
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
İktidar partisinin yaptırdığı anketler ve sonuçları...
Sonuçlarının ne olduğunu bilmiyoruz ama, iktidar partisinin her ay Eskişehir'de bir anket çalışması yaptığını çok iyi biliyoruz.
Bu anket çalışmasıyla hem mevcut Belediye Başkanına olan destek, hem de partinin Eskişehir'de göstereceği adayın niteliği hakkında bilgi sahibi oluyor iktidar partisi.
Şimdi diyeceksiniz ki;
-"Bu anket çalışması 10 yıldır yapılıyor ve buna rağmen iktidar partisi Eskişehir'de Büyükşehir belediyesini niçin kazanamıyor?"
Bu sorunun cevabı belli.
Çünkü...
İktidar partisi kendi yaptırdığı anketin sonucunu iyi okuyamıyor.
İyi okuyamadığı için de yerinde müdahalede bulunamıyor.
Bunun sonucu olarak da Eskişehir'de hep Büyükerşen kazanıyor.
Kısacası...
İktidar partisi her mahalli seçim öncesi yanlış strateji izliyor.
Büyükerşen'i, şehrin mevcut sorunları üzerinden vurmaya çalışıyor.
İsterseniz daha basite indirelim konuyu.
Bir Cumartesi günü, şehrin en önemli caddesi olan Atatürk Caddesi'nde trafik Odunpazarı'ndan İstasyon'a kadar tıkalı oluyorsa, o Belediye Başkanı bir daha ki seçimde oy falan alamaz.
Ama Eskişehir'de Büyükerşen alıyor.
Hem de her seçim arttırarak alıyor oyları.
Çünkü...
O Cumartesi trafiğinde takılı kalanlar bile, her ne kadar durumdan yakınsalar da bunun sorumlusu olarak Büyükerşen'i görmüyor.
Çünkü...
Şehrin özgürlük anlamında ki kazanımlarının kaybedilme korkusu, trafiğin çekilmezliği karşısında ağır basıyor.
Eskişehir'de birçok insan, şehrin başta özgürlük olmak üzere bir çok kazanımının Büyükerşen ile birlikte devam edeceğine kilitlenmiş vaziyette.
O yüzden...
Başta trafik olmak üzere şehrin birçok sıkıntısını Büyükerşen'e endeksleme ve bu yolla mücadele yöntemi belirleme, iktidar partisine hiçbir katkı sağlamadığı gibi, tam tersine bir etki yaratıyor.
Netice olarak...
İktidar partisi yukarıda söylediğimiz gibi her ay anket yaptırıyor yaptırmasına ama...
Yaptırılan anketin ya sonuçları yanlış, ya da sonuç iyi okunmuyor...
.........
Uçak seferleri olmayan bir Başkent...
İki ay sonra Türk Dünyası Kültür Başkenti oluyoruz...
Öyle lafta falan a değil, resmen kanunla oluyoruz Türk Dünyasının Başkenti.
-"Başkent" deyince aklınıza ne geliyorsa, Eskişehir'de de akla gelen o her şeyin eksiksiz olması gerekli değil mi?
Mantık bunu kabul eder.
Öyle ya koskoca Başkent olacaksınız.
Hem de devasa Türk Dünyasının başkenti.
Evet...
İki ay sonra Türk Dünyası Başkenti olacağız.
Böylece...
Uluslar arası Havaalanına sahip olup da, uçuş seferleri olmayan bir başkent unvanı da almış olacağız.
Çünkü Eskişehir'de yurt içi uçuşları yok.
Yurt dışında da bir tek Brüksel'e uçuş var.
Peki bu Türk dünyası Başkentine nasıl gelecek bu insanlar?
Hadi Türki devletlerden gelecekleri Brüksel aktarmalı getirdiniz.
Ya ülkenin çeşitli illerinden Eskişehir'e gelecek olanlar ne yapacak?
İşte bunu sorduk Vali Koçdemir'e...
-"Anlaşıldı. Eskişehir'e ticari anlamda uçak seferleri kesin kes başlatılmayacak. Hiç olmazsa Türk dünyası Kültür Başkenti projesi çerçevesinde bir yıl süre ile Eskişehir'e bir kıyak yapılsa da uçak seferleri konulsa?" dedik.
Amacımız, bir yıllığına da olsa bazı uçak firmalarının projeye sponsor olma karşılığında, zararı da göz önüne alarak uçak seferleri başlatabilecekleri ve bunun benzeri barter anlaşmaları yapılabileceğine yönelikti.
-"Olabilir. Düşünülebilir" dedi vali Koçdemir.
Düşünülecektir de muhakkak.
Umarız 2013 de Eskişehir, uçak seferlerinin de olduğu bir Başkent olur.
Kim bilir?
Belki bu bir yılda Eskişehirli Uçak seferlerine de iyice alışır...
......
Logo teferruattır
Logo kötü diye bir yıl sürecek proje ölü mü doğmuş oluyor?
Türk dünyası Kültür Başkenti logosu belirlendi ya...
Yorumlar adeta yağmur gibi.
Beğenmeyen çoğunlukta...
-"Bu ne biçim logo" diyenlerin haddi hesabı yok.
Eskişehir'i yansıtmadığından tutun da "Hiç olmazsa kırmızı-Siyah olsaydı diyenler bile var.
Logo tanıtımı yapılmasının hemen arkasından sordu bazı arkadaşlar "Nasıl buldun" diye...
-"Logo benim için teferruat" dedim önce.
Ardından da...
Bugüne kadar yapılan benzeri etkinliklerde herkesi memnun edebilecek bir logo bulunamadığını örnek verdim.
Çünkü işin içine renkler ve zevkler giriyor.
Gerçekten logo benim için teferruattan ibaret.
Belki çoğu kişi, özellikle Marka alanında uzman olan kişiler bana tepki gösterecektir ama...
Bana göre logo, olması gereken bir zorunluluğun bir şekilde yerine getirilmesinden ibaret.
O yüzden de...
Kavuk olmuş-kabak olmuş çok da önemli değil.
Önemli olan projenin bütünü...
Ne yani? Şimdi logo kötü diye, bir yıl sürecek trilyonluk proje ölü mü doğdu?
Ya da...
Çok güzel bir logo olsaydı, bir yıl sürecek proje mükemmel bir proje mi olacaktı?
Alakası yok...
Varsın logo beğenilmesin ama, 2013 Türk dünyası Kültür Başkenti projesi amacına ulaşıp, Eskişehir'e tahmin bile edilemeyecek kazanımlar sağlasın.
Netice olarak...
Logo'dan yola çıkarak, peşin hükümle projeyi kimse yargılamamalı.
Zira...
Yukarıda da söylediğimiz gibi logo teferruat, gerçek ise bir yıl sürecek olan projedir...
........
Biraz da gülmek lazım
Genç iş adamı uçağa binmek üzere havaalanına gelir ve bilet kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder.
Görevli;
- Biletinizi alabilir miyim?
Adam biletini verir ve ekler;
- Biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e gitmesini isti...yorum...
Görevli kız şaşkınlıkla;
- Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün değil.
Bunun üzerine genç adam;
- Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yapmıştınız da!..