ve çaresizlik insanı yorar da üzer de…
Onun için ‘’yoruldum’’ demesi için söylenecek söz yok.
Ancak suçlamaları için aynı şey söylenemez…
‘’Yorgunluk’’ oluştuysa yapılması gereken bellidir.
Dinlenmeye çekilmek…
‘’Yorgun’’ halde görevde kalmak kendisi için iyi olmaz…
Daha da önemlisi ‘’her şeyden yorulmuş’’ bir halde bulunan bir başkan ile Eskişehirspor’un derdine dermen bulunmaz… Tam aksine Eskişehirspor’un yaraları daha da derinleşir.
Mehmet Şimşek’in Eskişehirspor sevgisinden kuşku duyulamaz…
Elbette ki seviyor.
Eskişehirspor sevgisini dün getirdiği sorumluluk ‘’takımı sahiplenmek’’ ise bugün getirdiği sorumluluk da ‘’takımın başından ayrılıp yeni arayışları yolunu açmak’’ olsa gerek…