
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
İÇ SAVAŞ ÇIKACAKMIŞ!
Atatürk'ün en büyük hedefi "Muasır medeniyetler" düzeyiydi.
Bütün çabası, bu emel içindi.
Kurduğu Cumhuriyetin derde düşmemesi için;
Türk insanının, tıpkı bir Avrupalı gibi çağdaş, medeni, ilim ve akıl ölçülerinde yaşaması için ne gerekiyorsa yaptı.
Devletin yapısını da buna göre şekillendirdi.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğunu söyleyerek, ömrü boyunca üzerinde çalıştığı modern Türkiye'yi birlikte kurduğu halka emanet etti.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" sözü ile ülke insanına yürüyeceği yolu da gösterdi.
İyi ki sonradan yetişen nesil Ata'sını hiç bırakmadı.
Gösterdiği hedef için sürekli yürümeye çalıştı.
Zaman zaman koşmak istedi ama önüne hep engeller çıkarıldı.
Din tüccarları, laik düzen düşmanları, haçlı zihniyeti ve yabancı işgalci zihniyetler hep sahneye çıktı.
Daha doğrusu hep çıkarıldı.
Bu kişiler gün geldi Sivas'ta ortaya çıkarıldı.
Gün geldi terör örgütü olup kan akıtıldı.
Zaman geldi bombaları şehir merkezine taşıttılar.
Hep Atatürk'ün gösterdiği hedefe doğru yürüyen bu milletin huzurunu bozdular.
Türkiye'nin diğer medeni ülkeler gibi olmasını hiç istemediler.
Akıldan, ilimden, bilimden, mantıktan ayrılması için din maskesini kullanmaktan bile hiç çekinmediler.
Halkın dini duygularını sömürmek için atmadıkları takla bırakmadılar.
Zaman geldi adına cemaat denilen örgütler kurdular.
Gördük ki artık Atatürk'ün şanlı ordusuna kadar sızmışlar.
Tarihte olmayan bir şekilde gazi meclisi bile bombalayacak, kendi halkının üzerine ateş açacak kadar gözleri dönmüşler.
***
Bugün yaşadıklarımız aslında hiçte yabancı olmadığımız gelişmeler.
Bu ülkenin huzurunu bozmak, bu ülke gençlerinin ayağına pranga takmak isteyenler tarihin pek çok sürecinde hep devreye girdi çünkü...
Postallar aracılığı ile ülke yönetimini ele geçirip, yıllarca geriye attılar bu ülkenin insanlarını.
Ekonomi ayarları ile oynayıp sefalete sürüklediler.
Türkiye'nin ve Türk insanının üretmemesi için ne gerekiyorsa yaptılar.
Bugünkü kalkışma, bu ülke ve ülke insanı üzerindeki pis emellerin sadece maske değiştirmiş hali.
Cemaat yapılanması ile devletin organlarını ele geçirmek adı altında karşımıza çıktılar bugün.
Yoksa Türkiye'ye karşı kalkışılan bütün kötü girişimlerin sebebi aynı!
"Ülke yönetimine el koymak!"
Sonrasında o eski karanlık günler.
Bir kişinin halife ilan edilmesi ve müritlerini etrafında toplaması ile modern Türkiye'yi yıkmak.
Türkiye'yi Suriye, Irak yapmak!
Din tüccarlarının yönetiminde ülke insanını her gün geriletmek, ülkeyi kan gölüne çevirmek...
Ama her zaman olduğu gibi yine yapamadılar.
İlahi güç yine bu ağzı dualı aziz milletin yanında oldu.
***
Neden başarılamadığını söylemek çok basit!
Şu ana kadar anlattıklarımızı bu millet zaten biliyordu çünkü.
Biz sadece tekrarını yaptık.
Tehlikenin farkına varan millet bizzat duruma el koydu.
Başında hangi partinin, hangi ismin olduğuna bakmadan darbeyi bastırdı.
Tankın önüne yattı, kurşunlara göğüs gerdi.
Canını verdi ama vatanını vermedi.
***
Dediğimiz gibi;
Tüm bunları zaten biliyorduk.
Ama bilmediğimiz bir şey vardı.
Gezi olayları sırasında bu derece ayrılan milletin söz konusu vatan olunca her şeyi unutup bir araya gelebileceğini bilmiyorduk.
Çünkü son yıllarda öyle ayrıştırıldık ki, ortak değerlerimizi bile unuttuğumuzu sandık.
Meğerse öyle değilmiş!
Bakın önceki gece Eskişehir'e...
Her siyasi kesimin taraftarı vilayet meydanında!
Ellerinde sadece Türk bayrakları...
Tek amaçları demokrasi için nöbet tutmak.
Sonra diyorlar ki;
"Daha bu iş bitmedi, milleti birbirine düşürecekler.
İç isyan çıkaracaklar"
Bırakın siz bu işleri...
Cumhuriyet kurulurken ve kurulduktan sonra tarihin hiçbir döneminde vatan için ölmekten korkmayan bu millet birbirine düşecek kadar da ayrışmayacaktır.
Her ne kadar sürekli engeller çıkarılmaya çalışılsa da, bu milletin yüce evlatları Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet yolunda yorulmadan, dinlenmeden, laik demokrasiye sahip çıkarak, gerektiğinde can vererek yürümeye devam edecektir...