İBAD ETMEK Mİ, İBADET ETMEK Mİ? - 2

İbadet değil, ibad et açıklamalarına devam ediyorum.
Mabet ifadesi, Hz. Muhammed'in vefatından bir süre sonra sadece namaz kılınan yerler için kullanılır olmuştur. Halbuki mabet denilen yapılar hem salât diye tanımlanan sosyal yardımlaşma toplantılarının, Kur'an ayetlerini ezberlemenin ve din denilen muhkem hükümler ile o zamanın toplumuna yönelik müteşabih mesajların, bazen de toplu namaz kılmanın uygulanma yerleri olmuştur. Bütün bu uygulamalar tek kelime olan ibad etmek olduğu için, bu yerlere mabet, yani ibad etme yerleri adı verilmiştir. Dolayısıyla bu yerler, kutsal değil, sadece ibad etmek için birer araç yerler olmaktadırlar ve Bakara-115 nci ayette ibad etmek için de şart yerler olmadıklarına değinilmiştir (Bakara-115. Şüpheniz olmasın ki, bu toplantı yerlerine gitmeyi engelleme veya tahrip edip dağıtmak ibad etmeyi etkilemez. Çünkü doğu da, batı da Allah'ındır. Dolayısıyla ibad etmek için sabit bir mekân şart değildir. Her nereye dönerseniz O'nun varlığı oradadır ve O her şeyi ku¬şatan genişlikte ve her şeyi bilendir). Buna karşılık yine de insanların bir arada toplandıkları bu yerlere gidişlerini engellemek, zulüm olarak tanımlanmıştır (Bakara-114. İçlerinde Allah'ın ismi zikrediliyor /onun ayetleri öğretiliyor ve din yayılıyor diye, ibad etme yerlerine /mescitlere insanların gitmelerini engellemeye ve oraları haksız yere ve zalimce yıkmaya uğraşan kimseden daha zalim kim olabilir? Çünkü böylelerinin bu davranışı, insanların ibad etme yerlerindeki toplantılara korkarak gitmelerine neden olacaktır. Bu zalimler için Dünyada huzur olmayacak, Ahrette de büyük bir azap olacaktır).
İbad etmenin özellikle şekilsel olan Namaz, Oruç, Hac ve Zekât başta olmak üzere, ayrıca salât denilen sosyal yardımlaşma faaliyetlerinin ve herhangi bir muhkem hükmü de gösterişe kaçmadan yerine getirilmesinin yanlışlığına değinilmiştir. Bunlardan 7 ayetli olan Maun suresi, önemi nedeniyle sadece salât faaliyetinin gösteriş ve başkalarını aldatmaya alet edilmesinin yanlışlığını vurgulamıştır (Maun-1. Ya Muhammed! Dini /vahyi ve gerçek olan muhkem buyrukları yalanlayanı /ret edeni /dine sözde uyuyormuş gibi yapıp aldatanı /riyakârı gördün mü? 2. O kişiye ki, dine inanmış göründüğü halde sahipsiz kalmışa /yetime kötü davranmakta olanı, 3. Ve ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermek üzere gayret etmeyeni. 4. Yazıklar olsun böyle musallilere /salâtı /sosyal dayanışma çalışmalarını (bazen Kur'an eğitimini ve /veya Namaz kılmayı) riyakârca uygulayanlara. 5. Çünkü onlar salâtlarından /sosyal çalışmaların (bazen Kur'an eğitiminden ve /veya Namaz kılmanın) öneminden habersizdirler /tam bilincinde değildirler. 6. Zaten onlar salâtı gösteriş için /başkaları görsünler diye riyakârca ve menfaat sağlamak amacıyla yapmaktadırlar. 7. Ayrıca onlar, insanların birbirleriyle yardımlaşıp kaynaşmalarına /iyilikte bulunmalarına /hakkı gözetmelerine /Kur'an'a sadakate de engel olmaktadırlar.).
Yine dua etmenin de gösterişe kaçmadan yapılması gerektiğine Nisa-142 nci ayette dikkat çekilmiştir (Nisa-142. Münafıklar /ikiyüzlüler, böyle davranmakla Allah'ı aldattıklarını sanıyorlar. Hâlbuki onlar ancak kendi kendilerini aldatıp dururlar. Böyleleri, salâta isteksizce katılırlar ve katılsalar bile başkaları görsünler diye katılırlar /riyakâr davranırlar ve Allah'ı da pek az ve istemeyerek anarlar /zikrederler /telaffuz ederler). Dua etme ile ilgili uyarı ayrıca, bunun özellikle Güneş'in olmadığı akşam ve gece saatlerinde yapılması için de yapılmıştır (Müzzemmil-1. Ey gece örtünerek yatan /uyuyan (Muhammed)! 2. Gecenin başlangıcında /ilk döneminde kalk uyuma, 3. Yarısından önce bir vakitte kalk, 4. Kendine göre bir zaman ayırarak kalk ve Kur'an'ı anlaya anlaya, düşüne düşüne oku /iyice öğren. Kaf-39. Ya Muhammed! Sen şirk koşanların gerçeklere uymayan söylediklerine sabır göster ve güneşin doğuşundan önce ve gurup vaktinden hemen önce içtenlikle Allah'ı tespih et /O'nu an. 40. Ve gecenin bir kısmında ve secdelerin /namazın ardından da O'nun yüceliğini sadece O'na dua ederek de ifade et). Bu konu ayrıca Furkan-47, 64, Meryem-11, Neml-86, Kasas-73, Isra-78, Yunus-67, Hud-114, Zumer-9, Mümin-61, Tur-49, Zariyat-17, Secde-16, Rum-17-18, 23, Al-i İmran-41, İnsan-25-26, Nur-36, 58 ve Feth-9 ncu ayetlerle de vurgulanmıştır.
İbad etmenin, yani sadece Allah'ın kulu olduğunu ifade etmenin önemli faaliyetlerinde biri olan dua etmenin özellikle huşu içinde, yani konsantre olarak yapılması üzerinde de durulmaktadır. Örneğin Nisa-43 ncü ayette sarhoş veya kafa karışıklığı durumları hem salât, hem de dua ve Namaz uygulaması için uygun bulunmamış ve ancak ne diyeceği bilincinde olma istenmiştir (Nisa-43. Ey İman edenler! Sarhoşsanız veya her hangi bir nedenle bilinciniz bulanmışsa, bilinciniz ne söylediğinizi iyice bilecek duruma gelinceye kadar salâta [Toplu halde Sosyal dayanışma, yardımlaşma toplantı ve toplumsal faaliyetlere (Bazen toplu halde Kur'an eğitimli ve /veya Namazlı)] yaklaşmayın. Cünupseniz /iyice sinirli, gergin ve kafanız çok karışık ve meşgulse, bu durumu üzerinizden atıncaya kadar /bu halinizden çıkıp normal bilinç açıklığında oluncaya kadar bekleyin ve abdest alın. Ayrıca cinsi münasebette bulunmuşsanız, seferde iseniz veya su kullanmanız size zarar verecek özellikli bir hastalığınız varsa veya büyük tuvaletinizi /gaita çıkışı yapmış ve normal bir abdest almak üzere su bulamamışsanız, teyemmüm edip öyle abdest alın. Yani ellerinizle temiz ve kuru bir toprağa dokunup yüzünüzü ve kollarınızı sıvazlayın /mesh edin. Merak etmeyin Allah, affeden ve günahları örtendir.). İşte bu konsantrasyonu olumsuz etkileyecek etmenlerden biri de dua veya herhangi bir ibad etmenin şekilsel kuralını belirli bir sayı tutturmak üzere yapma uğraşısı olacaktır. Bu nedenle de, ibad etmek veya dua etmek amacıyla belirlenmiş bir şekli, mutlaka uygulama zorunluluğu veya bir sayıyı tutturma takıntısı bu huşu halini, yani konsantrasyonu sağlamayı engelleyecektir.
Haftaya aynı konuya inşallah devam etmek ümidi ile.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında da bulabilirsiniz.
NOT-2: 13 TEMMUZ Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETİ'ne inşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi