1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

İki fıkrayla durum tespiti...

AKP Eskişehir birinci sıra Milletvekili adayı Nabi Avcı ile ilgili, önceki günlü köşe yazımızdı.
İlk izlenimlerimiz çerçevesinde Nabi Avcı ile ilgili kanaatimizi dile getirmiştik bu yazımızda.
Ve demiştik ki;
-"Nabi Avcı'dan her şey olur ama siyasetçi asla"
Çünkü...
Nabi Avcı'nın sahip olduğu özellikleriyle, günümüz siyasetçileri gibi asla olamayacağı düşüncesine kapılmıştık.
Dün gazetemizi ziyaret etti Nabi Avcı.
Sohbet sırasında ister istemez bu yazımız da gündeme geliverdi.
Nabi Avcı bizim;
-"Her şey olur ama siyasetçi olamaz" tespitimize direk cevap verme yerine iki ayrı fıkra anlatmayı tercih etti.
Aslına bakarsanız, anlatmış olduğu fıkralar da, bizim kendisiyle ilgili tespitimize cevap niteliği taşıyordu.
Gelelim Nabi Avcı'nın anlattığı fıkralara
YUHA BABA
Zamanın birinde "Yuha Baba" isimli bir şahıs varmış. Bu şahsa "Yuha baba" denilmesinin nedeni, her ölenin arkasından Yuh çekmesiymiş.
Günün birinde Yuha Baba ölmüş.
Cemaat "Bu her cenazenin arkasından Yuh çekerdi. Biz de ona çekelim" diyerek, hep birlikte başlamışlar Yuh çekmeye.
O sırada tabutun kapağını kaldıran Yuha Baba;
-"Eğer ben de öncekiler gibi gidiyorsam bana da Yuh olsun" demiş ve kapatmış kapağı...
Nabi Avcı'nın anlattığı bu fıkradan çıkarttığımız ana fikir; Ne kadar zorlarsanız zorlayın, ben o kıyasladığınız siyasetçiler gibi olamam" dır.
SEN BİR DE BENİ ABDESTLİYKEN GÖR
Gelelim Avcı'nın anlattığı ikinci fıkraya;
Camide namaz kılacak adamın yanına gelir başka bir adam. Şöyle bir göz ucuyla bakar ki, gelen adamın üstü başı perişan, saç baş dağınık.
-"Bu da nereden çıktı şimdi" diye düşünürken, bir yandan da gelen adamın nasıl namaz kılacağını takip etmeye başlar.
O perişan vaziyette ki adam başlar namazını kılmaya. Kusursuz da tamamlar namazı.
Namaz sonrası adam, perişan vaziyette ki yanında namaz kılana dönüp;
-"Seni izledim. Çok güzel namaz kıldın. Ne yalan söyleyeyim, ilk geldiğinde senin böyle kusursuz bir namaz kılacağını düşünmemiştim" deyince...
Perişan vaziyette ki adam bizimkine dönüp;
-"Sen bir de beni abdestli namaz kılarken gör" der.
Bu fıkradan çıkacak ana fikir ise;
-"Bana siyasetçi olamayacağım söyleniyor ama, siz beni bir de seçimden sonra görün" dür.
Başka bir değişle...
-"Beni o kadar da yabana atmayın" dır...
Kısacası...
Nabi Avcı'nın anlattığı her iki fıkradan bizim çıkartabildiğimiz sonuçlar bunlar.
Unutulmamalı ki...
Önemli olan bizlerin değil, Eskişehir seçmeninin kendisi ve adaylığıyla ilgili nasıl sonuçlar çıkartacağıdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi