Süper ligin fikstürü kaos ortamında çekildi.
UEFA'nın kendi markasını korumak adına Fenerbahçe için tavsiyesine bizim federasyon anında uydu.
Türk futbolu için daha önce veremediği kararı, UEFA için verdi.
Ne acı değil mi?
Aslında fikstür ve başlayacak olan lig, federasyonun kaçak güreşinin gölgesinde kaldı.
Ve bu gölge, Türk futboluna sezon boyunca çok büyük zararlar verecek.
Yaşanacak zararın ne kadar olacağını şimdiden tahmin bile edemiyoruz.
Malum federasyon 'şüphe duyuyorsan bile cezalandır' maddesini görmezden gelip;
Şüpheli durumuna düştü.
Federasyonu şüpheli olan bir liginde hem ciddiyeti, hem kalitesi hem de sonucunun ne derece sağlıklı olabileceğini kestiremiyoruz.
Neyse biz yine fikstüre dönelim.
Zaten meseleyi ulusal medya yeterince tartışıyor.
Birde işe biz karışmayalım.
Sonuç şu;
İlk beş hafta Eskişehirspor'un kaderi olacak belki de;
Ya puanlar toplanıp, gözümüzü en üste çevireceğiz.
Ya da güçlü rakiplere puanları kaptırıp, moral motivasyon arayıp, lige dönmeye çalışacağız.
İkisinin arasındaki seçimi futbolcular yapacak.
Umarız ilk seçenek ortaya çıkar...