İl başkanı "yok sayıldı" mı yoksa "il başkanının bilgisi ve onayı var" mı?


‘’Kılıçdaroğlu Gönüllüleri’’…
CHP Genel Merkezindeki bir grup tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan bir oluşum…
Amacı açıklanmış değil…
Ancak ‘’Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı için altyapı hazırlamak’’ olsa gerek…
Türkiye genelinde örgüte sahip olan bir partinin böylesi bir oluşuma gitmesini anlamak çok zor…
Anlaşılmaz olduğu gibi yanlış da…
Yaratacağı ciddi sakıncalar var.
Her şeyden ‘’kurumsal yapıya paralel bir yapılanma’’ olma olasılığı oldukça yüksek… Ayrıca böylesi bir yapının kontrolü de olanaksız…
Yanlış bir girişim…
Eskişehir ayağında yapılan bir büyük yanlış daha var.
O da Ali Şahin gibi ‘’özel evrakta sahtecilik’’ suçlaması ile toplam 2 yıl 6 ay hapse mahkum olan, partiden ihraç edilmek üzere iken istifa eden bir şahsın Eskişehir İl Koordinatörü yapılması…
‘’Yanlışın üzerine tüy dikmek’’ gibi bir şey…
Parti bünyesinde yarattığı tepki büyük…
Dikkate almamak olanaksız…
Dikkate alması gerekenler de belli…
İlk sırada İl Başkanı Recep Taşel yer alıyor…
Tepkileri fark etmemesi olanaksız…
Kendisi sosyal medyayı çok önemsiyor… Onun içindir ki partililer tarafından ‘’twetçi başkan’’ olarak tanımlanıyor.
Partilileri sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımları görüyordur.
Sadece görüyor…
Tepkiler yalnızca sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarla sınırlı değil…
Kendisine doğrudan iletilen tepkiler de oldukça fazla…
Eski il başkanları da tepkilerini doğrudan il başkanına ilettiler…
Gazetemiz İstikbal aracılığıyla kamuoyuna da aktardılar.
Recep Taşel’in bunları duymaması, görmemesi olanaksız…
Elbette ki görüyor, duyuyor.
Başkaca bir şey yaptığı yok.
Yapması gereken belli…
Büyük yanlışa müdahale etmek…
Kendisinden istenilen de bu… Çok net olarak ortaya konuluyor.
Recep Taşel yapması gerekeni yapmıyor.
Müdahil olma gibi bir niyeti yok.
Genel merkezi adres göstererek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Evet, Kılıçdaroğlu Gönüllüleri oluşumu, genel merkezdeki bir grubun eseri…
Ancak öyle olsa bile Eskişehir’le ilgili bir oluşum, il başkanının bilgisi dışında ve ‘’il başkanına rağmen’’ gerçekleştirilemez…
Kendisi ‘’bana bilgi verildi’’ diyor.
Yani oluşum ve yapılan görevlendirme konusunda bilgisi var mı?
Peki ya onayı?
Asıl önemli olan da bu…
Akla gelen iki seçenek var.
Eğer, bu oluşum ve Ali Şahin gibi bir şahsın yetkili kılınması, il başkanının görüş ve onayı alınmadan yapıldıysa bu ‘’il başkanının yok sayılması’’ anlamına gelir…
Bu da bir il başkanı tarafından sineye çekilemez…
Recep Taşel, ‘’kendisini yok sayma’’ anlamına gelen bu olayı sineye çekiyor mu?
Öyle ise hiç ‘’il başkanıyım’’ diye gezmesin…
Diğer seçenek…
Recep Taşel, tepkilere rağmen yanlışa müdahil olmadığına göre, bu oluşum ve Ali Şahin’in yetkili kılınması konusunda hem bilgisi hem onayı vardır.
Sanki doğru olan bu seçenek gibi…
Recep Taşel, son aylarda ‘’makas değiştirme’’ stratejisi uygulamaya çalışıyor.
Ali Şahin ataması da bu stratejinin bir ürünü olsa gerek…
Partide oluşan büyük tepki nedeniyle söylemeye cesaret edemiyor… Bilgisi ve onayı olduğu halde yapılan büyük yanlışı savunamıyor.
Sergilediği tavra bakınca başka bir neden bulmak olanaksız…
Eski il başkanlarından birisi ‘’vay partini haline’’ diyor…
Doğru da diyor…
Vay CHP’nin haline…









Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi