İki erkek kardeş

Erkek kardeşlerin ikisi de babalarından kalma bir çiftlikte yaşıyorlardı. Kardeşlerden biri evli diğeri bekardı. Ürünlerini eşit olarak paylaşıp, kendi ambarlarına götürüyorlardı.
Küçük kardeş bu eşit dağıtımdan rahatsızdı ve bir gün şöyle söyledi: "Abim dört kişi ben ise yalnızım üstelik her öğün yemeğimi yengem yapıyor. Bu dağıtımda abime haksızlık yapılıyor.
En iyisi ben ondan habersiz her akşam bir teneke ürünü çuvalla gece yarısı kimse görmeden, onun ambarına götüreyim." Bunu söyledikten sonra her gece saat iki civarında söylediklerini gerçekleştiriyor. Bu arada hiçbir şeyden haberi olmayan abi şöyle düşünüyor:
"Ürünleri eşit paylaşıyoruz, fakat bana göre bu adil değil. Kardeşim bekar evlenmek için çok birikime ihtiyacı var ben evliyim üstelik, kayınpederimden destek alıyorum. En iyisi ona hissettirmeden her gece bir teneke ürünümü çuvalla onun ambarına taşıyayım. Bu şekilde onun satacak daha çok ürünü olsun."
Bu sözleri söyleyerek her gece sabaha yakın dört civarında bir teneke ürünü kardeşinin ambarına taşır. Bu şekilde iki kardeş aylarca hiç fark etmeden aynı işlemi yaparlar.
Bir gece küçük kardeş biraz geç kalır, büyük kardeş de erken davranır ve yarı yolda çuvallar sırtlarında karşılaşırlar. Her ikisi de gülerek ve birbirlerini ne kadar sevdiklerini anlayarak, çuvalları bırakıp sarılırlar.
***
Herkes iyi niyetli olsa dünya ne kadar güzel olurdu değil mi? Yukarıdaki hikâyenin değişik şekillerini düşünelim; ama, kimseye o şekilleriyle anlatmayalım. Bu ideal örnek hep elimiz de olsun. Farzedin iki kardeşe komşu olan aynı konumda iki kardeş daha olsun. Bekar olan şöyle düşünsün: "Bu bana haksızlık. Abime para ne lazım? Evli, üstelik kayınpederi de zengin. En iyisi ben her akşam ondan bir çuval aktarayım." Abi de şöyle düşünsün: "Kardeşime çok para lazım. Bu yüzden ben her akşam ona bir çuval ürün götüreyim."
Ve bir akşam kardeşi abisinin ambarından ürün çalarken abisine yakalansın neler hissederler. Yaşamda bunlarda var.
Şimdi bunun tersini de düşünebilirsiniz: Bu sefer küçük kardeş pozitif, küçük kardeş negatif olsun veya dördüncü şık ikisi de dağıtımdan memnun olmayıp bir diğerinden aşırsın.
Ben bu hikâyelerin ışığında abi-kardeş (abla-kardeş), iki arkadaş, karı-koca gibi bütün ilişkileri aşağıdaki gibi formüle ediyorum:
1) Birinci kişi "ÖNCE SEN." İkinci kişi "HAYIR ÖNCE SEN".
2) Birinci kişi "ÖNCE BEN" İkinci kişi "ÖNCE SEN."
3) Birinci kişi "ÖNCE SEN." İkinci kişi "ÖNCE BEN."
4) Birinci kişi "ÖNCE BEN." İkinci kişi "ÖNCE BEN. yukarıdaki öyküyü dört varyantıyla da bilirsek insan ilişkilerinde iyi olanı bulabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi