4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

HUKUK ADAMI OLMAK...

Her meslekte, cesaretli insanlar vardır. Bu insanlarımızı, ne kadar takdir etsek azdır. Çünkü onlar, toplumu ve mesleklerinin, yüz akıdır. Toplum onların sayesinde, ayaktadır. Bu insanlar, "HUKUK ADAMI" ise durum daha da farklıdır. Onlar var oldukça, sayıları da arttıkça, toplumun kişilere, kişilerin de topluma güveni artar. Ortama da huzur hakim olur. TBB Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin FEVZİOĞLU, bu insanlarımızdan biridir.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. FEVZİOĞLU, Eskişehir' de yaptığı açıklamaları ile dikkat çekti. Özellikle de İnsanımızın söylemlerinde, dikkatli olması gerektiğini belirttikten sonra, "Hiçbir şekilde şiddeti özendirmememiz lazım. Toplumumuzu yüzdelere bölmeyi, mezhebine, dini inancına, etnik kökenine, diline, cinsiyetine göre, farklı muameleye tabi tutmayı, sadece bir kısmını sahiplenip bütününü kucaklamayı reddetmeyi, biz kabul etmiyoruz. Bu çerçevede biz savunma görevimizi yaparken toplumumuzun yüzde yüzünü kucaklamayı görev bildik. " sözleri ile aklıselim insanlarımızın, takdirini kazandı.
Sayın Prof. Dr. FEVZİOĞLU, 2013-2014 adli yılı açılışında, Ankara'da düzenlenen törende de, Milli irade tabiri, daha ziyade, seçimle iş başına gelmiş, ancak çoğulculuk yerine çoğunlukçuluğu benimsemiş ve giderek otoriter eğilimler sergilemeye başlamış siyasi iktidarların, tercihi olduğunu belirtmişti.
Yine adli yılı, açılışındaki konuşmasında, "İster ülkemizde, ister dünyanın başka bir yerinde olsun; barışçıl gösteri hakkını kullananlara şiddet uygulanması, göstericilerin gerçek mermilerle, hedef gözetilerek sıkılan gaz bombalarıyla, plastik mermilerle veya kimyasal madde karıştırılmış tazyikli sularla öldürülmesi. Ya da yaralanması, ağır bir suçtur. Bu suçları işleyenlerin teşvik edilmeleri veya ödüllendirilmeleri değil, cezalandırılmaları gerekir. Hiçbir siyasi veya ekonomik menfaat, en üstün değer olan insan yaşamından daha değerli değildir." sözleri ile de dikkat çekmişti.
Cesaretli insanlar, diğerler insanların da korkusuz olmasını ister. O nedenle de insanlar, korkmadan, korkusuzca yaşanmalıdır. Çünkü " Korkularımızdan arınmazsak huzur ve güven bizimle olmaz. Ayrıca da Sayın Prof. Dr. FEVZİOĞLU' nun söylediği gibi, koltuklarımızı, makamlarımızı, mevkilerimizi, evlatlarımızı, yatırımlarımızı, varımızı, yoğumuzu, iş yerlerimizin, dayadığı zemin vatandır. O vatan, eğer çatlarsa, hiçbirimizin yaşama şansı, varlığını devam ettirme, imkânı kalmaz,
Ayrıca HUKUK ADAMI" olmak, kolay değildir. Çünkü adaletin gerçeklik kazanması, hukukun yöneldiği yegâne amaçtır. Hukuk adamı olmayı başarmak, hukuk düzeni içinde, adalet idealini toplumsal yaşama aktarmanın, ön koşullarından biridir; hukuk, adalet idealine yönelmiş bir kurumsal yapıdan ve düşünce örgüsün-den başka bir şey değildir.
Şu bir gerçek ki son yılarda, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, Prof. Dr. Metin FEVZİOĞLU, İstanbul Baro Başkanı Sayın Ümit Doç Dr. KOCASAKAL, Eskişehir Baro Başkanı Sayın Rıza ÖZTEKİN, Türk adaletinin ve Avukatlık mesleğini üç silahşorudur.
Her üç baro başkanı da icraatları ile ülkemizde, "HUKUK", "ADALET" ve "AVUKATLIK MESLEĞİ" ni her zeminde cesaretle savunuyorlar. Çünkü adalet, insanlığın, en üstün değerlerden biridir. Adalet, toplumsal düzen, barış ve güvenliğin temel koşuludur. Toplumda yaşam, an-cak adalet sayesinde, varlık ve süreklilik kazanabilir.
Eskişehir, Baro Başkanı Sayın Rıza ÖZTEKİN' in, "Biz doğruları hiç çekinmeden, her platformda söyleyeceğiz. Konuşmalarımız, susmamızı isteyen, temenni eden, hatta belki de susturulmamız gerektiğini düşünen hukuksuzluk taraftarlarınca 'Barolar meslek kuruluşlarıdır, sadece meslek sorunları ile uğraşsın' diyenlerce beğenilmeyecek olabilir. Ya da bazı barolar konuşmayabilir. Eskişehir Barosu, hukuksuzluklar karşısında asla susmayacaktır." sözleri ile avukatlık mesleğine, en önemlisi de hukuka, adalet ve ülke sorunlarına, her şart ve zeninde sahip çıkılması umut vericidir.
İstanbul Baro Başkanı Sayın Doç. Dr. KOCASAKAL ise, devam eden davalar, özelikle de avukatlık mesleği ile cesaret verici konuşmalar yapıyor, Nitekim bir konuşmasında "Bu mesleği, meslektaşlarımızı mesleğimizin onurunu korumak için, bir bedel ödememiz gerekiyorsa, bu bedeli ödemeye hazırız demiştik, hazır olduğumuzu, dünya aleme göstereceğiz" sözlerinin gereğini, her platformda yerine getiriyor..
Her üç Baro başkanı, hukukun ve adaletin, insan bilincinin ürettiği, en üstün değerlerden biri olduğunda hemfikirdir. Onlara göre, ADALET, toplumsal düzen, barış ve güvenliğin, temel koşuludur.
Türk toplumu, üç baro başkanının, ülke, hukuk ve meslekleri için, verdikleri mücadele ve cesaretini takdirle karşılıyor. Çünkü adaletsiz bir toplumsal yaşam, her türlü değer ve anlamını kay-beder. KANT' ın ifade ettiği gibi, "adalet gerçekleşmiyor ise, insanın, yeryü-zünde yaşamasının, bir anlamı yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi