İÇTEN İMAN ve ÖZELLİKLERİ-1


Kur'an'ın daha ilk ayeti ile Evren'i araştırmamız ve ilim yapmamız istenmiştir ('Alak-1. Oku, her şeyi yoktan var eden Rab'bin adıyla). Rum-56 ncı ayette de önce, yaratılmış olan bütün yaratılanlarda gizlenmiş halde bulunan yaratma bilgileriyle ilgili ilim yapmamıza değinilmiş, daha sonra ve ilim temelli iman etmeye dikkat çekilmiştir (Rum-56. İlim verilenler ve iman sahipleri ise konuşanlara dönüp; "Yemin olsun! Siz Allah'ın her şeyin yazılı olduğu kitabı gereği, son diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu, son diriliş günüdür. Fakat siz hesap vermek üzere olan bu diriliş ve toplanmayı red edip duruyordunuz ve bilmezden geliyordunuz" diyerek onlara gerçeği hatırlatacaklar). Yine uyalım, anlayarak okuyup öğrenelim diye biz beşerlere /insanlara gönderilen Kur'an ile, kendilerine ilim verilenlerin Kur'an'da bildirilenlere çok daha kolay ve bilinçli olarak inanacakları da bildirilmiş ve bize yol da gösterilmiştir (Sebe-6. Kendilerine ilim vermiş olduklarımız, Rabbinden Peygamber'e indirilen Kur'an'ın gerçek /hak olduğunu bilirler, ayrıca onları üstün ve tek hamd /teşekkür edilecek olan Allah'ın bildirdiği muhkem-kesin hükümlerine uymak olan doğru yoluna yönelttiğini de mutlaka fark ederler). Gösterilen bu yol, iniş sırasına göre olan 'Alak suresinin ilk ayeti ile işaret edilmiş, fakat bizler bu işareti 12 nci asırdan itibaren anlamamaya başladık ve bilimde, dolayısıyla da verilen nimetlerden maalesef oldukça uzaklaşmaya başladığımız için de bu perişan aşamaya geldik.
Tabi, ilimdeki bu geri kalmışlığımız, imanımızın da Allah'ın istediği içtenlik ve güçlülükte olmamızı engellemiştir diye düşünüyorum.
Dünya okulunda bulunuşumuzun nedenlerinin başında, iman edenlerimizin içtenliğinin nimet ve sıkıntılar temelli sınavlarla belirlenebilmesi için olduğu Ankebud-2-3 ve Al-i İmran-140-141 nci ayetlerde belirtilmiştir "Ankebud-2. İnsanlar, sadece 'iman ettik' demekle, artık hiçbir sınava tabi tutulmayacaklarını mı sanıyorlar? Bu düşünce kesinlikle yanlış! 3. Biz daha önceki nesillerden "iman ettik" diyen¬leri de, çeşitli sınavlara tabi tuttuk. Aynı şekilde Allah, sizleri de sınavlara tabi tutarak içtenlikle iman etmiş olanlarınızla olmayanlarınızı belirleyecektir. Al-i İmran-140. Şunu da iyice bilin ki Biz, gerçek imanlılar ile ikiyüzlü olanları kesin belirleyebilmek amacıyla, örneğin size üzüntü verici bir olay geldiyse, mutlaka aynı sı¬kıntının bir benzerini size karşı olan bir topluluğa da veririz. Böylesi sıkıntılı günleri, insanlar arasında döndürür dururuz, sizler de birbirinize bakarak ya sabredip şükredenlerden veya imanından vazgeçenlerden olursunuz. Şunu bilesiniz ki Allah, bu son şekilde davrananları zalimlerden sayar ve öylelerini sevmez. 141. İşte Allah böylece, gerçek iman edenler ile tek Allah olduğunu red edip şirk-ortak koşup küfre sapmış olanları belirlemiş olur".
Yine sınavlardan birinin de Allah rızası için olacak çabalarımızda, özellikle mal ve canı ile cihad edip etmemek olduğu da Hucurat-15 nci ayette açıklanmıştır "Hucurat-15. Ya Muhammed! Yine onlara "Müminlerden Allah'a ve resulüne içtenlikle /kalben iman etmiş olanlar, en ufak bir çekince duymadan malları ve canları ile Allah'ın tek ilah olduğu ve buyruklarının gerçekliği yolunda ve sadece Allah rızası için mücadele /cihad ederler ve işte onlar Allah ile yapmış oldukları ahdlerine sadık olanlardır" diyerek iman etmenin ne demek olduğunu açıklamana devam et".
Beşer olan bizlerin Dünya yaşamımız süresince imanlılık durumumuzun ancak Allah tarafından belirlenebileceği İsra-84 ncü ayette üzerinde durulmuş ve bu yetkinin de Peygambere bile verilmediği Mutaffifin-33 ve Muhammed-30 ncu ayetlerde açıkça vurgulanmıştır "İsra-84. Ya Muhammed! Bu şekilde "Herkesin değil de, kişinin kendi karakterine /huyuna ve iman durumuna uygun davranacağını ve sonunda kimin Allah ile yapılan anlaşmaya sadakat ve muhkem-kesin hükümlere uygun ameller gerçekleştirme olan doğru yolda /hidayet üzerinde olduğunu ise, Rabbinin daha iyi bileceğini ve değerlendireceğini söyle. Mutaffifin-33. Hâlbuki hiç kimse iman edenlerin imanlarını değerlendirmek üzere görevli kılınmamıştır". Allah'ın dışında, öğrenci Ruh'ların imanlılık durumunu değerlendirebilme yetkisinin ancak A'raf'ta ve oradaki görevlilere verilmiş olacağı A'raf-46 ncı ayette açıklanmış bulunmaktadır "A'raf-46. Ey insanlar! Cennet ile Cehennemin arasında bir ayırıcı engel bulunmaktadır. Ve mahşer gününde, ikisi¬nin de tam orta yerinde olan A'rafta /hesabın yapıldığı ve tanıyıp ayırma yerinde bazı görevliler /Melekler bekliyor olacaklar. A'raf'taki bu görevliler, Cennet'i hak edenleri ve Cehennem'e gidecekleri yüzlerine bakarak tanıyacaklar".
Fetih-29 ncu ayette, içten iman eden bereketli ve ekicilerini sevindiren bir bitkiye benzetilmiştir "Fetih-29. İman etmiş olanlar, daha önce Tevrat ve İncil'de iman etmişler için örnek verilmiş olduğu gibi, filizini çı¬karmış ve gövdesini kalınlaştırıp üzerine dikilerek ekin¬cilerini sevindiren, buna karşılık küfre sapmış olanları ise üzen birer bitki gibidirler. İşte Allah, sizlerden ve diğer kitap ehlinden gerçekten iman edip salih ameller /muhkem-kesin hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştirenlere, karşılık olmak üzere bağışlanma ve büyük bir ödül sözü vermiştir". Dikkat edilirse burada, sadece Kur'an'ı kabul edenlere değil, ayrıca Tevrat ve İncil'e iman edenlere de aynı şekilde hitap edilmektedir.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında da bulabilirsiniz.
NOT-2: 27 TEMMUZ Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETİ'ne, Kur'an Araştırmacısı Sn. Nejdet Mete ile birlikte inşallah devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gazi Özdemir Arşivi