Cumhuriyet Halk Partisinin Eskişehir'deki aktörlerine bir bakalım mı?
Hadi bakalım...
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ BÜYÜKERŞEN;
İl Başkanını pek haz ettiği söylenemez. Milletvekili Süheyl Batum ile Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer'i de...
İlçe başkanları ile zaten arası yok.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile şöyle böyle...
İyi anlaşabildiği tek isim var, o da Milletvekili Kazım Kurt...
İL BAŞKANI ERMAN GÖLET;
Büyükşehir belediye Başkanı ile arası kötü.
Milletvekilleri Kazım Kurt ve Süheyl Batum ile daha kötü...
Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer'i hiç haz etmiyor.
Uyum içinde olduğu ve anlaştığı bir tek Odunpazarı ilçe Başkanı var. Tepebaşı ilçe Başkanıyla ise şöyle böyle.
MİLLETVEKİLİ SÜHEYL BATUM;
Büyükşehir Belediye Başkanıyla da anlaşamıyor, Tepebaşı Belediye başkanıyla da...
Milletvekili Kazım Kurt ile merhaba merhaba.
İl ve ilçe başkanlarıyla hiç mi hiç arası yok.
Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer ile öylesine.
MİLLETVEKİLİ KAZIM KURT;
En iyi anlaştığı kişi; Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile öylesine.
Süheyl Batum ve Gaye Usluer ile de aynı şekilde.
Ne il Başkanı ile anlaşabiliyor doğru dürüst ne de ilçe Başkanlarıyla.
TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANI AHMET ATAÇ;
Büyükşehir Belediye Başkanı ile arasında bir problem yok ama, aralarında ki ilişki öyle çok da kuzu sarması değil.
Milletvekilleri Süheyl Batum ve Kazım Kurt ile arası pek yok.
Parti Meclis üyesi Gaye Usluer ile hiç yok.
İl Başkanı ile öyle ahım şahım anlaştığı söylenemez.
İlçe başkanlarıyla, özellikle de Tepebaşı ilçe başkanı ile güzel ve daha düzeyli bir ilişkisi var.
PARTİ MECLİS ÜYESİ GAYE USLUER;
Büyükşehir belediye Başkanı ile mesafeli değil ama, çok da iyi anlaştığı söylenemez.
Milletvekilleri ile arasının olmadı biliniyor.
İl ve İlçe Başkanları ile son derece kötü bir ilişki içinde.
Keza...
Tepebaşı belediye başkanıyla arasının olmadığı açıkça biliniyor.
Tüm bunlardan sonra şu açıkça görünüyor ki, Eskişehir'de CHP nin tepesinde bulunan isimler uyum içinde değil.
Bu uyumsuzluk çoğu zaman bu isimlerin birbirlerine güç gösterisinde bulunmasına da neden oluyor.
Aynı parti içinde ki benzeri görevleri yapan isimlerin birbirlerine olan bu mesafesi, ister istemez dışarıya da yansıyor.
Ve bu yansıma, genelde CHP nin aleyhine olan bir durum yaratıyor.
Aslında bu durum karşısında söylenecek tek bir söz var.
O sözü de dostum Serdar Demirhan kendisi adına yeni açtığı bloğunda söylemiş.
Ne demiş CHP nin bu hali için biliyor musunuz?
"Güzel kardeşim, iktidara muhalefet edeceksiniz kendi partinize değil" demiş...
Ne kadar güzel söylemiş değil mi?
-----------------------------------
Kazım Kurt'a edilen özel teşekkür...
Kızılinler Termal Bölgesi planları onaylandı.
Bakanlık, Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerinin planlarını onayladı.
Planların onaylandığını bir Basın toplantısıyla duyurdu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç.
Bu konuda gayret gösteren AKP ve CHP li Milletvekillerine de teşekkür etti.
Ancak...
CHP li Kazım Kurt'a özellikle teşekkür ettiğinin altını çizdi.
Peki neden Kazım Kurt'a özellikle teşekkür etme gereği duydu Ahmet Ataç?
Pek çok kişi belki bilmez, belki de unutmuştur.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, uzun yıllar CHP içinde yer almış bir isimdi.
Özellikle Baykal dönemi CHP'sinde, parti içi muhalefetin de önemli isimlerindendi.
Hatta.
Parti içi muhalif kanadın önderi pozisyonundaydı.
Kendisi gibi parti içi muhalefetin içinde Kazım Kurt'un da önemli bir yeri vardı.
O yüzden...
Ertuğrul Günay ile Kazım Kurt, parti içinde aynı mücadeleyi veren ve iyi arkadaş olan iki isimdi.
Hatta.
Ertuğrul Günay AKP'ye geçtiğinde, ilk teklifi "Gel sen de benimle" diye Kazım kurt'a yapmış, Kurt ise CHP den ayrılmayı düşünmediğini bildirmişti.
Ertuğrul Günay'ın AKP ye geçmesi sonrasında da ikili arasında ki eskiye dayalı ilişki devam etti.
Kızılinler planlamaları Ertuğrul Günay'ın Bakanlığını ilgilendirdiği için Kazım Kurt sık sık bu konu ile ilgili eski arkadaşına baskı yaptı.
Planların onaylanması için kapısını aşındırdı.
İşte bu ikili arasında ki ilişkiyi çok iyi bildiği için, özellikle Kazım Kurt'a teşekkür etti Ataç...
------------------------------------
Aday olacak mısın? Diye sorduk, "Fıkra anlatayım" dedi...
Adı, CHP'den Odunpazarı aday adayları arasında geçen Erdoğal Caferoğlu'na sorduk;
-"Gerçekten Odunpazarı Belediye Başkanlığı için aday adayı olacak mısın?" diye...
Cevap verme yerine, "En iyisi ben size bir fıkra anlatayım" dedi.
Bektaşi bir gün bahçede otururken, önünde yürüyen Bok böceğini görmüş kendinden on kat büyük yuvarlak bir parçayı iterken.
-"Hey Allahım. Her şeyi yaratmışsın da, bunu niye yaratırsın ki" diye geçirmiş içinden.
Aradan bir süre geçince fena hasta olmuş.
Gitmediği hiçbir yer kalmamış.
En sonunda kendisine "İyileşebilmenin tek bir çaresi var. O da Bok böceğini ezip, yiyeceksin" denilmiş.
Çaresiz yapmış söylenileni.
İyileşmiş de söylendiği gibi...
Sonra...
Bir gemi yolculuğuna çıkmış aynı Bektaşi.
Fırtına patlamış o sıra.
Gemi battı batacak. Herkes Allah'a yakarmaya başlamış toplu halde.
Bizim Bektaşi oldukça rahat oturuyor.
Kızmış diğerleri gelmiş yanına...
-"yahu biz dua ediyoruz buradan kurtulmak için sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?" diye sorunca Bektaşi vermiş cevabı;
-"Ben onun işine bir kez karıştım, bok böceği yedim. Bir daha asla karışmam. Çünkü mutlaka bir bildiği vardır"
Anlatınca bu fıkrayı, lafı nereye getirmek istediğini sorduk haliyle...
-"Daha ne diyeyim ki? Her şey bu anlattığım fıkrada ki gibi açık değil mi?" dedi ve kapattı konuyu...